Chat n° 258 - Tarih: 03 ocak 2005

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg'e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.

 

[] Kaptan msccp10SCE_ nickiyle bağlandı

<> selam selam kaptanımız hoşgeldiniz

 

ss hoşbuluşturana hamd. selam herkese selam candaşlara.

Pazar günü bendeki EMField kendi bilgisayarımı durdurdu. O geçti, şimdi herşey normal derken, bu kez de ""Chat" için (saat 19.00 idi) açtığımda" WİN Authority bilmem ne exe 60 saniye içinde bilgisayarı kapattı durdu.

 

[] Sasser virüsü hakkında çözüm arayışları konuşuldu...

 

Bu iş çok önemli. Bu çağda elimdeki bilgisayar şu anda WEMBing'i yönetiyor. Parasına kıyıp en iyi korunma programlarını almak zorundayım.

Pazar gecesi ve Pazartesi (19.00)dan itibaren birbuçuk saat giremedim. Bendeki magnetik alana bağlamıştım, ama bir blastermiş.

Şu andaki bilgisayarım WEMB bilgisayarını  d a h i  yönetiyor. Mesela şu bir koddur:

Beattle <<<< Shuttle >>>>> seattle

Bu ciddiydi. SEATTLE'deki depremin durması için WEMB ile mekik kurdum. (Buna rağmen sallanacak) Böyle şeylerle yoğunken bir de blasterlere mi yenileceğiz burada? :(((((

[S] lütfen kendine de bunu yükle. Çünkü benim bilgisayara bir şey olursa seninki daima yedeğim olacak. WEMBingo'ya bunlarla ulaşıyorum. İki bilgisayara emanetiz...

 

<s> anlaşıldı kaptan

<> Bu solucan XP'nin bir açığından yararlanıyor. Asıl suç Microsoft'un...

 

MS aylardır sürekli Güvenlik açığı yamaları yükleyip duruyor. Daha bitiremediler update'leri, ne bitmez güvenlik açığıymış!!!!!!!!!!!!!!!!

 

<> Microsoft bu işleri yaptığı sürece bitmeyecek, bence kasıtlı yapıyorlar

 

Haklısın, evet... Büyük şirketler ve aileler bir süre sonra bir CIVIMA ile yozlaşıyorlar.

Geçen bir çocuğu sevindireyim dedim. YKM'de bir spor takım görmüş, bayramdı dedim götürdüm garibimi. Beğendiği takım fason bir marka, 155 milyon. (Aslında bununla üç çocuk sevindirirdim, ama keyfi kaçmasın diye aldım onu.)

Sonra bildiğimiz bir çarşıda aynı takım aynı marka kaç para dersiniz? Toplam 41 milyon. Neymiş efendim, YKM, marka yani... CIVIMIŞ bunlar.

Genç mirasyedi Harun bey sanırım manken eşine (Ozan'ın eski hanımı) böyle para sağlıyor ve beni de kendisi ve Ebru Şallı hakkında DEDİKODU yapmaya zorluyor.

Ailelerin bir yükselme bir de inme tarihleri/süreleri vardır. Harun bunu yapıyor. Bu milleti salak yerine koyuyor. 41 YTL malı 109 lira fazlasına satıyor.

Daha önce de bir kızçocuğuna ""Barbi" tipi bir okul çantası aldım, ünlü bir mağazadan", aynı mal pazarda çeyrek fiyatınaydı...

Bu yeni yetme çocuklara şu büyük mağazaları yasaklayıp halkpazarlarında bir gezdirmeli velileri... Büyük mağazaya en YOKSUL çocuklar gidiyor, bu ne iştir?

Artık kimse yoksulluğun bilincinde değil mi?

Eskiden Kemalettin Tuğcu kısa hikayeleri gibi dramatik olurdu yoksulluk... Şimdi en en en yoksul çocuk benden sıradan bir dondurma değil (maraş, roma vb.) en ünlü markaları istiyor. Alt tarafı dondurma, yalayacaksın bitecek, bunun carte d'Or'u olur mu?

(Allah'tan ki dondurmadan nefret ederim)...

