HANS von AIBERG'İN YENİ YAZILARI
- 28 :
slm&slm
Sorular:
*** Bugün Borges'in bir şiirini okudum ve bir zamanlar aklımı çokçakurcalayan
bir soru tekrar aklıma geldi. Aiberg'in kitaplarında Borges daima L.J. Borges
olarak anılır ancak Borges'in adı tüm kaynaklarda J.L. (Jorge Luis) Borges
olarak geçer. Bunun neden böyle olduğunu Aiberg'den açıklamasını rica
ediyorum.
Sevgideğer
dost, daha önceki bir mesajdan iki paragraf sunuyorum.
Bunların içinde sorularının yanıtı var:
Ölmüş babamın "Beşiğini sallatıyor bana" Bir Arjantin
"LULLABY" ağır bir tango misali... Dont cry for me Argentina! diyor
sanki Luis Jorge BorgesJorge Lous Borges sen gizemlerin mimarısın sanki. Geçmişteki
Borges ve gelecekteki Borges: Tek fark Biri J.L. Borges diğeri L.J.
Borges..."İki zamanlı=Zülkarneyn" gibi iki zamanı ayrılsın
diye... Küçük bir detay ama önemli. Biri doğmamış olan diğeri çoktan ölmüş
olan. (Sembolik de olsa öldü varsayalım.)
..................
Ama iste 85'indeyim ve biliyorum...
ÖLÜYORUM....
İKİNCİ KEZ ÖLÜYORSUN/ÖLECEKSİN
İKİ KEZ DOĞMANIN BEDELİ BUDUR!
İKİ KEZ ÖLMEK!
Arjantin - 1985
Jorge Luis Borges
veya
Aşiyan - 2294
Luis Jorge Borges
Sevgideğer Coşan "Bu da ŞİMDİLİK isbatı mümkün olmayan" ama
"Gelecekte isbatlanMIŞ" ya da "İsbatı tehir edilmiş" yazılardan
bir yazı...
Bu yazıyı, tam "ZİGZAG"ın yeni statüsü açıklandığındaki
"Şokumla" yazmış daha doğrusu açık vermiştim. O arada da
kendiliğinden yanıtlar içinden çıkmış oldu.
Borges, Zigzag (Batılı Müslüman bilim adamları 114 plaka no'nun Şerifidir
yani Karl M. Allein takma adıyla süregelen geleneğin sonuncusudur. Bu da
9SCE=NaynESsee ZİP'ini almaktadır. Ancak 1986'daki "ÖLÜMÜ" ardından
12 yıl boyunca "YERİNE 10 SCE" konmadı. Bunun yerine SİEGSAGA adlı
"Lobi Kaptanı=İmamı Prof. Siegfried Saga K.M.Allein NAİPLİĞİNİ
üstlendi.
Elbette bunun da isbatı yapılamaz. Ama aşağıdaki mesajda bir rastlantı
olarak Sieg Saga kendini belli ediyor:
"Ayberg'in eserlerini henüz tanimadan Almanya'da Televizyonda 4 Alman müslüman
bilimadamlarinin röportajini seyretmistim. Bunlarin arasinda Prof. SIEGFRIED
SAGA adindaki (muhtemelen bir künye isim) bilgin yaklasik 50 yildir müslüman
oldugunu ve sadece Quran'i otorite kabul ettigini söylüyordu. Aralarinda
tesettür tasimayan, Islamiyette basörtü emri olmadiginisavununan bir Dr.
