Chat n° 262 - Tarih: 10 ocak 2005
Not-1:
<> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir,
sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir.
[] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine
sayın Aiberg'e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.
Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem
konularının yıllar sonra değişmiş
olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken
karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb.
info@aiberg.com adresine
bildirebilirsiniz.
[] Kaptan msccp10SCE_
nickiyle bağlandı
<> slm slm kaptan, hoş geldiniz
Selam Es-Selam'a selam Hanifcandaşlarıma.
Teşekkürler hoş buluşturana sevgideğerlilikler hoş
buluşanlara. Geciktim özür, ama yolcu yolunda gerekti. Bu kez başka
bir kasabaya taşındım. Burası da turist dolu. Arada
kaynamakta olduğumu fark ettim. Bu da bir çözüm. Herkes bana benziyor, ben
de onlara... :))
Jandarma değil; Polis bölgesi, bu da iyi. Çünkü jandarma çok
keyfi ve disiplinsiz bir tabana sahip. Emir aldıkları yer de
içişleri bakanlığı görülmekle birlikte doğrudan Genel
Kurmay. Dolayısıyla Polis daha güvenli geldi bana. Üstelik
çocuklarına ders vermem de gerekmez. :))))
Sonra yeniden "Bu" kasabaya döndüm. Çünkü telefon hattım
buradaydı. Gece yeniden döneceğim ve telefon için müracaat ettim,
yarın da onu bağlayacaklar. Sonra chatlere oradan devam
edeceğiz.
Yaşıtlarıma baktım da bu turistler içinde en
çok hollandalılara benziyorum. Burada İngiliz, Alman başta her
millet var. EV satın alanlar var.
Ve deniz... Bugün herkes mayolu ve denizdeydi. Ocak ayında
olduğumuza inanmak çok zor. Zaten birkaç gündür havalar da çok
aşırı iyi gidiyor. Gece hariç gündüz resmen terliyorsunuz
(mesela ceket veya kazakla).
İşte haberler, hava durumu. Ligler
başlamadığı için Spor yok bu gece.
Evet bilim ve teknik saatimiz açılmıştır,
soruları alalım.
Anlamlı sorular olmalı... Aklımıza gelen
değil, gerçekten GELECEĞİN
zevkle okuduğu sorular ve yanıtlar...
Bu arada [candaşın] önerisini okudum, gerçekten chat
içerikleri tanzim edilmeli, biz dünyanın en ilahi ve tek misyonuyuz.
<> Soru:
Meşhun?
Meşhun'un yanıtını [SORAN] biliyor zaten! Meşhun'un kelime kökü nedir?
<>
ŞaHaNe, ŞaHaN mı?
<>
Şuara/119: Bunun üzerine biz de onu ve beraberindekileri o dolu
gemide necata çıkardık.
Harfleri tek tek sayalım: Şın, Kha, Nun. Şimdi
ayetin Arapçası lütfen.
<>
Şuara/119: Fe enceynahü ve mem meahu fil fülkil meşhun
Meşhun, ŞAHİN,
arapça değil SANSKRİTÇE.
<> Yasin/41:
Bir ayet de onlara o dolu gemide zürriyyetlerini
taşımamız.
<> Yasin/41:
Ve ayetül lehüm enna hamelna zürriyyetehüm fil fülkil meşhun
<>
Saffat/140: Hani bir vakıt dolu gemiye kaçmıştı.
<>
Saffat/140: İz ebeka ilel fülkil meşhun
Şimdi Hint dillerinde ve özellikle farsça ve kürtçe'de
kullanılıyor. ŞAH ve
Şehine ve de bunların Arapça versiyonu olan Şeyhu şeyha. İLGİLİ misali:
Şihab (Şahab). Hitab ve Kitab gibi İKİ harfi tutan kelimeler Şıhab ve
Şıhan, ikisi de kalem-kelam gibi, iki harfi ortak olan kategoriden.
Bu etimolojik bilgilerden sonra gelelim semantikine: NUH (Nova veya Noa veya Manoa) ismi
gerçek bir isim değil BİR LAKAP'tır. Zülkarneyn gibi.
Zülkarneyn sayısı benim bildiğim 27 kadar. NOA/Novah'lar da bir o kadar. Her
çağı özellikle kolonizasyon çağlarını da
kapsıyorlar.
İnsanoğlu Cennet'ten ithal ve sürgün olarak dünyaya
geldi/gönderildi. Yeniden o geldiği yere DÖNMEK istiyor, bu insanın içgüdüsü...
Elbette göksel alem onun ilk adımı oluyor.