 

<> Algida :)

 

Evet Algida. Bu MALTA ada-devletinin bir markasıdır. Malta'lılar dörtte-üçü arapça kalanı bozuk bir italyanca olan tuhaf bir dil konuşurlar. Bunu biliyor muydunuz?

Yani AB üyesi ve masonluk merkezi Malta adasının Arapça konuştuğunu biliyor muydunuz?

 

<> hayır

 

Maltaca dili arapçanın latinceyle boca edilmiş en tuhaf lehçesidir.

 

<> Yıllarca kuşatılıp alınamadığını biliyorum, hem araplar hem türkler tarafından ama arapça konuştuklarını bilmiyordum

 

Evet sözlükleri Arapçadır. Mesela La bella Nisa, (Güzel kadın) (Donna'dır italyancası).

 

<t> "Malta'nın melezliğini en güzel tanımlayan unsur, ülkenin resmi dili Malti, yani Magrip Arapçası'nın bir lehçesi... İçinde çok sayıda İngilizce, İtalyanca ve Arapça kelime barındırıyor. Semiyotik temeli ise eski Fenike dili..." diyor bir sitede.

 

Evet [T], iyi yakalamışsın. Aslında bu dil Mafia merkezi Sicilya'da da Mafya şifre dili olarak kullanılıyor. Şimdi ben bir harfitarif olan arapça AL yanına yine arapça olan ĞIDA kelimesini (besin demek) yazarsam ne olur?

 

<> ALGİDA

 

;) Gıda gerçekten [T']in belirttiği gibi Fenike dilidir. (Bu dil araplar ve İbraniler BİR gibiyken vardı. Bugün yok.)

 

[] Bilgisayar sorunu konuşulmaya devam ediyor...

 

[S]? Seni rahatsız eden var mı? Yani yolda okulda takip eden falan?

 

<s> Şu son araba olayından sonra yok. Tel. var sadece

 

Eğer Ali Murat Güven'in seni evden arayıp tehdit ettiği telefon konuşmasını polise aktarabilirsek, sanırım çok muhtemelen aynı telefon çıkacak. Artık bu Ebi Leheb hakkında dava açalım.

Ben 9 canlıyım ama, sırf ikisini bu herif aldı. Aslında Allah indinde katil.

A ve B arasında zigzag çizerek DİRİ kalıyorum, ya da gazi...

 

<s> Ankesörden aranıyorsam şansımız yok, ama gecenin 12sinde deankesörden arar mı bilmem

 

Ben burada resmi kanaldan sordurdum, bana söylenen şu: "Tedbirli olun, bunlar hiç gözünüzün yaşına bakmaz, öldürürler..."

Bu RESMİ bir ağız... Beni koruyacak yerde söylediği şeyler büyük safdillik. :((

İzmir tamamen kapkaççıların ve gece hırsızlarının elinde.

Gece 22.00'de ünlü bir otelin tam önünde aydınlık sokak lambalarının altında bir arkadaşımın 500 milyon lirasını tabancayla gaspediyorlar.

"Eğer bir yere söylersen, biz oradan senin adresini ve telefonunu alır, seni vururuz."

Arkadaşım bunu bir devriye arkadaşına söylüyor, aldığı yanıt aynen şöyle: "Evet bunu yapıyorlar, kaç kişiyi kalçalarından bıçakladılar, nasıl buluyorlar bilmiyoruz, ama şikayet edeni buluyorlar."

Kapkaç, tiner, dur durak yok... Metropoller ÇÖKTÜ.

 

<> Aynı durum bir kaç yerde polis teşkilatlarında söz konusu, biri de ankara

 

İçeride köstebek veya adamları var, gidip şikayet ettiğinizde ve oraya adresinizi telefonunuzu yazdırdığınızda (zabıtlara) ellerine geçiyor... ve bulup HESAP soruyorlar. En azından 6 ay sakat bırakıyorlar.

 

<> Adi hırsızlıklarla uğraşmayın onlarla diye nasihat ediyor karakol teşkilatları

 

Biliyorum benim de başıma gelen buydu. "Aman dikkat edin kaçın saklanın sizi öldürürler" diyor buradaki yetkili ağızlar.