Hanimda vardi. Acikca bi kisiler Ayberg'in bahsettigi Sieg-Sag cemaatininden
olabilirler. "
Sevgideğer
dostum, Yukarıda adı geçen Siegfried Saga, "Sieg Saga=Zafer destanı"
denen Zigzag "Subsdiary" kuruluşun kurucusudur. SiegSaga
departmentinde "Müslüman olmayı seçen batılı bilim adamlarının"
DİN LİGİ ve BİLİM KLÜBÜ hobilerinin "Birleştirildiği" bir
KOZA ÖRME SÜRECİ'nin okuludur. Buraya tırtıl olarak girersiniz, sonra da
KOZA'dan Kelebek olarak çıkar ve uçarsınız. O zaman Zigzag'a "Terfi
edersiniz." Prof.Siegfried Saga, (Kahire'ye bitişik bir kent olan)
Zagazig'deki "Doğulu müslüman 104'lerin Ekim Bey (Hekim Bey de deniyor.)
takma adlı Şeyhülislam ile "İlişki kuran" tek, biricik KOORDİNATÖR'dür.
Ekim Bey'in emanetindeki Hızır Tezkirelerini sayfa sayfa elden alarak"
Karl M. Allein'a teslim etmektedir. Allein ise "Eşsiz dehasıyla"
bunları gereken kimselere yine posta yoluyla iletmektedir.Hızır Tezkireleri
"Kapalı devre bir yayındır" Bunun anlamı "Tıpkı kurumlar
arasındaki yazışmalar, LAN ağları gibi" dışarıya yayınlanamazlar.
Bugün
ABD'den örnek verirsek, "Blue book Project" yani Pentagon'un
"UFO dosyası" Kapalı devre olduğu için açıklanmaz ve dışarıdan
soranlara "Reddedilir" Bunun gibi CETİ (Akıllı yaşamlar dosyası)
da bir dev bölümde yer alır ama, "Kapalı Devredir" açıklanamaz.
ABD 51. Silo vardır: Çünkü orada bir de kazaya uğramış bir UFO hurdası
vardır. Askeri tesislerde "LİSTE" olarak gösterilir, ama bir sivil
sorduğunda "Böyle bir Silo yoktur" yanıtı verilir. Oysa Daytona
RedRock askeri üssünde sayısız "UFO malzemesi" raflara konmuştur.
Ama sivillere "Varlığı" reddedilir. Başkan Eisenhower
"Torunları" olan UFOnotlar tarafından resmen görüşmüştür.
Musevi bu torunların deşifre olmaması için, piyasaya bol miktarda
"Alien=Yaratık" fotoğrafı sürülmüş, böylece "Geleceğin
savaşlarının iki karşıt torun grubu tarafından yapıldığı örtbas"
edilmiştir. Bunu planlayan bizzat DEVLET'tir.
Roswell
olayı %90'a yakın DOĞRUDUR. Yalnız işin içinde "Uzaylı" yoktur,
onlar sizlerin torunlarıdır. Geleceğin ileri teknolojisiyle (TARIK)
zamanda geriye gitmek mümkün olacaktır. Hemen her kurgu bilimde ve filmde
olduğu gibi "İyiler" ile "Kötüler" iki grup halinde savaşım
vereceklerdir. (Vermektedirler)
Birinci
grup, "Dünya ekonomi devleti" kurma peşinde olanlardır. Diğer grup
ise "Dünyada eşit ve eşgüdümlü WEMB=Mehdist/Mehdianist sistemin"
savunucularıdırlar. (The almighty system/The mighties sys.) Bu savaşlar
Kur'an'da M İ S A L olarak iki surede verilmişlerdir. Birincisi kalem 17 ila
33 (Dahil) ayetler ikincisi ise Kehf suresi 32, 43 ve biraz da 44-46) Aslında
bunlar birbirinin devamıdır ama, nedense, iki ayrı sureye dağıtılmıştır.
Yani orada gördüğün "İKİ BAĞ'IN SAHİPLERİ MİSALİ" öyle
kupkuru bir anlam içermiyor, zaten Allah'a da "BASİT YAZMAK" yaraşmaz.