Seyir (to Sail) halindeki gemileri, diğer UÇAN gemilerden ayırt etmek için
Şıhan (Sanskritçe Şahin) kelimesi kullanılıyor.
Necat kelimesi de Sanskritçe (Bugünkü Farsça'da Nijad veya Nejat)
ve anlamı kurtuluş değil -sadece-. Farsça sözlüklerden NİJAD'ı bulunuz lütfen, veya
Osmanlıca sözlüklerden.
İbranice Nagat.
<> Çevresine
göre yüksek ve bağlantılı olmayan.
[Candaş] Müthiş yaklaştın devam edelim.
Araştırın. NİJAD
(Arapça Necat, necati vb.)
<> Soy,
nesil, neseb; tabiat, cibilliyet;
<> hırs
ve hased; yüksek mekan
<> ağaç
budağı, mantar
<> Dağ
<> bağımsız,
ulu bir yer
<>
yukarı almak...
Niçin araştırtıyorum biliyor musunuz?
Bakınız aşağı yukarı neredeyse tek bir Necat
kelimesinin açılımlarını bulduk. Ve Meşhun'un türlü
anlamlarından biri fizyolojik >>>> ŞAHİN tipi bir araç modeli (aerodinamik yapı).
Bunun hızının da benzer İKİ KÖKLÜ HARF düzenine göre verilmesi
gerektiğinden bunun da şıhab olduğunu anlıyoruz. Araç
bir kere çok hızlı... ve bir yüzer kent neredeyse, ya da uçan kent.
Belki de Kaptan Kirk'ün ünlü Star Trek'i. ;)
<>
37-Saffat/140: Hani bir vakıt dolu gemiye kaçmıştı. = İz
ebeka ilel fülkil meşhun
Şaka bir yana, Star Trek denen türlerin tam
karşılığı veya fiziksel biçimi/modeli ŞAHİN üzerinde
toplanmıştır.
Fizik bilimlerdeki anlamı ise Meşhun, tüm -dinamik son
eki alan fizik yasalarını kapsamaktadır. (Etherodynamics,
Hydrodynamics vb.)
Meşhun'un diğer kelime açılımları ŞeHiN, ŞıHaN, teŞHiN.
Kök dil Aryaca'da tüm yırtıcı kuşlara (Kartal, Çaylak,
Doğan, Şahin vb.) ve Racaların bir üstündeki imparator olan ŞAHN (sonradan şah).
Bu arapçaya "Zatı Şahaneleri" olarak
girmiştir. İhtişam, muhteşem arapça fakat ŞAHANE doğrudan
Sanskritçe'dir.
Bunun eş anlamlısı da (İngilizce citadel
anlamındaki) iki Harf bazında Şahika'dır; APAYRI, elit bir yer, nezih bir yer vb. gibi anlamları
vardır.
<> Nuh Tufanı,
Yunus'un gemiye çıkması zürriyetlerin taşınması, özel
bir peryod olarak düşündüm. Sorunun asıl amacı buydu. Özellikle
de Ramadhan ile ilgili mi diye düşündüm? (Qadir Gecesi gibi.)
Ben sadece kelime anlamını sorduğunu
sanmıştım, onun için detaylandırdım.
İKİ
harfin tutması bir DOĞAL
Sünnetullah olayıdır. Mesela Do Majör ve
Bu evrensel yasa Sanskritçe'den geldiği üzere Arapça'da da
yer alıyor. (Hiytab-Kitab gibi.) Kökünde TB var; yani ta'b olmak (Ta'b >> Baskı, basım
demek), tablo kurmak, tabi olmak, matbaa, matbua vb. Ben işin bu
tarafını sorduğunu sanmıştım.
<> (maTBu
evrak, TaB etmek vb.)
Tablo kelimesi de buradandır. Tablo ve Tariff, ikisi de hem sanskritçedir,
hem arapçadır, hem de diğer dillerde yer alır (tarife gibi).
TAB'dan
tabela; TAB'dan hi+tab, ki+tab.
İlkine örnek İncil, ikincisine örnek Tevrat'tır. Birinde Allah
konuşur, diğerinde Allah TABLET'lere
TAB eder (yazar).
Kur'an ise bunlardan farklıdır. Bu fark doğrudan TAB'dır.
Şimdi bunlar da zaman zaman değindiğimiz ama
tazelemesinde yarar olan şeylerdendi.
[Candaşın] amacı sanırım MEŞHUN'un gelecekteki
kullanımı veya geçmişteki teknolojisi... Ben bunu etimoloji
olarak anlamıştım.
<>
Kadın ve erkek nasıl anlaşır? Aile içindeki huzur ve güven
sağlayabilmek için eşler ne yapabilir?
