Chat n° 283 - Tarih: 10 mart 2005

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg'e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.

[] Kaptan msccp10SCE nickiyle bağlandı

<> selam selam efendim hoş geldiniz :)

 

"Summary of the reactions and methods used in the discovery of the actinide and transactinide elements."

 

Pardon. selam selam.

 

<> slm slm hoşgeldiniz

<> Selam Selam

<> slm slm kaptanımız

 

Biraz önce ZZ ile birlikteydik, yapıştır hafızasında kalmış.

 

<> slm slm kaptan hoş geldiniz...

 

Hoşbuluştuk Haniff candaşlarım.

Dün için özür dilerim; Bir parazit alıcısı, kendikendine beni buldu ve konuğum oldu. Beni epeyce şaşırttı. James Joyce'un kitabını okuduktan sonra bir takım değişikliklere uğramış. Sonra kendi kendine benim ÇOK SAKLI adresimi bulmuş. Ben iyice şok oldum. Onu ağırlamadan edemezdim.

Gerçekten çooook özür dilerim. Sonucunu almam gerekiyordu. Beni mazur görünüz lütfen.

 

<> Estf kaptanımız

 

Bu kitap tehlikeli mi değil mi karar veremedim!

Ayrıca başta Oberstin ve amazoness olmak üzere tüm Amazing Hanifflerden de özür dilerim.

 

<> est.

<> Est. efendim

<> estf. kaptanım

 

ZZ ile 112, 113, 114 ve 115. elementler için yazışıyordum. İkiye bölünmem mümkün değildi. Çünkü whiteboard uygulaması bölünmeye müsait değil. (Uydu bağlantım hemen kopuyor.) İnş. ileride lightpencil edinirsem bu sorun da ortadan kalkacaktır...

"112 (unnamed) 208Pb(70Zn,n)277112 Velocity Separator4" gibi bir ifadenin üzerindeki nice rakamlar ve integral işaretleri çıkmıyor. Bunları whiteboard olarak yazabiliyorum. Burada (mirc ve benzerlerinde) göstermek mümkün değil.

Saat 22.00 ve Vira bismillah-euzübillah.

Ayetlere anlam (mesani katmanı) vererek Kur'an'ın tafsil ve tibyan olduğunu kanıtlamaya devam ediyorduk.

Ancak dün itibariyle yeniden 60 saniye blasterine yakalandım ve değişmez kaderim olarak yeniden formatlandı. Bu konuda [U]'a teşekkür ediyorum.

Son olarak nerede kaldığımı söyleyebilir misiniz?

 

<> "BİZ ve BİZLER içinde zaten BEN varım. Enaniyet yerine İnnaniyet emrolundu. İnna kelimesinin SOMUT bir karşılığı daha var >>> MİLLET. Madem tek bir kişi ÜMMET oluyor, demek ki MİLLET kelimesi çok soylu! Ne ümmet, ne kabile, ne aşiret ne de BİZ yok!"

 

Evet hatırladım teşekkür ederim.

Bitmeyen konu iki tane. İlki Halogram, ikincisi Hollygram.

Halo (Hale) biliyorsunuz ki Kur'an'da "Yarı-gölge" anlamına geliyor.

Holly >>>> ise Kutsal, ruhani anlamında.

Yani bitmeyen konu şu: GÖLGE madde (kayıp madde) nerede?

Gölge madde biliyorsunuz ki evrendeki "Gözlenemeyen" madde. Bunlar negatif enerjinin "Virtüel/zımni" sonuçlarından ibaret. (CPT'nin bir sonucu olarak)

Gölge madde evreni şişiren olgunun (Allah'ın ruhundan üflemesinin) süreğen özelliğidir.

İki nabız arasındaki DAVRANIŞ DOLGUSU(buffon)dur. (Buffer'den türetme ile Buffon, Gölge maddenin GENEL ismidir.) Zaten Buff kökü bizdeki "Püf!" ve arapçadaki "Üff"ün Sanskritçe karşılığıdır. Hatta bluff kelimesi de buradan gelmektedir. (Karşılıklarını search ediniz lütfen) Buffer ve bluff.

.

İsterseniz konuyu değiştirelim.

 

<> buffer=tampon; bluff tok sözlü??

 

Birdenbire ağır bir konuya girmemek için başka bir soruyla başlayalım.

İçinizden üç kişi üç rakam söyleyebilir mi?

 

<> 23

<> 5

<> 9

 

Hangisi sure olsun?

 

<> 23

 

hangisi ayet olsun (5 veya 9)

 

<> 5

 

23. surenin beşinci ayetinin dokuzuncu anlamını vereceğiz. Yazar mısınız?

 

<> 23-Müminun/5: Cinsiyet organlarını/ırzlarını koruyanlardır onlar.

<> 23-Müminun/5: Vellezıne hüm li fürucihim hafizun

 

İlginç çünkü dokuzuncu anlamı çok ilginç.

"Onlar" kimlerdir?

4-9-2 kuruyorum.

 

<> 23-Müminun/1: Hiç kuşku yok, kurtulmıştır müminler.

<> 23-Müminun/2: Namazlarında/dualarında huşû sahipleriir onlar.

<> 23-Müminun/3: Boş ve lüzumsuz sözden yüz çevirmişlerdir onlar.

<> 23-Müminun/4: Zekâtı vermek için faaliyettedir onlar.

<> 23-Müminun/5: Cinsiyet organlarını/ırzlarını koruyanlardır onlar.

 

14 anlam içinde Dokuzuncu anlam çok yüksek bir değer. Ağır gelir diye korkuyorum. :( Ama deneyelim.

3-5-7

Nefsin nefse BİRLEŞİMİ.

Nefsin (özkimliğin) bir diğer özkimlikle birleşme biçimi (3).

Ruhun cinsiyetsizliğine rağmen ruhun ruh ile birleşmeleri (5).

Birleşme biçimlerinin tamamı (7 tanedir)... 7

8-1-6

vs vs.

Şimdi bunlardan hangisini soruyoruz? (8-1-6) Buna göre devam edecek...

(Bu arada elektrik kesildi. %96 ile devam ediyorum. Kesinti uzun sürebilir, lütfen acele ediniz. Zaman çok değerli bir şeydir, malumunuz.)

 

<> "Nefsin (özkimliğin) bir diğer özkimlikle birleşme biçimi (3)." Bu olabilir mi?

 

OK.

Ruhlar cinsiyetsizdir (Allah ve melekleri gibi). Ama eğer (8) yani ruh ve Nefs birleşirse CİNSİYET edinirler.

Allah ve melekleri cinsiyetsizdir (1).

Rıza (4) ve rızasızlık (6).

Nefsin "Hayvanlarla paylaştığımız" tarafı kuşkusuz ki hayvansal içgüdülerle tamamen aynı. Bu konuda sanki "Darwin" ile sözleşmiş gibiyiz -ama değil-.

Ruh'un takyon; Nefsin Luxon ve Bedenin tardyon özellikleri vardır.