Orada yazılan, başkalarının sandığı gibi "Müteşabih" ayetler
değildir. Allah doğrudan "MİSAL" demektedir. Ankebut-43. ayet ise
"ALLAH bu MİSALLERİ TÜM İNSANLAR için veriyor. Ama onu ALİMLERDEN BAŞKASI
ANLAMAZ!" diye AÇIK bir senet vermiştir.MİSALLER KUR'AN=İLİM ayeti
gereği vardır. Kur'an'ın muhkem denen ayetleri bile yarı yarıya MİSAL'dir.
Eğer kur'an programın varsa ve buradan "Misal, Emsal(Çoğulu) Temsil,
Mesel, misli, Mesela vb. kelimelerini aratırsanız ne demek istediğimi daha da
iyi anlayacaksınız. Hemen her yerde "Biz misalleri düşünsünler diye
indiriyoruz" ibaresini görebilirsiniz. Nur-35. ayette "Onun MİSALİ"
diye başlar ve üç yerde daha MİSAL kelimesi geçer. "Biz Kur'an'ı dağlara
indirseydik.....bu misalleri düşünenler için veriyoruz."
Şu
ayetlerdeki MİSAL terimlerini inceleyiniz.
39/27: Her çeşit misalin getirildiği,
29/43:
Bunu sadece Aylimlerin anlayıp yorumlayabileceği,
17/41:
Kur'anda her yerde misal verildiği ve böylece ÇIKARIM, ÇIKARSAMA yapılabileceği,
fakat tersine bu misallerin insanlarca Haktan, hakikatten kaçınmalarına ters
tepki verdiği yani Alimler'den başkasının DOĞRU'yu bulamayacağı,
17/89:
Kur'an'da her türlü ve bol MİSAL getirildiği fakat insanların bu Misalleri
kabul etmediği,
17/12:
Kur'an'da herşeyin (Misal=Modelleme yöntemiyle) tüm ayrıntılarıyla açıklandığı,
6/38: Kur'an'da hiç birşeyin eksik bırakılmadığı, (Misalleri anlayıp
çözümleyecek tek mercii olan alimler sayesinde...)
25/50:Kur'an'da
insanlara çok sayıda MİSALLER verildiği fakat (Alimler dışında) kimsenin
bunun kıymetini bilmediği...
30/58:
Kur'an'da insanlara her türlü misal getirildiği ve benzeri ayetlerde ISRARLA
anlatılmıştır. Acaba Allah'ımız niçin bu kadar ısrar ediyor dersiniz!
Orada belirtilen "Misal" ddeki "İki bağ sahibi" de, böyle
bir MİSAL'dir. Tefsircilerin (Yaşar Bey dahil) bunu anlamaları mümkün değildir.
Çünkü Bağ=Kamp, Bağçe/Bahçe kampus anlamındadır. burada anlatılana örnek,
"Düşman KAMPLARA bölünmek" anlamında bir MİSAL'dir. Yani özetle,
gelecekten geçmişe taşınan teknoloji ve rekabetle "İki düşman
Kamp"tan kamplaşmaktan söz edilmektedir.
Zigzag "Dünyayı ele geçirmek isteyenlerin" karşısında, "12
ana-devlet (dil birliği, ırk birliği değil) düzeninde ve düzineye
indirgenmiş (WorlDosen) "eşit, eşgüdümlü, eşkatılımcı,
paylaşımcı, hakkaniyetli" bir düzenden yana kuruluştur. Konfederasyon
(Aslında BloCamPact=Bloklar, kamplar, paktlar" düzeyinde Mehdist yapılanmadan
yanadır.
Nasıl ki, ABD'yi geçmişte 300 kadar aile ve kervanlarından oluşan Pioneer
denen öncüler keşfe açtılarsa, ZigZag da karınca kararınca kendine düşeni
yapmaya soyunmuş bir PİONEER ön-kuruluştur. Pioneer olmayı küçümsemeyiniz:
Adem ve Havva "İKİ KİŞİLERDİ" bakın şimdi on milyarlarca kişiler...