Bu hassas bir konu. Onlar EŞ
değil, EŞİT
olmalı. Aile, gelenekler bunlar bir dar çerçeve çiziyor Türkiye'de ve
oryantal dünyada. Oryantal toplumlar kendi konfor ve ilkeleri için değil,
"Ailem ne der, ebeveynler ne der, komşular ne der?" böyle bir
sendrom ile yaşıyor Türkiye. Başkaları için
yaşıyor Türkiye. Hiçbir zaman kendileri için A S
L A iyi konuşmayan, hep
dedikodu eden, o konu-komşu için yaşıyor Türkiye.
Türkiye gelenekler açısından Özgür değil, tam bir
hapishane ve buradan AYNI KAFADAN (atalarımızdan böyle
gördük misali) kadınlar ve erkekler çıkıyor. Bunlar o sosyal dar
çevrede birbirlerine aşık oluyor, ama klişe veya Karina hiç
değişmiyor. Türkiyeli özgür değil! Bu yüzden kadın-erkek
anlaşması çok zor.
Araya giren TARAFLAR
taraf tutmak için yaratılmıştır. Hakemden ziyade holigan
gibidirler ve EŞLER Türkiyemde
özgür değildir. Sürekli oto-kontrol halindedir. Balkona çıkması
bile yadırganır, dedikodu edilir.
Bu baskılar tastamam BİLİNÇALTI
BASKILARI halinde patlar zamanla ve
o saygının hassas sınırının ar damarı bir
çatladı mı, artık küfürleşmeler, inatlaşmalar vb.
başlar.
İkinci etken ve etmen de BURÇ
mizacıdır. Mesela erkek ve kadının burçlarını
[candaş] bana versin lütfen.
<> Erkek
akrep, kadın boğa.
Yan 12 ve 6. Yani aradaki 180 derece açı. Bunlar ZIT değil ama birbirlerini
tamamlar. Erkek aşırı benimser, aşırı romantik.
Kadın ise evcimen, fakat inanılmaz bir inat sahibi. Birisi
kıskançlığı, diğeri inatçılığı,
mutlaka ilişkilerinden elimine etmeli -elemeli-.
Bu ilişki çok güzel ve komplimenter, yani birbirini
tamamlıyor. Birinde olan ötekinde yok veya tersi, dolayısıyla
birbirini tamamlıyor.
Boğa tutucudur; ailevi değerlere, çocuklara ve
komşulara aşırı önem verir. Akrep kendi başına
kalmak, tefekkür etmek, analiz etmek, bilmece çözmek için
yaratılmış muhteşem bir romantiktir.
Boğa ise eş-dostun düğünlerine gitmek, sosyal
olarak daha aktif olmak ister; fakat tutuculuğu da
inatçılığı kadar derttir.
Mesela bir Boğa din dersinde bir ayeti yanlış
ezberlediyse, sonsuza kadar o yanlışı dayatır, ilk
kıldığı namazı asla değiştirmez, mümkün
değildir, son nefesine kadar onu kılar vb. vb.
Sorun sosyal çevre ve burç mizacından öte GENEL olarak kadın ve erkeğin
ANLAŞMASI...
Bir kere kusursuz diye bir eş yoktur. Beni mükemmel
bilirsiniz değil mi? -Siz öyle sanın- 6 evliliğimin dördünde ben
HAKSIZDIM. Biriyle halen evliyim,
biri de öldü. Yani neredeyse 6'da 6 ben haksızım.
Günde bir kaç yalanım olduğunu söyledim, itiraf ettim.
İşte fark şurada: Benden başka hiçbir Allah'ın kulu
"Yahu bunları ben de yalan olarak söylüyorum" demedi. Beni YALANCI ilan etti.
Hele hele eğer Buhari döneminde yaşasaydım, adam
beni şeytan ilan ederdi. Oysa EN
EN EN büyük yalancı BUHARİ
idi. Ömrümde Buhari ve Müslim'den büyük yalancılar görmedim. Adamlar her
satırlarında Kur'an'dan kaçmış, Kur'an'ın tersini
söylemiş.
Kadın ve erkek niye anlaşamaz biliyor musunuz? Dikkat
ediniz: Ben haksızım diyebiliyorum. Ben yalan söylüyorum
diyebiliyorum. Seyrek de olsa içki içiyorum diyebiliyorum, ama bunları BENDEN BAŞKASI itiraf edemiyor.
Böylesi daha iyi. İtiraf etmeyen Buhari gibi DOSDOĞRU tanınıyor.
Dolayısıyla onlardan zerrece kuşkulanılmıyor. Ama Hans
Aiberg doğruya doğruyu söylediği için HEP KUŞKULANILAN adam...