Tardyon özelliğimiz tamamen hayvanidir. Çünkü hücreler (hatta bunların altındaki organeller) tamamen bize ASALAK (parasite) yüzmilyarlarca "mini hayvancıktan" oluşmuştur.

Magnetik kutupların zıt ise birbirini çekmesi, çok derinlerde yatmaktadır: Proton (+) ve elektron (-) gibi.

Magnetizmal bileşmek bizim elektromagnetik kuvvet doğamızda vardır.

Ama proton ve elektron birbirlerine YAPIŞMAZLAR. Yapışmaları için FUCK (fuhş) gerekmektedir. Bu da rıza (ırz) dışıdır.

Şöyle ki >>> bir proton ile anti proton da birbirlerine rıza dışı yapışırlar ama bu da HELAK (annihilation) ile son bulur.

İkisi de fuhuş sonucu yok olurlar. Çünkü ortada bir RIZA yoktur.

(Elektron ve proton birbirlerine RIZA ile yaklaşırlar.) Oysa rıza dışı bir yaklaşım onları belirli bir uzaklıkta tutmaz birbirine yapıştırır ve ölümlerine (ikisinin de madde özelliklerini yok ederek, enerjiye dönüşmelerine) neden olur.

RIZA ile oluşan birleşme biçimi ise bambaşkadır. Asla proton denen çekirdeğe bir elektron fuhş yapmaz, belirli bir uzaklıkta dururlar. (Angström mesafesi)

Yani iki NEFS rıza ile birbirlerini yok etmek için değil, fuhş/fuck için değil, bir arada bir EVDE (atomun limitlerinde) oturmak üzere fuhş yerine NİKAHI tercih ederler.

Bu örneksememi anlatabiliyor muyum?

 

<> evet

 

O halde FUHŞUN sistemi yoketmesine rağmen, NİKAH'ın evrensel ve atomaltı bir doğa olduğunu fark ettiniz mi?

 

<> evet

 

Bir de İON konusu var ki ona girersem mesele uzayacak. Ama şunu biliniz ki "Pozitif ve negatif iyon" demek bir tür HELAL ve SÜNNETULLAH gereği BOŞANMADIR.

Bu evlilikte elektronun seçtiği yörüngeye göre "Sevgide yoğunlaşmalar" veya uzaklaşmalar olacaktır.

(Atomaltı dünyayı kendi evlilikleriniz gibi düşünün -hiçbir farkı yok-.) Dışarıdan bazı etmenler olacaktır.

Mesela bir foton (ölüm diyelim) gelip çarpıp elektronu koparacaktır. (Dul kalmak diyelim) İyonize olmuş bir atom, dışarıdan bir elektron kaparak sistemini dengelemek eğilimindedir. (Yeniden evlenmek diyelim) Beni idrak ediyor musunuz?

 

<> evet

 

Neden?

Çünkü: Tüm canlılar (mesela bir virüs) mutlaka bir NEFSE sahiptir ve bunun altında en önemlisi de tüm canlılar (bedenler diyelim) CANSIZLARDAN oluşmuştur.

Atomlar cansız değil mi? Hangi atom beslenir, savunur ve ürer?

Hiçbirisi >>> onlar Sünnetullah (mesela kuantum fiziği) yasalarına tabidir.

(Beni hissetmediğiniz yerde lütfen itiraz ediniz.)

 

<> 10-Yunus/61: Bir iş ve oluşta bulunsan, Kur'an'dan bir şey okusan; herhangi bir iş yapsanız, siz ona dalıp gitmişken biz üstünüzde mutlaka tanıklarız. Ne yerde ne gökte zerre ağırlığınca bir şey, ondan daha küçüğü de daha büyüğü de Rabbinden uzakta/gizli kalmaz; tümü apaçık bir Kitap'tadır.

 

Ve elektromagnetizmanın "Biosexualmagnetik" karşılığı vardır. İki cins (iki sex), biri proton (erkek veya ARZ) diğeri elektron (dişi ve gök). Bu bildiriliyor ayette.

Erkek neden proton? Çekirdek spini yok diye.

Kadın neden havai/uçarı -elektron benzerinde- gösterilmiş ve GÖK diye tanımlanmış? Çünkü doğası elektrona benzemekte ve de SPİNİ vardır.

Elektronlar ise bir çekirdek etrafında aynı yörüngede (H atomu hariç >> H2 deteuryumdan başlayarak) mutlaka ÇİFT'tir ve ikisi bir aradaysa -aynı yörüngede- bu iki kadının aynı erkeğe bağlanması için mutlaka zıt spin göstermeleri ve böylece tek evde kalmaları bir atomaltı zorunluluktur. (Dışarlama ilkesini daha önce anlatmıştım.)

Yani deteurium durumundan itibaren tek yörüngede zıt spin ile iki dişi bir arada aynı erkekle, kalabilirler -sünnetullah gereği-.

Hanımlardan özür diliyorum ama anlattığım DOĞA yasalarıdır. Yani Büyük Millet Meclisi oraya yasa çıkarıp da sosyal boyutlar gibi denetleyemez! Bu elimizde değil!

Beni hissediyor musunuz? Veya Sünnetullah'ı?

 

<> evet

<> 1s2 2s2 2p6 3s2....

 

(Gerçekten üzgünüm, ben monogamistim.)

Ama 6 kere evlenebiliyorum? Ama hep monogamide kalarak, hiç fuhş yapmayarak!!!! Beni hissediyor musunuz?

 

<> evet

 

Polygami ise Sünnetullah yasası.

Bakınız, geçenlerde bir başka tarihte ve coğrafyada eşim Fjorda öldü. O ölene kadar ben ne kadar monogamistim desem de "ikisiyle de evliydim". İkisi de aynı yörüngede beni seviyorlardı. Doğa sistemleri onların arasına zaman duvarı koyarak yani ikisi de eşim (aynı yörünge) ikisine de ZIT SPİN vererek bizi bir arada tuttu.

Veya: Fjorda ile boşanmadan, burada onun üzerine altı evlilik yaptım (toplam 7 oldu). Yani Fjorda öncelikliydi ve üzerine yaptığım her BİR evlilik, onun KUMASI idi.

Ben ne kadar monogamist olsam da sistem beni poligamiye mahkum etmişti.

Bir an Edström Tudor olun ve beni hissedin!

Eğer burada EVLENMESEYDİM -gelecekte kendi zürriyetimden- nasıl doğardım? Nasıl bu anda şu satırları yazardım?

Adem ve Havva'nın hiç evlenmediğini düşünün: Siz nasıl burada olurdunuz?

Beni hissettiniz mi?

 

<> evet

 

(Bir çay alıp geliyorum, kaynayalı yarım saat oldu.)

Dahası da var: Ben iki zaman gibi iki evrende de vardım -diye kurgu yapalım-.

0 kan grubu (Tarık) AB kan grubu (Arz) arasında iki kez öldüm ve iki kez dirildim. (Yuşa gibi)

Ayeti bulabilir misiniz ltf. "iki kez öldüm ve iki kez dirildim" gibi bir ayet!