Resulullah ve Hatice Anamız, "İki kişiydiler" Resulullah mağarada
başına gelenleri anlattı:"Ya Hatice, sevgili eşim, yeni bir din emri
geldi, birgün bütün dünya müslüman ümmetinden olacakmış. İyi ama, biz
iki kişiyiz, nasıl olur bu?" diye ümitsizce konuştu. Ama İkra=Alak
suresinin üzerinden 23 yıl geçince ve son sure olan "NASR=Allah'ın yardımı
ve fethi geldiğinde İNSANLAR AKIN AKIN İslama girerken görürsün" ile
daha yaşarlarken o kerametin en başını çektiler, gördüler ve yaşadılar.
Onlar
da ZigZag'da 313 kişiyle birer Pioneer'dir.
Hızır Tezkireleri de böyle "Kapalı yayınlar"dır. Yayınlanmasını
beklemeyin, (Belki zaman aşımından sonra yayınlalanabilir. Ama bu kez,
"Nereden bilelim, kim yazdı, doğru mu? tezgah mı?" gibi sorular karşımıza
çıkacaktır. Gelecekte biz doğrulanana kadar, şimdilik "Ha-vet"ler
ile idare edeceğiz.
Bir LAN sistemi kanalıyla asla dışarıya direkt olarak sızdırılmayan ama açılması
gerektiğinde özellikle benim kitaplarımda deşifre ettiğim ya da Hawking'in
"Karadelik buharlaşması, mini karanoktalar ve relativite ile quantum
kuramlarının birleştirilmesi, başlangıç tekillikleri" gibi bulguların
tamamı, "Hızır Tezkiresi"dir.
Benim Arz-Arş dizisinde ise "AÇIKÇA" belgeleyip yazdığım-yorumladığım
pasajlar da "Hızır Tezkiresi"dir. KM. Allein olarak bize posta
yoluyla tevdi/distrübte edilenler de "Hızır Tezkiresi"dir.
Üstelik "BİTMİŞ" yani tamamı yayınlanmış durumda... Sadece
bende "Yeniden yapılanma=Zil-Zal (Biz Zip-Zapp dedik) bölümü kaldı.
Onu da zaten şöyle ya da böyle, örtülü-açık yazıyorum, sizlere
"Saydamlıkla" naklediyorum. Kalan bir kaç paragrafı da yine siz
okurlarıma transfer edeceğim.
Böylece tüm "Hızır Tezkireleri" deşifre edilmiş ve "Kapalı
Devre yayın halinde kalmaktan kurtarılmış" oluyor.
Bu "Tezkire" Ekim Bey'de idi. Tezkire bitince "Ekim Bey=Şeyhülislam"lık
kurumu da tarihe karışmış oluyor, yerine "Şerif ül İslamlık"
kurumu geçmiş oluyordu. Ekim Bey gibi, SiegSaga' yani koordinatör kurum da
kendini leğvetti. Böylece 50 yıllık bilgi birikimiyle 1986'dan bu yana
KM.Allein Borges (9SCE) yerine NAİP olarak bakan Siegfried Saga'da kendini lağvetmiş
oluyor. Son sayfa tezkireye kadar, Hanım Müslüman yani Bayan Siegsaga da
koordinatörlük görevini bitirdi. Bunların tamamı on gün içinde ve aniden
oluverdi.
Pekiyi ne olacak şimdi?
ZigZag
ismen kalacak. Sieg Saga yerine Zip Zap kurulacak. KM. Allein olarak artık bir
değil İKİ KİŞİ görev yapacak. 10 SCE (Tennessee) olan bu iki kişi:
Kaptan:
10SCE/mrs.cp (Zig-Zag ve SiegSaga'yı yönetecek.) co-Capt. 10SCE/miss.ccp (Zip
Zap adıyla Doğulu 104 hanifler ile 114 Batılı Hanifleri" BİRLEŞTİRECEK.