Kadın ve erkeğin anlaşması için, önce insan ÇİFTİNİN kendilerini
anlaması, itiraf etmesi ve kendini ıslah etmesi (Salih, Saliha)
gerekiyor.
Benim EŞİM
yok, EŞİDİM var.
Eşit+im. (im son eki sevgilimin im'i.) Eşim-eşitimle hangi
konuyu konuşsak, önce ben O oluyorum (empati), ona göre soru veya
konuşma şeklimi değiştiriyorum.
Çünkü o aynam. O Allah'ın ERKEĞE emaneti, o hayat arkadaşım. Onunla bilimi,
Hanifliği konuşuyoruz. Benim kahvelere gitmem gerekmiyor. Onun da
kabul günlerinde DEDİKODU
yapıp yuva yıkması gerekmiyor.
Biz birbirimizle konuşabiliyoruz. O ev işlerini
yapıyor, ben de rahat ediyorum diye bir şey yok. Biz ikimiz aynı
zamanda HAYAT ARKADAŞIYIZ. Sanki o benim erkek arkadaşım, ben de
onun kız arkadaşıyım.
Oturur Kur'an'ı, Hanifliği, Bilimi, bilinmeyeni
konuşuruz. Bir de bakarız ki 24 saat gözlerimize baka baka
geçmiş, gün bitmiş de haberimiz yok sanki...
Yani candaşımın sorularına en üst plandan da
yanıt vermeye çalıştım.
İnsan ilişkileri ve ruhiyatı çok komplekstir ve
parametreler içerir, ama kadın ve erkek daha da
karmaşıktır. Karmaşa ise MÜKEMMEL olandır. Yani OLDUĞU
gibi kabul edersiniz eşitinizi. SİZ
KUSURSUZLUK ABİDESİ değilsiniz. O da DEĞİL.
Birbirinize benzetmeye zorlamak tuhaf ve tasvip edilmez bir
davranıştır.
Her nefis KENDİSİDİR!
Ama RUH olarak kadın ve erkek
olmadığımızdan, işte burada EŞİTİM ile anlaşıyorum.
Meydanı nefsimize bıraktığımızda
mutlaka çıngar çıkar. (6 evlilik, tecrübe konuşuyor.)
Aşk balayıdır biter,
SEVGİ
aman yarabbi
sevgi ise sonsuz bir sevdadır.
Anne sevgisi, evlat sevgisi, kardeş sevgisi SEVGİ de, niçin evdeşimizin
sevgisi OLAMIYOR?
Sadece çıtçıt değildir kadın ve erkek
ilişkileri. 24 saatlik RUH ARKADAŞLIĞIDIR sevgi.
[Candaş]'ımızı nasıl
yanıtlarım, -yanıtlayamam ki-.
ÇEVRE
dedim, MİZAÇ (burç) dedim, bir
de RUH ARKADAŞLIĞI dedim. Üçünü de başaramayacak
aşamayacak kadar insanoğlu HÜSRANDADIR...
Ben beş kez hüsran yaşadım evliliklerimde.
Altıncıda öğrendim ki: EŞ'im
değil, E Ş İ T İ M 'miş.
"My wife, i'm her husband..."
Bunlar terk edilmeli.
Türkiye'de eşitimle biz UTANMADAN,
hiç sıkılmadan HEP ELELEYİZ. Sokakta, heryerde elele.
Önce yadırgıyorlardı, ama alıştılar artık.
İNSANLAR
ELELE tutuşur!
Tutuşmalı. Ama mahallenizde bunu yapmak çoooook zor. Hele bu saatten
sonra imkansız. "Karı koca ne bu el ele?" diye
zılgıt sıçratırlar.
İnşaallah Hanif/Hanife kuşak ilerleyen
çağlarda bunları aşacak! RUH
ARKADAŞLIĞI BİLİNCİNE ulaşacak.
TÖRELERE
saygım sonsuz, hatta ben de Türk Törecisiyim, ama bunu EVLİLİĞİME sokmam.
Eşitimin akrabalarının AİLE
MECLİSLERİ kurmasına
izin vermem. Daha böyle bir olayı Jandarma eşliğinde YENİ yaşadım.
Ne demek aile meclisi?
Trabzon'da bir prof. öldürüldü... çapraz ateş... Neymiş
efendim, aslında sonra öldürülen adam yerine yanlışlıkla
öldürülmüş. Niye öldürülmüş ikisi? AİLE MECLİSİ
KURULMUŞ, iki genci
görevlendirmişler gidin öldürün diye...
Asla aile geleneklerinizi EVLİLİĞİNİZE
sokmayın. Bunun sonucunda çok zarar görürsünüz candaşlar.