"O zaman Jandarma ne diye var?" diye soruyor insan. Bunu komutana da sordum "Biz ölüm tehlikesini ciddiye almayız, öldürülünce biz orada oluruz" dedi. (Kendisi arkadaşımdır) Yani, ben ölünce resmi çevreler işe koyulacak. Şimdi yapmam gereken, hiç görünmeden saklanmak.

Bunları da konuşmak gerekiyordu. Devlet içinde devlet içinde Mafyöz devlet var. Matruşka gibi.

Allah'tan ben torpilliyim. A ve B fotonları var. Biliyorsunuz bunlar birbiriyle TAM paralel. Öyle ki, biri şaşırtıldığında diğeri de şaşırtılmadan aynı davranışı yapıyordu. (önceden çok anlattım)

Yani iki foton (A ve B) zaman içinde GERİ giderek ilk yaratıldıkları AN'a dönüyor ve birbirlerine şaşırtma bilgisini veriyorlar.

İşte benim çok özel olarak böyle bir torpilim var.

A evrenindeki bir olay bir şaşırtma olduğunda (mesela bana ateş ediliyor ve ölüyorum veya YUŞA öldürülüyor) zamanda geriye giderek, yani DABBE noktasına ulaşıyor.

Dabbe noktası tüm evrenlere (A, B, AB ve 0) eşit uzaklıkta (24 dakika) olduğundan, bu kuantum bilgisi zamanda geri giderek B evrenini de etkiliyor, geriye doğru V harfi gibi erişerek Yuşa'yı veya Hans'ı öldürMEmek için B evreni devreye giriyor.

Çünkü Schrödinger kedisi: ölü mü, diri mi, her ikisi mi? (A, B, AB)

A ve B iki ihtimal de EŞİT olduğundan, bir evrende YUŞA/Hans öldürülürken, eşit ihtimal yasasına göre öteki evrende YAŞAMASI gerekiyor.

Ölen Yuşa veya Hans'ın bilgileri Takyon hızıyla geri gidiyor.

Dabbe (the deep)

veya Dubbed. (Çiftleme, dubbing, ikileme)

 

<> butterfly effect adında bir prodüksiyon yapıldı... Bilim dünyasının bu konudaki hipotezlerini konu almışlar...

 

(Bu zaten kelebek etkisidir)

The Deep aynı zamanda kalınlıksız olduğundan The Deepest'tir veya Deeper'dır. (Dabbe kelimesi aslında budur)

Böylece Mirror Effect (ayna yansıması efekti) gereği yuşa/hans bir evrende öldüyse, ötekinde (quantum bilgisini TAKYONLAR ışık hızından büyük hızlarla geriye taşıdığından) öteki hans/yuşa ölmemiş oluyor.

Bu her zaman değil, ancak 0 durumunda, yani LEVHİ MAHFUZ'da yazılı bir değiştirme emri varsa o zaman bazı TORPİLLİ kişilere veya hayır duası alan kişilere özel olarak yansıtılıyor.

A(Ölü)

B(Sağ) durumları

birleşik olarak YERDE

AB (schr.kedisi)

zaten vardır,

ama bunu ayıran LEVHİ MAHFUZ'daki

A değil, B değil, AB değil

0 komutudur.

("Kimin istersek ömrünü uzatıyoruz...." ayeti sırrınca.)

Bu torpil yüzünden bugün de aranızdayım. Henüz mezarım yok. (Oysa VAR idi) A ve B'nin yeri değiştirildi, yani B'deki diri Hans/Yuşa A'daki ölü Hans ve Yuşa ile YER DEĞİŞTİRDİ.

Değişim iki evreni değiştirmiyor, İKİ BİREY durumunu (ölü veya diri) bu ikisini değiştiriyor.

İki tarafın da evrenleri kendi halinde ilerliyor, sadece oradaki diri buraya gelince buradaki ölü oraya gidiyor.