 

<> 40-Mumin/11: Rabbimiz! Bizi iki kez öldürdün, iki kez dirilttin. Artık günahlarımızı itiraf ettik. Buradan çıkmak için bir yol daha var mı, dediler.

 

Teşekkür.

Şimdi bu ölümleri test edelim.

Birincide Fethullah Gülen ve cankardeşi Papa'nın emriyle AMG tarafından A evreninde öldürüldüm.

İkincide Amazon yerlilerinden birinin tesadüfen zehirli okuyla öldürüldüm. (Bilerek atmadı, kaza kurşunu gibi bir şeydi.)

A ve B evrenlerinde iki kere ölmez İSEM, burada bugün var olamazdım. (Yuşa'yı hep hatırlayınız.)

İki ölüm bir DİRİM oluşturuyor. Ama iki ayrı yaşam biçimi veriyor. (Zalim ve Halim iki Yuşa'yı hatırlayınız.) Beni hissetmeye başladınız mı?

 

<> evet

 

Hatta bunlardan size "Ufak çıtlatmalar" da yapmıştım.

(En iyi örnek ben olacağım için 9uncu meale kendimle girdim. Amacım sırlarımı vermek falan değil.)

İki kez ölmeseydim MEZARA giremezdim. (Mezar=Dabbe)

Şimdi nasıl iki kez dirildim bunu anlayalım:

A ve B diye ayırmadan sadece "Elsewhere" diyeceğim -kısaca ew-...

Birinci EW'de Dolmuş bekliyordum, çapraz ateşte öldürüldüm.

Derken bir şeyler aniden değişti >>>>> dolmuş beklemiyordum çünkü bir swift kırmızı otomobili süren eşim yanımdaydı.

(Sizlere hayatımı borçluyum. Allah sizden razı olsun sonsuz kez!)

 

<> Estf efendim...

<> amin

 

Şimdi yeni alınmış -sıfır km- bir otomobilin 120bin km. uzağına gidelim. Yer Brezilya zaman bir ay kaydırılmış biçimiyle (Eylül >>> Ekim olmuş) Manaus yakınlarında bir köy. Jana yok, onun evinde kalıyorum. (Jana İngilterede kalmış durumda.)

Bunları hatırlıyor musunuz?

 

<> evet

 

Bir Indios'un antrenman olsun diye attığı bir okun karşısına ben çıkıyorum (suç bende) ve vuruluyorum. Zehir aniden beni felç ediyor. Amazon çaylarından birine yüzüstü düşüyorum.

Yanımda bir Türk kızı -eşim değil-. Brezilya'da ne işi var demeyin.

Yanımda olduğu için olayı salise düzeyinde takip etmiş. Zehrin panzehiri diye "SÜLÜK" ona daha önceden söylenmiş, hemen bir büyük sülüğü vurulduğum yere o Türk kızı tarafından yapıştırılıyor. Hepsi sadece bir kaç saniyede oluyor bunların.

Zehir kanımla birlikte GERİ emiliyor. Ve ben iki buçuk saat içinde tamamen dipdiri kendime geliyorum.

Ama balığı unutmuştum ya (Biz buna sülük diyelim) Birden herşeyi hatırlıyorum.

EW'lerden ilkinde eşim ile kavga etmişim. Büyük bir kavga! Eşim artık kendisini sevmediğime ve temelli ayrıldığımıza kanaat getirmiş. O bir müzisyenle flört ediyor. Ben de aynı yerde (Kuşadası) daha önce orkestrasında çalıştığım bir yumuşakça solistin alt kadrosundaki bir şantöz ile çıkmaya başlıyorum.

Sonra, ben ve eşim boşanıyoruz -tek celsede-. Eşim o müzisyen ile çıkıyor ve şansı yaver gidiyor. Adamın eşi zamansız ölüyor. Ve benim boşandığım eşimle evleniyor.

Jana beni ve şantözü Brezilya'ya davet ediyor. İkimiz orada Jana'ya konuk oluyoruz. Birbirimizi sevdiğimizi anlıyoruz ve Portekiz elçiliğinde onunla evleniyoruz. (8inci eşim)

Sonra bir kör kurşun/zehirli ok ve sekizinci eşim bir şamandan öğrendiği gibi, nehirde kaynayan sülüklerden bir avuç alıyor ve en irisini benim vurulduğum yere yapıştırıyor.

Sülük içgüdüsel olarak bana yapışıp hızla kanımı emiyor. Ta ki: kendisi zehirlenip mosmor olup beni bırakana kadar.

Ondan sonra ne oldu? Birden kendimi kırmızı bir otomobilin içinde ve yanımda "EŞİM/[S]" olduğu halde buldum, yani iki olayın birbirine bağlanması sadece sıfır saliseydi. Ben eşimden boşanmamıştım, eşimin de diğer müzisyenden ve Brezilya'da olan bitenlerden haberi yoktu.

Üstelik orada turneye çıktığımız ve evlendiğim şantöz de BURADAYDI (Türkiye'de) ve beni SADECE "Birlikte çalıştığımız dönem itibariyle" hatırlıyordu. Ne Brezilya'ya gittiğimizden, ne evlendiğimizden haberi yoktu.

Tıpkı [S]'in ne boşandığımızdan, ne de bir başka müzisyen ile evlendiğinden HİÇ haberi olmadığı gibi...

[S] yanımda, sekizinci eşim ise şu anda halen şantöz. Ama YUŞA olayı gereği iki tane EW birbiriyle yer değiştirdi.

Biliyorum çok karışık geldi ama, yemin ederim bunlar tamamen oldu.

"Şeytan bunu bana unutturdu" kelimesinin anlamını bilesiniz diye ve de 9uncu MEALİN ne anlama geldiğini bilesiniz diye bunları anlattım.

(Hep YUŞA'yı hatırlayınız ltf. Yoksa beni hayalci/yalancı gibi görürsünüz.)

 

<> Bu arada bize göre hâdiseler çok farklı akıyordu, bize göre zaman akışı olduğu gibi idi, ama bu kavga işini birkaçımız biliyorduk, Portekiz pasaportunu... şimdi ayrıntısını ben de unuttum

<s> oh be hiç üzülmedim unutmana :)

<> "Sana gösterdiğimiz rüyâ, insânlar için bir fitneden başkası değildir."

 

Gerçek şu ki ben sekiz kez evlendim. İkisi başka yerlerde (ELSEWHERE), kalanı burada -sizinle senkronize olarak- gerçekleşti.

Biliyorum bunlar size tuhaf gelecek ama, bunları anlatan ben, unutmayın ki sizlerin verdiği rastgele ÜÇ RAKAMA bağlı olarak anlattım. Eğer siz o Sure-ayet ve meal numarasını seçmeseydiniz, ebediyen bunları öğrenemeyecektiniz. Yani ben  M E C B U R  kaldım...