HANİF
mizaç tüm burçların mizacını/huyunu
kapsadığından, HANİFler
arası evlilikler kuşkusuz onların birbirine ÇOOOOK ŞEY
anlatması, sohbet etmesi ve birbirlerini EŞ (karı-koca) değil, EŞİT olarak kavramalarına neden olacaktır.
Hanif'in DİN
bilgisi, Hanif'in BİLİM
bilgisi, Hanif'in barışçıl selamcıl karakteri, karekteri
zaten evlilikte anlaşmazlık denen BİRİNCİL musibete aman verdirtmeyecektir.
Fakat dikkat!
Nasıl ki diğer mezheplerle (sünni, şii) bizler
gidip aynı yerde aynı namazı kılamıyorsak KREDİSİ bitmiş AİLELERİMİZİ de
evliliğimize karıştırmamalıyız.
Madem biz onların camisine (Allah'ın evine)
gidemiyorsak, Allahaşkına onlar da bize karışmasın
gibi bir şey...
Türk töresinde evdeş kadın erkeğin
yardımcısıdır, yani İKİNCİ
BAŞKAN Amazondur.
Gelgelelim Arabist ve Arabesk dine tabi olduktan sonra, Göktürk
kadınını, yani HAN'ın
sağkolu/eşiti HANIM'ı
(Bayan Han, Dişi Han), Selçuklu sayesinde kara-çarşafa soktuk. Yani o
günden itibaren kız çocuklarını diri diri gömdük. Ortada ne
amazon kaldı, ne HANIM, sadece HAN maçolara terk ettik dünyayı.
İyice ARAPLAŞTIK.
<> Eski
Oğuz geleneği yüzünden buradaki bir köyde nine evi yönetirdi; 60
yaşındaki oğlu karşısında konuşamazdı.
Adı Hörü (Huri) idi.
Evet. :) O anlattığın dönemi veya o
kadın-anaları özlüyorum. Şu anda kentli olalım
olmayalım, biz ARABİST
geleneğin yani "Başkaları ne der?" denen açık
hapishanenin, Pederşahi düzenin kurbanlarıyız.
Başkaları için yaşıyoruz.
Düşünebiliyor musun, ben Ahmet Hakan veya Ali Kırca için
yaşıyor olacağım??? "Aman ne der bana!"
İyi de TÜRKİYE
bunu yapıyor!
Özgür değiliz, tıpkı haniflerin herkese açık
Allah evi olan Camiye gidememesi gibi... Mescit onların çünkü... Ben gidip
de 4 rekatlı namazı iki rekat imam arkasında kılarsam NE DERLER
BANA? Buyrun onlar için
yaşayalım. -14 asırdır onlar için yaşıyorduk
zaten.-
"Atalarımızdan böyle gördük" cümlesinin altında
da "BAŞKALARI NE DER?"
korkusu var.
Atalar YERLEŞİKTİR,
kendilerini kabul ettirmiştir.
Şimdi içinizden biri çıkacak, gidecek camide DOSDOĞRU namazı kılacak,
vallahi dedikodudan öte yemin ediyorum aforoz edilirsiniz.
BAŞKALARI
NE DER?
Başkaları şeytandır >>> Asla iyi
şey söylemezler. En ufak açığınızda
kıskıvrak yakalarlar sizi. (Ali İmran 116 ve devamı
ayetler). Allah bunu bildirmiş.
"BAŞKALARI NE DER"
ve "ATALARIMIZDAN BÖYLE GÖRDÜK": Bu iki cümleyi ASIL
Allah dışarlamıştır.
[Cancağızım], biz onları severiz, ama onlar
bizi sevmezler. Bu eşitsizlik İÇİNDE
nasıl anlaşalım onlarla?
<> Ali
İmran/116: Küfre sapanlara gelince, onların malları da
çocukları da kendilerine Allah'a karşı bir yarar
sağlamayacaktır. Ateşin dostlarıdır onlar. Sürekli
kalacaklardır onun içinde.
(Dr. devamını da yazınız ltf arz ederim.)
<> Ali
İmran/117: "Bu dünya hayatında harcamakta
olduklarının durumu, bir rüzgar örneğine benzer: Onda kavurucu
bir soğuk vardır. Özbenliklerine zulmetmiş bir topluluğun
ekinine değmiş de onu mahvetmiştir. Allah onlara zulmetmedi,
onlar kendilerine zulmediyorlardı.
<> Ali
İmran/118: "Ey iman sahipleri! Kendi
dışınızda hiç kimseyi sırdaş edinmeyin. Sizi
sarpa sardırıp perişan etmekten çekinmezler. Size
sıkıntı verecek şeyi pek severler. Ağızlarından
nefret ve öfke taşmaktadır. Göğüslerinin saklamakta olduğu
ise daha büyüktür. Eğer aklınızı işletirseniz Allah
size ayetlerini açık-seçik göstermiştir.