Yani bir kedi olarak KÖKENDE hem ölü hem diri aynı andalığa sahipken, A ve B eşit ihtimalleri nedeniyle bunlar KESİNLEŞİYOR. Hem ölü hem diri olmuyor birinde ölü diğerinde diri oluyorsunuz.

(Adler bunun için gri hiçlikteydi=AB uzayına gri hiçlik/Tarık seması da diyebiliriz.)

 

[] http://web.archive.org/web/20071206172509/http://www.newline.com/properties/butterflyeffectthe.html

 

Linki şimdi inceledim, fakat henüz ham ve Sav durumunda. Gerçekte onun adı

MİRROR EFFECT

veya yansıma

veya MAHŞER AYNA DÜZLEMİ

veya monitor ekranı (ki iki boyutludur) yani sahte DERİNLİKLER içermektedir -tıpkı Öklid uzayı veya ayna gibi... İki boyutlu olduğu halde üç boyutlu gibi davranır-.

Bunu ilk olarak (Kelebek adını koyan da o Papillon demişti) gelmiş geçmiş en ünlü batılı erken usta GAUSS buldu. Riemann zaten onun öğrencisiydi. Lobatçevski de Riemann'ın öğrencisi...

Şu anda BİZİM gördüğümüz uzay İKİ BOYUTLUDUR, ama aslında ÜÇBOYUTLUDUR. (görünmeyen düzlem, kayıp düzlem yani Z axis'i.)

Evrende görünmeyen gölge maddenin de yeri bu üçüncü kayıp evren düzlemidir. Onun için asla yakalayamıyorsunuz, varsayıyor hissediyorsunuz.

Hele hele Çekim etkisi (Gravitation) ve Zaman enerjisi, her ikisi de BU ÜÇÜNCÜ DÜZLEMDEN geldiğinden, diğer düzlemdekiler gibi parçacık ve/veya dalgacık dualitesi yerine doğrudan PARÇACIKSIZ dalgacık monolitesi uyguluyorlar.

Böylece çekimin graviton ile gravitino gibi simetri ve süpersimetri parçacıklarını elde edemiyoruz.

Veya magnetik alan buraya, elektrik alan diğer iki düzeleme AYRIŞIYOR veya bozonlar özellikle nötrinolar biri spinli tanecik diğeri ise bozino yani kuantlaşmayan spinsiz pariter nötrino olarak (şeytan vesvesesi budur) evrenimizde SAKLI duruyorlar.

Bunlara bugüne kadar Anomaly diye bakmıştık. Ama son chatlerde bunların MONOM olduğunu yani Anom olmadığını söylemiştim. (Ayrıca Nonom, binom, polinom vb.den de söz etmiştim.)

Anom (A=Anti veya olumsuz; Nome=name isim) anomal, anomali, aslında MONOM değildir. Onun bir süpersimetrisi vardır, buna ANTİNOM diyoruz.

Antinomu Kant da kullanmıştır ve tamamen matematikseldir (felsefi değildir).

Anomali kelimesi sanki ABNORMAL gibi bir şey oluyor (anormal, normlara uymayan), oysa ben dikkat ederseniz ABNORMAL terimi yerine ısrarla PARANORMAL terimini kullandım. Çünkü Anormal'de simetrisizlik, fakat PARANORMAL kavramında Süper simetri vardır.

Neyse bu sıkıcı konuları bırakıp Allah'a Torpili için hamd edip, ölmüşken ölmeyen paranormallerle bizim birlikteliğimizi devam ettiren Allah'ımıza şükür.

Eğer o Sünnetullah olmasaydı Yuşa, annesi, babası ve katil ettiği Musa, herkes güme gidecekti. Yuşa doğrudan Cehennemde ebedi olacaktı...

İşte ben bu paranormaliteleri vurguluyorum.

Ve bu Sünnetullah yasası olmasaydı; AMG tarafından öldürülmüş olacaktım. B evreninden buraya ithal edildiğim içindir ki, adımı bir Bulvar'a vermeyeceklerdi. (Uğur Mumcu gibi)

AMG şeytandan torpilli olduğundan hiçbir ceza görmeyecekti, sadece ben öldürülmüş olacaktım. (milyonlarca kişi gibi)

Ben Böylece MİRROR effecti anlattım. Gelelim Papyon (kelebek) effectine.