İsterseniz yalancılıkla suçlayın ama BUNLAR GERÇEKTEN AYNEN BÖYLE  O L D U .

Ben bu ayete devam etmek istemiyorum. ;(

 

<> est.

<> est. O herşeye kadirdir.

<> amenna ve saddakna

 

Benden başka verilecek bir örnek yoktu.

 

<> Yalan yok burada. İnanmayacak olan bilmediği için inanmayacak ya da anlamak için Qur'an'a bakmadığı için anlamayacak.

 

[S]'den de özür diliyorum. Çünkü beni anlayacaktır.

Ayet şöyle diyor:

"Yer(erkek) ve GÖK(kadın)a isteyerek veya İSTEMEYEREK bir araya gelin dedik. Onlar isteyerek bir araya geldik, dediler".

Bir çay daha alıyorum, efkar çayı...

 

<> Allah biliyor, kimin tekzib ettiğini, kimin inandığını

<s> kaptanımız bütün bunları samimiyetle anlattığınız için çok teşekkürler. Lütfen özür dilemeyiniz. En büyük mucize sizin aramızda olmanız. Gizli değişkenler olsa da gerçek ve bizim hatırladığımız A evreni ve de hatırlayacağımız efkarlanmayınız sizin üzüntünüz bizleri kat kat üzer

 

"ENBİYA (21) suresi ayet 1 Yaklaştı insanlara hesapları! Ve onlar hala gaflet içinde yüz çevirip durmadalar.

ENBİYA (21) suresi ayet 2 Rablerinden kendilerine ulaşan, söze bürünmüş her yeni öğüt ve hatırlatmayı ancak eğlenerek dinliyorlar.

ENBİYA (21) suresi ayet 3 Kalpleri hep oyun ve oyalanmada. O zulüm sergileyenler, şu yolda bir fısıldaşmayı iyice koyulaştırdılar: "Bu adam, sizin gibi bir insandan başkası değil. Gözünüz baka baka büyüye mi gidiyorsunuz!"

ENBİYA (21) suresi ayet 4 Dedi: "Rabbim, gökteki sözü de yerdeki sözü de bilir. O, herşeyi duyan, her şeyi bilendir!"

ENBİYA (21) suresi ayet 5 Şöyle de dediler: "Saçma sapan rüyalar bunlar! Belki de uydurduğu bir yalandır. Belki de bir şairdir o. Hadi bir mucize getirsin bize, öncekilere gönderildiği gibi..."

ENBİYA (21) suresi ayet 6 Onlardan önce yere batırdığımız hiçbir yurt ve uygarlık iman etmemiştir. Onlar mı iman edecekler!...

ENBİYA (21) suresi ayet 7 Senden önce de ancak kendilerine vahyettiğimiz erler gönderdik. Hadi, sorun zikir/Kur'an ehline, eğer bilmiyorsanız...

ENBİYA (21) suresi ayet 8 Biz onları yemek yemez bir ceset olarak yaratmadık. Onlar sonsuza dek kalıcı da değillerdi".

ZAMAN KARIŞTI! Bunları  Ş İ M D İ  Veysel yazdı. Ama LOG'da görünmüyor.

???????????????????

Alıp yapıştırmak zorunda kaldım!

NE OLUYOR??????????????

 

<> Veysel kim?

 

"Eliselek" bir candaş. Üstelik burada değil ŞİMDİ!

Zaman karıştı yine!!!

 

<> Eliselek?

<> velibol

<> evet haklısın

<> Selek >> Cömert, eli açık

<> Cömert, Eli açık. Bu Elibol.

<> Veysel Elibol adlı candaşımız var ama

<> kanalda değil şuan.

 

Biliyorum başkanım burada yok. Ama bana yazdı -benim takvimime göre ŞU AN bazen değişir-.

Belki gelecekte yazdı, belki de geçmişte ama SAĞ ELİYLE yazdı. Beni beraat ettirdi "Sen yalancı değilsin" demek için!

 

<> evet haklısın

 

"9. Sümme sadaknahümül va'de fe enceynahüm ve men neşaü veehleknel müsrifyn".

Enbiya suresi.

Ne demek istiyor acaba?

 

<> 21-Enbiya/9: Sonra onlara verilen söze sadık kaldık da onları ve dilediklerimizi kurtardık. Ve israfa saplanıp haddi aşanları helak ettik.

 

Bunu da Camgöz yazdı. (Üç kişi olarak.)

"[021.007][E0] Senden evvel de başka değil ancak kendilerine vahiy gönderdiğimiz bir takım ricâl gönderdik, haydin zikr ehline sorun bilmiyorsanız."

Bunu da Tim yazmış -son anda fark ettim özür tim.

 

<timmighty> Allâh bizi ebediyen ayırmasın.

<> amin

 

Yazdın mı yazacak mısın? Bunu ayırt edemiyorum!

 

[] Bahsi geçen kesimler 24 şubat 2005 tarihli (281'inci) yani 2 hafta önce yapılan chat'tedir:

[] ---------------------------------------------------------------

[] <+msccp10SCE_> Evet, yeni bir SURE veriniz.

[] <@timmighty> 21

[] <+msccp10SCE_> Bir başkası ayet numarası versin.

[] <adenx> 9

[] <+msccp10SCE_> Bir başkası da 1-14 arasında hangi anlamı vereceğimi teklif etsin.

[] <haluk_> 7

[] <Camgoz> [021.009] [DI] Sonra Biz onlara verdigimiz sözü yerine getirdik, kendilerini ve dilediklerimizi kurtardik; asiri gidenleri ise yok ettik.

[] "Bunu da Camgöz yazdı. (Üç kişi olarak...)" >>> 3 kişi olarak = timmighty, adenx ve haluk

[] <v_elibol> ENBİYA (21) suresi ayet 1 Yaklaştı insanlara hesapları! Ve onlar hala gaflet içinde yüz çevirip durmadalar.

[] <v_elibol> ENBİYA (21) suresi ayet 2 Rablerinden kendilerine ulaşan, söze bürünmüş her yeni öğüt ve hatırlatmayı ancak eğlenerek dinliyorlar.

[] <v_elibol> ENBİYA (21) suresi ayet 3 Kalpleri hep oyun ve oyalanmada. O zulüm sergileyenler, şu yolda bir fısıldaşmayı iyice koyulaştırdılar: "Bu adam, sizin gibi bir insandan başkası değil. Gözünüz baka baka büyüye mi gidiyorsunuz!"

[] <v_elibol> ENBİYA (21) suresi ayet 4 Dedi: "Rabbim, gökteki sözü de yerdeki sözü de bilir. O, herşeyi duyan, her şeyi bilendir!"

[] <v_elibol> ENBİYA (21) suresi ayet 5 Şöyle de dediler: "Saçma sapan rüyalar bunlar! Belki de uydurduğu bir yalandır. Belki de bir şairdir o. Hadi bir mucize getirsin bize, öncekilere gönderildiği gibi..."