<> Ali
İmran/119: "Siz öyle kişilersiniz ki, onlar sizi
sevmedikleri halde siz onları seversiniz. Ve Kitap'ın tümüne
inanırsınız. Onlar ise sizinle
karşılaştıklarında inandık derler;
başbaşa kaldıklarında size öfkelerinden parmak
uçlarını ısırırlar. Onlara 'Öfkenizle geberin' de.
Allah, göğüslerin içindekini çok iyi bilmektedir.
<> Ali
İmran/120: "Size bir iyilik dokunsa bu onları
rahatsız eder. Size bir kötülük dokunsa bununla sevinir, ferahlarlar.
Eğer sabreder, sakınır / korunursanız onların
tuzakları size hiçbir şekilde zarar veremez. Allah, Muhit'tir,
yapmakta olduklarını çepeçevre kuşatmıştır.
<> Ali
İmran/121: "Hani sen ailenden erkenden
ayrılmıştın da müminleri savaş için tutulması
gereken noktalara yerleştiriyordun. Allah herşeyi çok iyi duyar, çok
iyi bilir.
<> Ali
İmran/122: "Sizden iki takım, korku ile bozulmak üzere
idi. Halbuki Allah onların Veli'siydi. Müminler yalnız Allah'a
güvenip dayansınlar.
<> Ali
İmran/123: Yemin olsun ki, ezik-boynu bükük olduğunuz bir
sırada Allah size Bedir'de de yardım etmişti. O halde Allah'tan
korkun ki, şükredebilesiniz.
Teşekkürler.
Şimdi bu ayetteki bize HASIM
kişilerden birini alıp kötü bir örnekle örnekseyelim:
O kişi EŞİMİZ
olsun! İşte bu duruma gelene kadar Salih-Saliha ilişkisiyle
ilişkiler onarılabilir. Ama iş artık "Geber!"
demeye gelmişse, tuz da kokmuştur, hemen atın kurtulun.
EŞLER
bu hale gelmeden ellerinden geleni yapsınlar. Evlilik
kurtarılmalıdır. Tek yanlı olmaz elbette... EŞİTLİK EŞİTİM bu yüzden
kullandığım bir sözdü! Düsturdu. Kadın ve erkek için ortak
payda bizim miladımızdan sonra HANİFLİK
DİNİYLE ilgili ortak
payda, BİLİM DİLİYLE ilgili ortak payda
vb.
1 sn tlf. On dakika içinde geliyorum. Lütfen sizler de
fikirlerinizi yazınız. (Onları okumaya bayılıyorum,
çünkü benim canlarımsınız.)
<> çok
teşekkür ederiz hocam
<> Bekar
Haniflerin işleri oldukça zor sanırım: Hem karşıdaki
kişiyi Hanifliğe hazırlayıp -işler yolunda giderse-
hem de evlilik müessesesinin gereklerini yerine getirmekte olabildiğince
gayret sarfedip başarılı olmak zorundalar değil mi? ;)
Teşekkür. Bunu ilk dönemde, putperestlik döneminde, ilk
müslümanlar da bizden çok daha zorlanarak (Çünkü onlar aileleriyle silahla
savaşmak zorunda kaldılar) zamanla başardılar.
Biz de ONLARIN ÇEKTİĞİNİ, hem de
ailelerimizle bedir uhud hendek savaşı yapmadan karınca
kararınca başaracağız.
Jana 50 yıl sonrası için "Otuz milyon kadar Hanif
var ve bunu siz (BİZLER)
başardınız" diye kutlamıştı bizi...
Düşünün bu harekat ÇIĞ
gibi büyüyecek. O zaman sevgideğer [candaş]ın Hanif+e'leri de
birbirleriyle zaten SEVGİNİN
BÜYÜLÜ TILSIMLI birlikteliğini, yani HANİFLİK ahlakıyla RUH ARKADAŞLIĞIYLA
en güzel birlikteliği yaşayacaklardır.
Biz pioneer'ız, kurucuyuz. Burada Bedir savaşı gibi
savaşlar veriyoruz. Kuruluş aşaması elbette zordur, yani
şanssız bir zamandayız... Keşke bunu kurmuş
olsalardı da, biz de nemasını zevkle ve afiyetle ve de keyifle
sürdürseydik. Ama birinin BAŞLATMASI
gerekiyordu, o da biz olduk! BİZLER!!!