Yani "Bir ağacın iki dalı olarak ayrılsınlar" vasiyeti sona ermiş
bulunuyor. Bunun yerine 150 yıldır ayrı yaşayan Batı ve Doğu dalları
"TEK BİR VÜCUT" olarak içiçe birleşecekler.
Bunlar Zigzag içi İÇMESELELER... Kimseyi ilgilendirmeyebilir diye düşünenler
de haklı... Ama bana verilen ilk talimat: "Milat başladı/Tarih yazılıyor/Tarihe
açık belge bırak."
Yani bu kadar şey yazmakla sadece, istemeyerek ve Ha-vet kaypaklığına da bürünüp,
ilkelerimi feda etmek bedelinde son emri yerine getirdim. O Emir ki, Bağdadi'den
öte "Küçük Patron"un vasiyetidir. Büyük Patron kim derseniz
"O ALLAH"tır. (MONONOME=Monom) Allah dilemezse, küçük Patron hiçbirşeydir.
Ben gibi NONE-NOME=NONOM'dur. mrs.cp ile miss.ccp ise BİNOM'dur. 10SCE karşısındaki
"Öteki Kamp" ise birbirinin ANTİNOM'udur.Matematik bilen bilir son
ikisini... Ama NONOM ile MONOM'u henüz "Sizlere dökümlemedik.)
Evet bunlar isbat edilemez şeyler! Ama arayanlar için ipuçları verebilirim:
İlk K.M. Allein olan "Axel Heiberg"adına Kanada Kuzeyinde aynı adlı
bir ada'yı görebilirsiniz. İlk deneyler orada yapıldı. Çünkü eskiden
kuzey MAGNETİK kutbu oradaydı. (Biliyorsunuz kutuplar her yıl yürüyerek yer
değiştirir.) Görönland adasının en kuzeyindeki buruna bakın: Orada Morris
Ketchum Jessup Burnu yazıyor. Bu kişinin "Philadelphia deneyini yapan kişi
olduğunu bilen biliyor. Jessupadını alan Burun ile Axel Hebirg adası arasında
LİNK kurdu ve böylece Philadelphia deneyinin önkoşulu hazırlandı.
Bu
deneyi kendisine yaptıran
http://www.parascope.com/en/articles/allende.htm
linkindeki K.M.Allein'dır.
Ekim
Bey'i de link'e yazarsanız. Arama motoru sizi bir Önceki KM.Allein olan
Gurdjeff'e götürecektir.
http://www.google.com/search?q=cache:iCJJ6nIlwQg:www3.mistral.co.uk/gsg/jm5.htm+Ekim+Bey+&hl=tr
Orada ilk ya da ikinci EKİM BEY'i göreceksiniz: 1885 summer G. visits
Constantinople (where he meets Ekim Bey) to study the Mevlevi and Bektashi
dervishes. He returns to Alexandropol, where his parents now again live, via
Hadji Bektash, Konya, and Aksehir.
DAHA ÇOK AYRINTI İÇİN, ATA NİRUN'a yazınız ya da ellerinde
"Bilinmeyen Dergisinin ciltleri olanlar" Ekim Bey maddesine baksınlar.
Çooook ilginç bir kaç yazı bulacaklar. Hatta, bir arkadaşımız kendini görevlendirebilir
ve (Galiba fenomaen dergisinin başyazarı olan AtaNirun'dan bu yazıları sanal
ortamda isteyebilir ve buraya asabilir.)
Kahire bitişiğindeki Zagazig kenti bu ismi nereden alıyor? Grönland Batısındaki
Thuleqaanaq (Zülkanak okunur=İkiboynuzlu) kenti bu ismi nereden alıyor? Neler
oluyor?
Einstein'ın ünla bir demeci var: "Uçan Daireler gerçektir, KAYNAKLARINA
dönüyorlar" demiştir ve kayıtlı bu cümle ile ne demek istedi acaba?