[] <v_elibol> ENBİYA (21) suresi ayet 6 Onlardan önce yere batırdığımız hiçbir yurt ve uygarlık iman etmemiştir. Onlar mı iman edecekler!...

[] <v_elibol> ENBİYA (21) suresi ayet 7 Senden önce de ancak kendilerine vahyettiğimiz erler gönderdik. Hadi, sorun zikir/Kur'an ehline, eğer bilmiyorsanız...

[] <v_elibol> ENBİYA (21) suresi ayet 8 Biz onları yemek yemez bir ceset olarak yaratmadık. Onlar sonsuza dek kalıcı da değillerdi.

[] <@timmighty> [021.007] [E0] Senden evvel de başka değil ancak kendilerine vahiy gönderdiğimiz bir takım rical gönderdik, haydin zikr ehline sorun bilmiyorsanız

[] ---------------------------------------------------------------

 

Yazılmış (ama benim log'umda yok). Keşke yazılaCAK olsaydı eminim şaşıracaktınız.

"Elridge çıkarma gemisinin çevresini yoğun ve yemyeşil bir sis kapladı..."

İşte bu durumda "Perspektif büyüyor" yani iki impuls arası diskalifiye oluyor ve bu durumda ZAMANLARI ayır edemiyorum. Tek açıklaması bu.

AN'ları ayır etmem için arada PULS gerekiyor, ama biraz önce PULS yoktu birkaç zaman birbiri üzerine binmişti. Ayırt edemiyordum geçmiş mi gelecek mi diye!

Beni anlamayı başarınız lütfen.

1080 durumunda arada hiç PULS olmuyor, yani tik ve tak sayamıyorum, present sürekli continuum gösteriyor. Beni anlamaya çalışınız lütfen.

 

<> w wait 4 u

 

O yüzden daha önce yazılmış bunlar. Geçmişteki log'umda yok ama bu Log'da var.

(Özellerden yazılmış değil, zaten özelleri hiç açmıyorum.)

Oradan buraya SHİFT olmuş, aanırım bir an AB (common) durumunda kaldım.

Efendimiz nasıl ki vahy alırken mahvoluyordu, ben de hiç değilse O'nun belki milyonda biri de olsa şiddetli mahvoluyorum.

Keşke herşey normal olsaydı. Evrende bir tek paranormal bile olmasaydı.

"Bana bir at verin; krallığımı vereyim" diye yazar Shakespeare.

 

<> Richard III

 

Bana bir "NORMAL verin" diyesim geliyor.

At bulmak kolay ama NORMAL hiçbir yerde yok! Yok çünkü Allah var!

 

<> LA İLAH İLLAALLAH!!!!

 

En baştaki paranormal Rabbimiz!

 

<> elh. iyi ki var

<> Yürekten inanıyor ve ilimle anlıyoruz (RZİ amin) Katip arzuhalım yaz dosta böyle...

<> 15/95: Alay edip eğlenenlere karşı biz yeteriz.

<> 17/28: Eğer onlardan, Rabbinden ümit ettiğin bir rahmeti bekleme yüzünden yüz çevirecek olursan o zaman onlara yumuşak/tatlı bir söz söyle.

 

Bir anda neler oluyor biliyor musunuz?

Dayanamadım gidip salat ikame ederken aynı anda kapı ve tlf. çaldı.

Bitirince kapıyı açtım komşumuz "Işığınızın yandığını gördüm, size aşure getirdim" dedi. Teşekkür edip alırken telefona koştum. Ve buraya geldim, hepsi bir anda oluyor.

AN nedir?

 

<> puls

 

Bazen AN için koşuşturuyorsunuz -benim gibi-. Bazen de AN duruyor 18 veya 24 dakika... İstediğiniz kadar zamanınız var!

Bence uzay boyutlarında bir sorun yok. Sorun sadece ZAMAN boyutunda. Canı istediği gibi akabiliyor.

Bu normal mi?

 

<> hayır

 

Zamanın aktığını gördüm, zaman dalgasını gördüm. Bir sinüs eğrisi gibi değildi. Klein şişesi gibi daha doğrusu YinYang gibi kendine dolanıyordu. (Aslında söz konusu şişe YinYang'ın üçboyutlu biçimi)

Neden herşey bir Cenin'i andırıyor?

Cenin nerede? Rahim'de!

Rahim neden bu kadar önemli? Neden o garip biçimler Allah'ımızın ADI olduğu kadar kıyamet (sur) borusunun da biçimi?

Ve o Corn/Worm Hole'lar zamanın MÜZİĞİNİ çalıyorlar.

Amacım felsefe yapmak değil; GÖRDÜKLERİMİ anlatmak.

Zamanın müziği var mı? EVET var!

Evren (mekan boyutu) kendi üzerine yedi kez kıvrılarak genişlemiş durumda.

Zaman boyutunun da yedi notası var. İki tam bir yarım, üç tam bir yarım >>> Sıkışıp gevşiyor! (Majör gam ile aynı akıyor.)

Derken aradan bir MİNÖR fırlıyor. Onu Majör hissetmiyor, ama minöre tutulan o notayı da duyuyor.

Göz (majör) görür. Eğer minör görseydi, en tertemiz ve steril yiyeceğimizin üzerinde yüzmilyarlarca bakteri vb görecekti -kıpır kıpır- ve yiyemeyecekti!

Yiyeceklerimizin çoğu BAKTERİ. Onlar daha önce yiyeceklerimizi kemiriyorlar yiyeceklerimizin hücrelerini sömürüyorlar. Kalanı bize yediriyorlar.

Minör görmek çok tuhaf bir paranormalite.

Mesela cinlerin dışkılarını yaptıklarını, ama bundan işlenerek protein (ekmek diyelim mesela) yediğimizi görüyorsunuz.

Allah'ın nimeti >>> CİN'in dışkısı mı? Hayır! İnsanın dışkısı da Cinlerin yiyeceği!

Bu nasıl bir minority?

 

<> Öldükten sonra bizim de paranormalite görme şansımız olacak mı acaba?

 

Evet göreceksiniz.

 

<> yuppi

 

Mesela benim aradabir şeytansız sığınağım olan "ARZ DİBİNDEKİ" yer, aslında sizin MAHŞERDEKİ mezarlarınız. Onları göreceksiniz. Farkımız şu: Ben onu iki kez gör(düm-göreceğim). Yani ben erkenden gördüm.

 

<m> (bunun için ölmeye gerek yok, görmek istersen bu dünyada da görürsün -aslında ortalık paranormaliteden geçilmiyor-)

<> öyle ise ekmek almaya giderken neden göremiyorum?

<m> (neyse konuyu bölmeyelim)

 

[M] haklı, normal ne var ki?

 

<m> :)

 

[M] ve ben başta tüm zigzag mesela "Quantum teoremine" inanmak istiyoruz, ama şu sınırlar var ya???

Planck sabitinin altında SOYUT ve quantlaşmamış bütünleşik (Hilbert) dev bir evren var.

O zaman quant neyin nesi? Quant normal ise öteki nedir?