<> Butterfly
effect
Jana'nın söylediğine göre işimiz zor olacak! Bizi
uzaylı tarikatı veya Scientologist, hatta oryantalist, hatta
hristiyan misyoneri diye lanse edecekler.
Şu MORON entel
magandalar var ya hani... Nokta, ad vermeyeyim, Sabah grubunun iğrenç
dergileri vb. Bir de Yörünge körünge...
Bunlar bizi DİNİ
BOZMAK için maksatlı harekat
oldurmakla suçlayacaklar. Beni sahte peygamber ilan edecekler. Sizi de "AB'nin sonucu olarak PROTESTANTLIĞI islama sokan
hainler" diye niteleyecekler.
Ama sayımız 30 milyon olacakMIŞ! İşte teselli burada. 30 MİLYON bir
devlet bir ülke demek! Bunu şuradaki 30 kişiyle
başlatıyoruz. Yani 30 YTL ve 30 MİLYON ESKİ TL hesabı.
<> :)
Allah BİZİMLE.
Onların KREDİSİ BİTTİ. Niçin bittiğini
sorduğumda CAHİLMİŞİM,
meğer ADLER ikinci kez
öldürülmek üzereymiş. AÇEH'e
acıyorum ama o KALEMİZ!
Onun bayrağına kurban olurum ben! (ACEH >> Açeh diye okunur)
<> 30 milyon
çok büyük bir rakam kaptan
[Candaş], biz 30 milyon, dünya nüfusu da 10 milyardan biraz
fazla olacak. AZIZ aslında, ama
İbrahim de, atamız da Zemzem mahalline geldiğinde eşi
Hacer, oğlu İsmail, Kendisi ve 12 inanan vardı. 12 HANİF.
Hacer öldü, İsmail büyüdü, oldular 14 Hanif ve Mekke'ye imanlılar
doluşmaya başladı. Dünyanın en sefil, en kurak beldesi,
imanın merkezi oldu, ta ki Haniflik unutturulana kadar.
İşte binlerce yıl sonra biz de bunu
yaşıyoruz. KURU KUPKURUYUZ! 13 milyar dolar servetli
Fethullah gibi değiliz. 100 okul yaptırıp kalanını ne
yaptığı belli olmayan SÜFYANİLER
gibi paramız pulumuz (yaptırım gücümüz) de yok.
Biz tam bir MEKKELİYİZ.
(İbrahim Mekke'si)
Kabe dışında, Arafat vb. dışında ben
bu Mekke'ye tükürürüm. Tükürürüm ARAPLARA!
Adler DOĞRU
yapıyor. Laser+Cam matrix kullanarak Mekke'yi yerleşim bölgesi
olmayacak biçimde yeniden deruhte edecek! Kabe yöresi sadece CAM olacak. Şimdiki evler yerin
dibine geçecek o binalar. Penceresinden Kabe görünen otellerdeki Lüks
fuhuşlar, Arap AHLAKI daha
doğrusu ahlaksızlığı SİLİNECEK Mekke'den!
<> inş
Defolsunlar gidip Cidde'de Riyad'da Dhahran'da otursunlar. Kafir
ve münafıklık şampiyonu, kalpleri imansız ARAPLAR! Medine'de otursunlar. Bir daha
Ensar olmayı öğrensinler.
300 yıl boyunca bir insan nasıl değişmez? Bunu
ancak bir ARAP başarır! başkası başaramaz!
Usame biliyorsunuz, Suudi Arabistanlı ve prensler (Ladinler)
soyundan. İşte DEĞİŞMEMEZLİK
örneği: Yüzde yüz saf ARAP'tır
Usame... Suudi'dir halen de Suudi vatandaşı ve ailece zengin melikler
bunlar. Tamamı Suudi Arabistan'da oturuyor.
Kureyş'ten YAZ
(petrol) kalkacak, KIŞ (ZEMZEM) kalacak.
Buna rağmen o araplar yine de inanılmaz bir statizm ve
tabi etatizm ile AYNI MULLA (molla) kalacaklar.
Ebu Süfyan olarak 300 yıl daha kalacaklar, ta ki [69] saat
sonra intihar edene kadar...
Tabii ki Yahudi silah tüccarları az daha Ebu Süfyan'ı
kazandıracaklardı. Çünkü tüm batı alemi bu savaşta yok
edilen 350 milyon müslümanı alkışlarla gömdü. Ve bunun tek
sorumlusu EBU SÜFYAN'dır! O öldürdü bunları. Tüm fukaha, tarikat, barikat
onun arkasındaydı. İntihar taburları, Şehid
tugayları, hepsi EBU SÜFYAN'a
çalışıyorlardı.
68 saat sonra İNTİHAR
edecek olan kendisi olacak!