Son nefesindeki "Tarık beni götürsün anlamındaki Dhurakhapalam" sözü
neydi acaba? Bir link daha vereyim:
http://www.google.com/search?q=cache:9MlG6wG-oV4:home.planet.nl/~brom0022/AZT.htm+dhurakhapalam&hl=tr
Orada flamanca yazılı bölümde şu paragraf ne diyor acaba?
Russische universiteiten reeds met middelen experimenteert, die de telepathische
eigenschappen eventueel zouden kunnen bevorderen. Tsaar Nicolaas II heeft de
russen het nieuws over de dhurakhapalam nagelaten. Hij bestudeerde nl.
geestdriftig de verhandelingen, die een zekere Sédir, een Franse expert van de
"geheime wetenschappen" over dit bizarre thema schreef. Deze
schilderde in een boek met de titel Initations, de ontmoeting van zijn meester
met de scheppers en piloten van het mysterieuze vehikel. Het privé-archief van
de laatste Russische tsaar, moet echter nog veel meer bijzonderheden bevatten,
daar de heerser zeer intensieve vriendschappelijke betrekkingen met Sédir
onderhield. Als we de heilige Indische "Kaap Kennedy" bereiken willen,
moeten we ons nogmaals naar de legendarische onderaardse gangen begeven. Het
bevindt zich nl. in een onbereikbare dode stad in het hoogland van Dekan, waar
alleen ingewijden kunnen komen en wel door een steile tunnel, die van de voet
tot aan de top van een berg loopt. De monniken van deze eigenaardige hermitage
zouden o.a. weten, hoe men "metalen van het aardmagnetisme isoleren"
kan. Ze kunnen metalen ook buitengewone eigenschappen verlenen, ze doorzichtig
maken en met een geheimzinnige energie opladen. Dat bereiken ze allemaal door
onophoudelijk te werken met bijzonder kleine hamertjes, waarvan de klank een
heel grote rol speelt in het veranderingsproces. Op deze manier zou de
dhurakhapalam vervaardigd zijn. Een doorzichtige kubus met gouden weerschijn en
zijden die ongeveer anderhalve meter lang zijn. Binnenin zit - volgens Sédirs
woorden - de piloot op een kistje vol met laurieras, die als isolatiemateriaal
dienst doet. Voor zijn ogen heeft hij een plaat van donker goud, waarmee hij de
route controleert. De enige instrumenten voor de besturing zijn twee kristallen
knoppen, die twee zilveren draden met een accumulator voor geluidsenergie
verbinden. De kubus beweegt zich in de eerste plaats dank zij deze onbekende
krachtbron, hoewel alle elementen van de Indische mystiek aan de opstijging
meewerken. Met een stormachtig gebulder verheft de dhurakhapalam zich en
verdwijnt uit het gezicht van de aanwezigen om naar onbekende gebieden te ijlen.
Het rijst door de hyperkosmos, "een grijs niets, waar lichtflitsen en
witachtige explosies" doorheen schieten, om daarna weer in de wereldruimte
op te duiken en met ongelofelijke snelheid van de ene planeet naarde andere, van
zon tot zon en wellicht van Melkweg naar Melkweg te suizen.
Evet Sevgideğer,
Ben neyi nasıl isbat edebilirim bilmiyorum ama, verdiğim bir kaç ipucu size
yazdıklarımın afaki ve muallakta-muğlak şeyler olmadığına ilişkin hiç
değilse bir fikir verecektir.
Ve ben sizlere HANİFLİĞİ yazdıkça, kimsenin aklına asla
gelmemişyüzlerce şeyi de ilk ve tek söyleyeceğimden ve yazacağımdan emin
olabileceksiniz.
O yazılarda buluşmak üzere
hoşça-dostça
kalınız.
29
Ağustos 2001
|