Ama söylemiştim: IŞIĞIN KAYNAĞI (mesela lamba veya takyon) ışıktan HIZLI gitse bile ışığın kendisi sabit C hızıyla gider.

Şimdi [M] ve benim merakımız şu:

Anladık ışık hızı normal, ama "Işığın kaynağı" denen paranormal şey ne menem? Kaynak hızlı; ışık yavaş mı?

Bu amansız sorunun yanıtı şu:

Esir (aetherodynamics) ışıktan hızlı titreşen bir KAYNAKTIR, ışık ise SABİT hızıyla arkadan nal topluyor.

Planck aralığından daha küçük bir kutur (çap-diameter) nasıl olur da EN BÜYÜK EVREN olur?

Nasıl olur da, en uzak nokta olan Bigbang bize en yakın (akdelik karadelik bitişiktir ya) yer olur?

En uzağı en yakına getiren şu Allah'ın cezası süper uzay tünel süreci?

Bunları niye normalize edemiyoruz?

Hele hele mutlak soğuk derecenin tam bir derece altında, Bigbang cehenneminin sonsuz derece sıcaklıkları ne arıyor? İkisi nasıl aynı yerde ve TEK ŞEY.

Gök ve yer (küre) tepeden bastırılınca nasıl MAHŞER oluyor? Gök ve yer nasıl ayrılmıştı ve nasıl yeniden birleşecek?

[M] ile başbaşa verdiğimiz "GAYRI NORMAL sorular" bunlar herhalde! (Ğayrük tabii)

 

<> Vakit olursa Borges'in Forking Path'lerinden bahsedebilir mi hans? Çatallanan yollar yani

 

Zaten anlattım. Brezilya, Solucan, [S], pınar, sülük, kırmızı suzuki vb. zaten anlattım.

 

<> Onlar büyük çapta olanlar hans, ben küçük fakat etkili açmayı soruyorum

 

Yollar bir kişinin kendi AN'ınında bile dörde çatallanıyor. Yuşa'nın önünde tam 8 katlı çatal vardı, ben hepsini anlatmadım.

İsterseniz aynı ayetlerden diğer DÖRT'lü çatalı da sunabilirim. İsterseniz bir diğer devam chat'e bırakırız. Tam sekiz tane YUŞA çatalı vardı. Ben hep dördünü anlattım. Hiç beşe geçmemiştim bugüne kadar.

 

<> [Borges'in romanında] Eric Lonrot ve Stephan Albert kendilerini öldürterek çatal açtırıyorlar. Sormak istediğim bu. Adamlar kendilerini öldürterek nasıl yönde çatal açtırdılar? İki ayrı romanındaki bu kahramanları kendilerini öldürterek çatal açıyorlar

 

Borges bu işin piri. Ben intihar korkusuyla böyle bir işe kalkışamam. Ama Rabbim, başıma zehirli ok veya çapraz ateşi veriyor. Yani "Sen intihar etme, ben gerekeni yaparım" dercesine.

Ve bu eylemler bahçenin (cehan/cennet) yollarını (Path) ikili ikili çatallıyor.

Ben DÖRT yolu azbuçuk çıtlattım -kendi yaşamımdan örneklerle- ama beşinci YOL da var:

Benim bir KÖK hücreden COLONE ikizim var. Öyle ikiz ki, herşeyi aynı anda hissediyoruz (Soul twins). Mesela aynı kıza (Fjorda) aynı anda aşık olduk. İkimiz de evlenmek istedik. Ama seçici ikimiz de değildik, KIZ idi. Onun rızasıydı. O beni seçti -tersi de olabilirdi-.

Fakat onun seçimi (Fjorda's choice) kendi kaderini belirledi (bizimkini değil). Eğer ben Fjorda olsaydım, "Giden clone'u değil; geride kalan clone"u seçerdim.

Giden bir gidecek ve taaa Fjorda'nın torunu zamanında geri dönecek. Fjorda sürekli yalnız kalacak.

Fjorda Edström'ü seçti. Oysa seçmesi gereken Ekström idi.

Eğer onu seçseydi, YALNIZ kalmayacaktı, birlikte mutlu olacaklardı. Hep birlikte her anı birlikte geçireceklerdi. Ama Ekström Tudor böbrek yetmezliğinden aniden ölecekti. (Müdahale edilebilseydi, protez böbrek ile kurtarılırdı.) Aniden ölünce yine Fjorda dul kalacaktı.

Clone'ların mesela (spermleri) de birdir, ama Fjorda'nın ovarium'u AYNI değildir.

Bahçe çatallanacaktı: Ekström'den "Benimkine tıpatıp benzemeyen" bir çocuğu olacaktı. Çünkü sperm aynı ama yumurta farklı. (Fjorda'nın clone'u yok; ama Jana'nın ve mrs.cp'nin var.)

vs vs.

Nelerden bahsediyorum böyle?

 

<> ben sordum sen açıkladın. Thx

 

Aslında yolları çatallanan bahçeyi anlatmaya çalışıyorum -yaşanmış örneklerden-.

 

<s> çocuğunuz var mıydı?

 

Ben Fjorda ile sadece üç haftalık evliydim [S].

 

<s> ok

 

VAMP CAMP yola çıkınca, beni hemen arkalarından postaladılar (1N). O gün nöbetçi bendim, klonum değildi, piyango bana vurdu.

Eğer Ekström gelseydi/benim yerime maalesef burada birkaç yıl önce böbrek yetmezliğinden ölecekti. Ve dabbe olamayacaktı. (Yollar çatallanıyor, farkında mısınız?)

 

<> evet

 

Yolları çatallanan bahçe sonsuz çatal verir. Ama bir şey var ki bilim bunun farkında değil: ÇİFT ÇİFT çatal verir ve 64'üncü çatalda kendini tekrar eder ve böylece SONSUZ SONSUZ olmaz.

Sonsuz sayfalı bir kitap düşünün. Onu kategorize edebilirsiniz: TEK SAYFALAR ve ÇİFT sayfalar diye... Bakınız sonsuz SONSUZ olamadı.

Bir çuvala beyaz ve siyah çorap çiftlerinden SONSUZ tane doldurun. Beyaz veya siyah çorap çiftini KAÇ KEREDE tombala gibi bulabilirsiniz? (Elimdeki beyaz ise, çiftini bulma olasılığım nedir.)

Haydi düşünedurun, ben de lavaboya bir gideyim -izninizle-.

 

<> 1/2.

<> %50.

<> x adım, x/2 adım, (x/2)/2... adım atarak ilerleyen bir karıncanın bir metredeki sonsuz yürüyüşü.

<> Eşkenar üçgenin iki eşit kenarı, limit sonsuzda bir kenara eşittir (a=2a).

<> tombala gibi ne???

 

Yani, görmeden kapalı bir çuvaldan bingo oynar gibi çekiyorsunuz çorabı.

 

<> ok

 

Bingo'da 90 numara var ama burada İKİ numara var (beyaz ve siyah -çorap-).