<>
kaptanım 69 saati anlamadım
HA/VET yüzyılından söz ediyorum.
Açeh'ten >>> Qaiwan'a taşındı karargah ve ordugah. Dün
Mekke'ye yüründü. Kabe'yi kendine siper ediyor şerefsiz KALE gibi kullanıyor. Mecburen
harekat durdu. Ama kuşatılan kendisi.
MEKKE'ye
ahit verilmiştir, orada savaş olmayacak. İşte bu son 69
saat...
<>
şimdi anladım kaptan, 69 saat sonra zafer 300 yıl sonraki zafer
bizimdir yani
İntihar edeceği bildirildi. Açeh'te Adler'in
silahını gasbetmişti. O silah onu öldürecek, intiharında
onu kullanacak.
Ama o geleceğini bilmiyor. A ve B arasındaki
değişimlerin kazandığı savaşı nasıl
kaybettiğini anlayamıyor. B evreni olarak bunu biz biliyoruz, ama A
evreninde o bunu bilmiyor. (Yuşa'yı tekrar
hatırlayınız.) Allah Adler'e bildirdi 3M aracılığıyla.
69 saat sonra Adler'in adı MİGHTY diye değişecek, yani bu lakabı alacak.
Selam Selam Almighty ve Mighty ikilisine, bu satırları okuyanlara.
<> selam
selam
Ve okutan Jana the Witch'e selam selam.
<> selam
selam
Pardon Jana, sana Jean d'Arc diyecektim ağzımdan
kaçtı, Joan of Arc. Çünkü JanDark'ımız üç gün sonra sizlere MİGHTY ve ALMİGHTY'nin "Kurucu çekirdeğe, atalarına/biz
ataları oluyoruz -Tıpkı İbrahim'in bizim atamız
olduğu gibi- sonsuz şükranlarının" mesajını
yayınlayacak.
İslam rezil ve rüsvay olmaktan kurtarılıyor.
Kısa süreçte tüm Hafifler ve asker kaçakları da HANİF Protestant İslam dinine dönecekler ve tüm
İslam alemi BU TEK TİP (klişeyi biz oluşturuyoruz) ve Allah indindeki TEK DİN olan Hanifliği,
hızla dünya müslümanlarına yayacaktır.
Sonra da bu HAZIR GÜZELLİĞİ MESSİAH'a devredecektir.
İlerleyen zamanda MESSİAH
da tüm (eskiden) kendine tabi olmuş Hristiyanların canına
okuyacak. Onlar da bu tek tip Hanifliği benimsemek durumunda kalacaklar.
Çünkü karşısındakilerin sahiden eski İsa/yeni MESSİAH olduğunu
anlayacaklar.
<>
Kaptanım sizden eğer mümkünse bir ricam var. Mighty ve Almighty'nin
fotoğrafını Janamız transfer edebilir mi? (Gülmeyiniz
lütfen)
(Almighty Hızır) Adler ise geçmişte var idi. O da
şaşılacak derecede Hardy Kruger diye bir aktör vardı, ona
benziyor. Biraz da Robert Redford'a, ama en çok Hardy Kruger'e, neredeyse klon
derecesinde... Bunu Web'den search edersen yaklaşık %80-90 bir
benzerlik bulacaksın, Adler'e çok yakın bir benzerlik.
Danseden Kraliçe'nin resmini ise getirtebilirim (düşünce
fotoğrafçılığı). O Adler'in annesi olan
([Candaşın] deyimiyle/esprisiyle Hörü)
<> http://images.google.com/images?q=Hardy%20Kruger&hl=en&lr=&sa=N&tab=wi
Özellikle ilk sıradaki dördüncü (siyah beyaz fotoğraf)
tastamam neredeyse Adler.
[] Not: birinci
link zamanla değiştiğinden, dördüncü sıradaki değil,
kaptanın bahsettiği şu resimdir:
[] http://cdn.shopify.com/s/files/1/0257/3165/products/DFPG33339.jpeg
Renkliler de çok genç. (Adler 42 yaşında idi Aceh'te)
Yarın devam edeceğiz Allah inşa.
<> :(
Zip-Zap kadar Zig-Zag da var. Benim adım KMA. Benim adım Ekim Bei (hekim bey veya). İkisi de benim
adım, ikisi de evladım, adalet kurmam şart.
<> Tşk
kaptanımız bayağı fikir sahibi olduk sayenizde.
<> Tamam
efendim inşaallah yarın akşama devam...
Yarın malumunuz saatte görüşmek üzere MİH, RZİ
der ve gider geronimo. Hoş-bye.
<>
hayırlı geceler
<> güle güle
hayırlı sohbetler hocam
<> slm slm
hg