O da kırmızı bir SUZUKİ idi. Bize bunu alan herkese teşekkür. Allah onları da her evreninde daim ve şehit -yaşayan- kılsın.

İşte [candaş] Kelebek >>> Suzuki BUYDU! Öteki evrende hayatımı kurtarıyordu. Burada ise bunun eksikliği nedeniyle TAMAMEN ölüyordum.

İnfakın güzelliği bu, bana bir galeriden satın alınmadı, ÖTEKİ EVRENDEN satın alındı. Onun içindir ki km. göstergeleri inanılmaz bir hızla değişti, sıfır km iken birden yüzbin km. oldu. [S] şimdi o kaç km'de?

 

<s> 20.000'de

<> Üstelik şehirler arası yol gitmeyen

 

Yine de fazla. 2003'de sıfır alınmış bir otomobil için senin gibi şehir içinde (ev-okul) giden biri için 20 bin ÇOOOK fazla. Bunu hissettin zaten! Bunlar da paranormaller.

Nasıl ki Bermuda/Philadelphia olaylarında araçların saatleri 20-28 dakika kadar geri kalıyorsa, bunun aynısı da Suzuki'nin göstergesine yansıyor; yüzbinden negatif olarak 20 bine düşüyor.

 

<k> 100-20 = 80 bin mi?

 

Mesela Jana, çok acil bir nakil dolayısıyla kendi çağına gitti. Kaç yaşında biliyor musunuz? 24 yıl- 19 yıl. Jana şu anda 5 yaşında. (Hiçbir şeyi unutmuş değil) (Yaşadıkları baki)

Mesela: Orada doğup yaşadığı... Burada yaşadığı, dönüp beş yaşından sonra orada ölene kadar yaşayacakları yüzyılı aşıyor ([K] bu sana yanıy), ama Jana beş yaşında.

Yani Suzuki kaç km'de; yüz bin mi, 20 bin mi? :))))

Jana'nın yola çıktığı yaşta olması için burada 48 yaşına kadar yaşaması, sonra oraya 23 yaşında olarak inmesi gerekiyordu. Ama Aceh challenger (shuttle) dolayısıyla 5 yaşında olarak DÖNDÜ. Bunu kavradık mı?

 

<> evet

<> Bundan 50 yıl sonra bu konular üniverseite öğrencileri düzeyinde ar-ge konuları olacaktır. Tıpkı bundan 100 yıl önce atomun varlığının bile farkında olmayan insanlığın durumu gibi... Bu gün ve geleceğin bilimsellik farkı.

 

Yola çıktığı yaşta yerine ulaşması için yaşının iki katı kadar burada yaşaması gerekmekteydi. Ama birden PROGRAM değişti. Adler grihiçlikten çıkıp Aceh'de öldürülmek üzereyken Jana 10SCE 1N ile döndü.

Time energy & Enoogy tepkimesi nedeniyle burada tüketmesi gereken enerjiyi TÜKETEMEDİĞİNDEN yaşını ikiye katlayamadığından E=mc² uyarınca evrenin üçüncü düzlemindeki ZİLZAL enerjini manuple etti. Yani istenen buydu...

Aceh şimdiki yerinden 300metre kadar Güneybatıya kaydırılırsa, Horace bölgesindeki Adler'i öldüren/öldürecek olan ılık fusion H bombası isabet etmedi.

Tabii ki 300 metre yetmez. Ayrıca yörünge ve 23 derece eksen üzerinde de oynandı.

Böylece en az 4 km.lik bir şaşırtma ile hem ACEH hanif merkezi hem de Adler korundu KURTARILDI.

Bütün bu değişiklikler sonucunda kutuplardan basılı duran dünya daha da BASIK olmak zorunda kaldı. (Antarktika'daki manupilasyonumuz)

Daha ileride ise Hüsuflar oluşacak. (Aynı nedenden Zilzal enerjileri)

Hüsuflar (San Andreas, Afrika Göller bölgesi vb.) yanında Küsuflar oluşacak.