Bu çiftler ayetlerde çok geçerli.

"Andolsun Çift çift gidenlere..." gibi.

"Herşeyden (sonsuzdan) bir çift ve onun çiftini yarattık..." ayetleri gibi.

ZEVC daima ÇİFT gibi düşünülmelidir. (Sınıf da deniyor, takım da.)

Rahman suresinde HERŞEY çifttir. (Örneksemiştik). Mesela oradan bir tek ayet veriniz, onu açalım.

 

<> 55-Rahman/38: Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

 

(Bu zaten çift.)

 

<> 55-Rahman/17: İki doğunun Rabbi de O'dur, iki batının Rabbi de.

<> 55-Rahman/5: Güneş ve Ay, hesaba bağlıdır herbirinin herşeyi.

 

Bu da belli, açmaya gerek yok çiftin çifti...

 

<> 55-Rahman/22: İkisinden de inci ve mercan çıkar.

 

Birinde karar verinin ltf. (Yoksa sabahlarız)

 

<> 55-Rahman/48: İkisi de çeşit çeşit ağaçlarla / bitkilerle doludur.

<> 55-Rahman/52: O cennetlerde iki çift var her meyvadan.

 

Zaten çift bunlar açıklamya gerek yok.

Mesela birinci ayet tektir (RAHMAN) ama onun da çifti vardır >>> RAHİM. İkinci ayeti yazar mısınız?

 

<> 55-Rahman/2: Öğretti Kur'an'ı

<> 55-Rahman/2: Allemel kur'ane

 

Kur'an ÇİFTTİR >>> Ana kitap ve Kur'an'ın kendisi.

Alleme çifttir >>> Malum olunan malum olan.

Üçüncü ayet ltf.

 

<> 55-Rahman/3: Yarattı insanı

<> 55-Rahman/3: Halekal insane

 

İnsan çifttir >>> İnsan türü ve Huri türü.

Yaratmak iki türlüdür:

a) Kun diyerek;

b) RUHUNDAN üfleyerek...

Dördüncü ayet.

 

<> 55-Rahman/4: Allemehül beyan

<> 55-Rahman/4: Belletti ona duygu ve düşüncelerini ifade etmeyi.

<> 55-Rahman/4: Öğretti ona beyanı.

 

Beyan iki türlüdür:

a) Melekçe (Rakim);

b) İnsanca (Kehf)

(Adem isimlendirdi anlamında.)

Beşinci ayet.

 

<> 55-Rahman/5: Güneş ve Ay. Hesaba bağlıdır herbirinin herşeyi

<> 55-Rahman/5: Eş şemsu vel kameru bi husban

 

Güneş NECM'dir. (Özel adı şems ama, genel adı yıldız=Necm >> BU DA ÇİFTTİR.)

Ay da iki anlamlıdır >>> Özel adı Kamer (uydu) genel adı Kewkeb (planet).

Hesaba bağladır >>>> İKİ ODAKLIDIR. (merkez değil çift FOCUS)

HUSBAN iki türlüdür >>>>

a) Spin (kendi çevresinde dönü)

b) yörüngesel dönü (bir yıl gibi)

6. ayet ltf.

 

<> 55-Rahman/6: Çimen/yıldız ve ağaç secde ediyorlar

<> 55-Rahman/6: Ven necmu veş şeceru yescudan

 

Bunun yanıtı:

1) NECM suresi ilk ayet ltf.

 

<> 53-Necm/1: Düşerken yıldızlara andolsun

<> 53-Necm/1: Ven necmi iza heva

 

Düşen yıldız FOTON,

koparılan (Şecer de deniyor) Elektron.

(Sadece çimen değildir, ağaç değildir. Mera çimendir, ama şecere değildir)

Şecerenin anlamları >>> Galaktik kollar. (Allah galaksileri bir çiçeğe benzetir.) (Zaten fırıldak gibi benziyorlar da.) Ve bu çiçekler bir ağaçta açarlar. (Meta-galaksiler, galaksi salkımları vb.) (Locale galaksiler vb.yi de ekleyebilirsiniz.)

EĞER galaksileri daha dış bir uzaydan (beşinci boyut Tarık semasından) izleyebilseydiniz, bir salkım sögüt ağacının üyeleri olduğunu anlayabilirdiniz.

Bunların en sonuna ise SİDRETÜL MÜNTEHA deniyor ve orada bitiyor ve tamamı bir Lübnan sedirine benziyor.

İşte bu en en en dıştaki yapıya Cebrail'in mekanı deniyor.

Bizler birer insan hücresi gibiyiz -galaksiler-. Asıl olan insanın kendisinin profilini görmek -ki göremiyoruz biz hücreler-. Eğer görseydik, tüm galaktik kümelerin bir noel ağacını oluşturduğunu fark edecektik.

(Lübnan sediri TEK ÖRNEKTİR -seach lütfen-) (Mesela resmiyle ilgili bir link gibi)

 

[] https://www.google.com/search?q=l%C3%BCbnan+sediri&tbm=isch

[] https://keyassets.timeincuk.net/inspirewp/live/wp-content/uploads/sites/8/2017/04/rexfeatures_5231897a_74905442_179295771.jpg

[] https://n11scdn.akamaized.net/a1/450/ev-yasam/tohum/lubnan-sediri-tohumu-100-adet__1174661618896894.jpg

 

İŞTE SİDRETÜL MÜNTEHA tastamam bu şekildedir.

Niye münteha (SONuncu)????

Çünkü tüm galaksi salkımları DIŞTA EN SON OLARAK bu biçimi alırlar, hücrelerimizin biz insanlara benzememesi gibi... Ama hücrelerden biri dışarıdan bize baksaydı bizim TOTAL BİÇİMİMİZİ görecekti. (Resmimizi çekecekti.)

Lübnan sedirinin öteki adı GOFER ağacıdır.

Allah Nuh'a gemiyi bu ağaçtan imal etmesini/başka kereste kullanmamasını vahyetmiştir (Kiminle?  C E B R A İ L  ile) Cebrail'in makamı nerede?

 

<> Sidretül Münteha.

 

Ve Cebrail'in bildiği TEK AĞAÇ (şecer) budur.

Çam yakanın vay haline!!!! Cennetten kendi ağacını yakmaktadır o mendebur!

ÇİMEN ekmek için ÇAMLARI yakıyorlar :((((

İşte ÇİM ve ÇAM farkı. (Yani her ikisi)

Yine nereden girdik nerelere çıktık???

Güneş sistemi, birinde güneş bulunan İKİ ODAKTIR diyor ayet. Bunu da açalım:

İkinci bir güneş ikinci bir odakta yok demek, "ikinci güneş karadelik halinde çöken İKİZİYDİ" demektir.

"Gökte nurlu bir ay koydu" ayetini bulabilir misiniz? (Yasin'de olabilir.)

 

<> 10-Yunus/45: Güneşi ışıklı ve ayı nurlu yapan yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için, aya konak yerleri düzenleyen Odur. Allah bunları ancak gerçeğe göre yaratmıştır bilen millete ayetleri üzün uzadıya açıklıyor

 

(Münir=Nurlu)

Bir de başka ayette olabilir "Göğe nurlu bir ay astı" gibi.

 

<> 25-Furkan/61: Şanı yücedir o kudretin ki; gökte burçlar yarattı, orada bir kandil ve ışık yansıtıcı bir ay oluşturdu.

 

BİR FUSİON kaynağı ve BİR yansıtıcı/münir AY.

Neden BİR? Bir tane olduğunu zaten biz biliyoruz. Bir güneş bir ay var (mı acaba?)

Güneşler istisnasız en az İKİ tanesi bir arada yaratılır. Bunun istisnası yoktur.

Pekiyi tek güneşler (yani yıldız) neyin nesi?

Çünkü biri büyükse ömrü kısadır. (Güneşin kalan ömrü 50 milyon yıl. Eğer kendinin yarısı kadar olsaydı kalan ömrü dört milyar yıl olacaktı.)

Ömrü kısa olan/büyük olduğundan/beyaz cüce veya nötron yıldız değil; karadeliğe çöker.

O karadeliğin ardında ise bir akdelik vardır.

Mesela tecrübe konuşuyor ;) bu karadelik ucundaki akdelikten  Ş İ ' R A  yıldızına (ki tamamen bizim eşitimiz) çıkabilirsiniz. Orası ise en en en uzak evren bucağıdır. (Akdeliğe gidene kadar 16 milyar km yetiyor.)

ŞEMS ve Şİ'RA da birbirinin ÇİFTİDİR.

Orada bir de yerçekimi dünyanın altıda-biri olan bir planet vardır.

(Nur 35. ayet.) Ve yerleşime açıktır.

 

<> 24-Nur/35: Allah, göklerin ve yerin Nur'udur. Onun nurunun örneği, içinde çerağ bulunan bir kandile benzer. Kandil, bir sırça içerisindedir. Sırça, inciden bir yıldız gibidir ki, doğuya da batıya da nispeti olmayan bereketli bir zeytin ağacından yakılır. Bu ağacın yağı, neredeyse ateş dokunmasa bile ışık saçar. Nur üzerine nurdur o. Allah, dilediğini kendi nuruna kılavuzlar. Allah, insanlara örnekler verir. Allah herşeyi bilmektedir.

 

Evrenin taaa öteki ucunda olmakla birlikte, süperyoldan sadece 16 milyar km ötededir.

(O kadar kilometreyi de ışık hızına yakın seyreden Wanen ile ne kadar zamanda alırsınız? C=300 bin km/s)

 

<> zero, çünkü akdelik direk oraya götürecek, short cut, kestirmeden gidiş yani

 

Karadelik güneşimize olan mesafe 16 milyar km. kadar olan mesafe. 16 milyar bölü 300 bin.

 

<> 53'333 saniye

[] 14,8 saat

 

yani [15 saatten] az gidersiniz.

ŞEMS ve ŞİRA kardeştir (çiftin çifti uyarınca).

(Şira ile ilgili ayet ltf. Necm suresi)

 

<> 53-Necm/49: Ve ennehu huve rabbuş şi'ra

<> 53-Necm/49: Hiç kuşkusuz, Şira'nın Rabbi de O'dur

 

Bu kadar yıldız varken NEDEN ısrarla sadece GÜNEŞ ve ŞİRA'nın adı verilmiş? Hiç merak ettiniz mi? (Bir galakside ortalama 200 milyon yıldız varken ve 300 milyon adet sayılan galaksi varken...)

 

<> Kuşkusuz çok önemli olduğu için

 

Güneşimizin AYNALANDIĞI güneştir. (Rahman suresinde)

Şimdi Şi'ra'ya gittiniz.

Pekiyi güneşte yaşayamayacağınıza göre nerede olacaksınız?

(Bir planet ismi vereceğim)

Nur 36 ltf.

 

<> 24-Nur/36: (Bu kandil) birtakım evlerdedir ki, Allah (o evlerin) yücelmesine ve içlerinde isminin anılmasına izin vermiştir. Orada sabah akşam O'nu (öyle kimseler) tesbih eder ki...

<> 24-Nur/36: Fi büyutin ezinellahü en türfea ve yüzkera fihesmühu yüsebbihu lehu fiha bil ğudüvvi vel asal

 

Şimdi o evlerin bulunduğu UZAY İSTASYONU hangi planete bağlı?

İsmini veriyorum: Remak. (Ramak kalmak gibi.)

REMAK????? Neye ramak kalmış? Deccal'in evrenine mi?

Evet!

 

<> Kamer'in tersi?

 

Ve Kamer'in TERSİ! Doğru.

 

<> ALLAHLAW dünyanın karşılığı mı?

 

Evet bu AYNALAMA iki sistem arasında hep var. Walhalla gibi.

Biri neden diğeri sonuç veya uç.

Güneş ZİRA'dır, Sonuç ŞİRA'dır.

Zira ne demek?

 

<> neden

<> nitekim

<> çünki

<> öyleki

 

ÇÜNKÜ (neden) demek. Nedensellik demek.

(Sanskritçe ZORA) (Ariaca ŞORA) (Hint-Avrupa kök dil)

Sanskritçe ve Hint dillerinde Hodabagh ne demek?

Khoda >> God veya Good,

Bagh (bay okunur) Yanında

 

<> :)

 

Mesela ben Allah İLE diyemem. Burada WİTH geçerli değildir. BY geçerlidir.

(Allah ile olamazsınız, Allah'ın yanında olabilirsiniz.)

"Allah yanınızda olsun" >>> GOD BY, sonradan olmuş Good bye.

Biz bile ALLAH'a emanet ol veya ısmarladık demiyor muyuz?

 

<> evet diyoruz

<> "ALlah biz bilan" demek?

<> it's about time, TC'de sabah 2 buçuklara geliyor

 

Ben de KHODH-BAGH yerine Hoş-bye diyorum.

Dedim bile, demek ki gidiyorum.

 

<> hoş bye efendim, ALLAH razı olsun

 

MİH, RZİ.

 

<> selam selam iyi geceler... RZİ

<> hg slm slm

<> Selam Selam

<> HG.LER EFENDİM

<> ss, hg, rzi

<> geronimoooo

<> slm slm Allah'a emanet olunuz

 

Geronimo "Vamos" der gider

 

<> hg slm slm

<> slm slm

<> astala vista

<> hoşça kal

<> iyi geceler kaptanımız selam selam

 

 to-morrow.

 

<> kaptanımız çok çok çok teşekkür ederiz ellerini dert görmesin. Allaha emanet olunuz mih ve kaptanımız

<> kaptan konuşuyor kaptan konuşuyor! çıkarın beni bu KAP tan ! :) minik bi  şaka :)

<> good one

<> :)

<> meclislere slm slm

<> Selam. Selam.

<> Hodabagh MİH.

[] msccp10SCE çıkış yaptı