(Örneğin Grönland ve Kanada (nunavuk, ikisi birleşecek aradaki deniz kaybedilerek global ısınma önüne geçilecek)

Bunları şu anda yazmama izin vermiyorlar, ama ANLAYAN ANLADI. Bu adan itibaren yazamıyorum. Başka konulara geçelim.

 

<> Usa'dekileri biliyoruz kaptanım

 

Evet :) Bir diğer küsuf ise Behring boğazı kalkacak, doğrudan Yakudistan ile Nunavuk birbiri üzerine binecek.

Yine uyarıldım, bu konu tamam bitti.

Şimdi A ve B gizli değişkenleri hakkında sorularınız varsa onlara yer verelim.

Kıyamet alametlerini daha sonra izinli bir dönemimiz olacak o milatta tek tek bıktırana kadar anlatacağım. Şimdi sadece diğer İLGİLİ sorulara açığım. Yanıtlamaya hazırım.

 

<> Hermann WEYL'in süper simetri teorisi de bu konuya ilşkin değil mi.kaptan? "Weyl olsun bize..." ayetlerinde ki süper simetri çizgileri..

 

[Candaş] çok güzel bir konu yakalamışsın, WEYL. Müthiş bir zeka...

 

<> sağolun kaptanım

<> İsa ss Ağustos sonu ile Eylül başı doğdu. Daha doğrusu 25 ağustos'u 26'ya bağlayan gece olabilir. Neden Aralık 25-26'yı bağlayan 4 aylık gecikme ile kutlanıyor. Zamanda 4 aylık gecikme ya da kayıp mı var? Varsa nereden ileri gelmekte? İsa'nın doğumu ile Milat başladı, yıl 0. dünyadan ayrıldığında 33 yaşında idi. 2000 yıl ilave edildiğinde 2033 olur. Orada ne kadar kalacağını bilmiyoruz. 270 yıllık fark falan doğuyor...

 

MESİH ve İSA: Biri 26 Ağustos'ta İNDİ, diğeri ise 23 ARALIK'TA DOĞDU. İsa ikinci kez doğmuyor, tek doğum tarihi var: 23 Aralık sıfır yılı.

Fakat MESİH'İN indiği bir yıl var (İkinci bir doğum gibi) o da 26 Ağustos. Tamam mı?

(İsa ve Mesih iki ayrı kimlik fakat TEK kişidir.) Yanıt tatminkar mı?

33 yaşın nedeni de şu: Her 33 yılda bir artık yıl oluşur. (Ay ve Güneş takvimi gibi.) 300 yılda bu 9 yıl eder. İsa'nın yeniden gelişi onun 33+9 = 42 yaşına DENK geliyor. Yani 309 yıldan 33 çıkarılacak. (İsa'nın Ascencion yaşı 33'dür)

Bu, sorunun yanıtı oldu mu, olmadı mı? Sonra ötekilere geçeriz.

 

<> oldu kaptanım

 

Zamanda son yüzyılda bir kez sadece bir ay kayma oldu o da benim Brezilya'da olduğum dönemdi. (23 eylül yerine 21 ekim eşitliği oluştu. Şu anda dahi günler kısalıyor. Oysa 21 Aralık'tan sonra UZAMALIYDI.)

 

<> Bir de 2000 + 309 yıl gibi bir denklem ile Deny Mesih'in gelecekte açığa çıkacağı tarihi de merak ediyordu soruyu soran candaşımız?

 

2000 son derece yuvarlaktır. Çünkü bunu bildiren ALLAH Bir günün bin yıl olduğunu belirtir, ama bu pi sayısı gibi hassas bir rakamdır, ki o sayı bir sabite olarak bize bırakılmıştır.

Bu yüzden sevgideğer [candaş] 2000 tam sayı, diğerleri de sanki onun küsuru oluyor, yani bu sayı 2000 BANKO garanti üzerinden (1999 değil) 2000+309.

Demek ki Kur'an'ı baz aldığımızda -herzamanki gibi- esas asıl aldığımızda İKİ tam gün var. Ayrıca K E H F suresindeki günün ÜÇTE BİRİ kadar uyuduk örneği var. Demek ki İsa için iki gün banko garanti, artı bir de 8 saat yani toplam 56 saat diyebiliriz.

 

<> 18-Kehf/25: Onlar, mağaralarında üçyüz yıl kadar kaldılar ve dokuz yıl da buna ilave etmişlerdir.

 

Evet. Onlara ne kadar uyuduk diye sorulunca verdikleri yanıt çok önemli.

 

<> Bazı kaynaklar İsa ss'ın ağustos sonu ile eylül başı doğduğunu söylüyor, hangisi doğru?

 

Hurmaya dayandı ve doğurdu. Bu Meryem'dir. O ayetten Nasıra(Nezareth)in Aralık ayını yaşadığını anlıyoruz. İsterseniz ayrıntısına girerim.

İkinci delil de YAHYA'NIN orada oluşu. Ağustos hasatlarında Zekeriya kalır, Yahya kocayan babasının yerine Mısır, İran'a vb. giderdi.

Yahya ancak Ekim'den sonra babasının yanına gelirdi. Nezareth/Nasıra'da kar ve soğuk olmadığından mevsimler de yok gibi (Coğrafi konum nedeniyle) ama ayetlerdeki İNCE TAFSİL bize mevsimleri veriyor.

Mesela "Urcuuni kadim" yani bir dal yeniyken tastamam bir ay (30 gün) sonra ESKİMİŞ HURMA dalı gibi olur. Bunun yazıldığı sure (Yasin)nin ayetinde AY (The Moon ile bunun zamanı (The month) ikisi de ay demektir, bunu fark ettiniz mi?

 

<> 19-Meryem/25: Hurma ağacının kütüğünü kendine doğru salla, üzerine olgun, taze hurma dökülecektir.

 

Evet candaşım. Adana'da olduğu gibi, subtropikal bölgelerde yılda DÖRT hasat alınır. Ayetten anlıyoruz ki SON MAHSUL (urcuunu Kadim) gereği silkelenmiş.

 

<> Saddam'ın yakalandığı gün çekilen resimlerin fonundaki hurma ağaçlarının konumundan, verilen tarihten aylar önce yakalanmış olduğu analiz edilmişti.

 

Evet GÖLGE (Thales teoremi nedeniyle) hangi günün hangi saati olduğunu bize anlatır.

 

<> 36-Yasin/39: Ay'a gelince, biz onun için de bir takım durak noktaları belirledik. Nihayet o, eski hurma sapının eğrilmişi (yay) gibi geri döner

<> 36-Yasin/39: vel kamera kaddernahü menazile hatta ade kel urcunil kadiym

 

Evet bu ayet. Dikkat ediniz asla HİLAL kelimesi kullanılmamış. (Hilal düzgün, hurma dalı ise KRATERLERİ gösteren bir yapıya sahiptir.)

Bir de Vahalar kururdu, ancak kasımdan itibaren (Nasıra kuzeydedir) antilübnan dağlarından gelen artezyenler ile yeniden sulak olurdu.

Zaten VAFTİZCİ  Y A H Y A  bu doğuma yetişir ve Meryem'in ölen çocuğuna su ile hayat verir. O su sözünü ettiğim vahadaydı...

 

Yarın candaşlar yine 19.30 civarında birlikte olacağımızdan bugünlük izninizi arz ediyorum. 22 dakika dinlenip ZigZag'a döneceğim. 22 dakika uzanmak istiyorum, sırtım ağrıyor sürekli oturduğumda.

 

<> teşekkür ederiz, hg slm slm

<> ellerinize sağlık

 

 

ZigZag'dan sonra da hard diski kurtarmak üzere sabahın ilk ışıklarını görürüm herhalde.

 

<> Allah işlerinizi kolaylasın

 

Ekim Bey gider. KMA olarak yazar. Geronimo da RZİ MİH der ve paraşütünü açar. Allah'a emanet olun canım candaşlarım. Hoş-bye.

 

<> hosh bye