Chat n° 043 - Tarih: 09 ocak 2002

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg'e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.

 

[] Kaptan aiberg_ nickiyle bağlandı

 

<> selam selam

<> Şükür kavuşturana

<> Hoşgeldiniz

                                                                                                       

Merhabalar. Slm ve Slm.

 

<> Sayın Aiberg öncelikle roka ile yapılan bir ilaç tarif edecektiniz. Onun aciliyeti olduğu için önce onu alalım sizden isterseniz?

 

O İLAÇ doğrudan SALATA olarak yeniyor. Özelliği paslı demiryolu raylarındaki PASI bünyesine katmak ve bir tür Hemoğlobin kültürü oluşturmak.

 

<> Hz. Yusuf konusu yarım kalmıştı. Neden: 11 yıldız? Neden hapiste 2 yıl unutuluyor? Bunları anlatacaktınız...

 

Ondan önce bir şey var: Şurada on kişi chat yapıyoruz. 200 kadar üyemiz var. Ama şuna çok şaşırdım: 200 küsur e-mail geldi! Zina ile ilgili ayeti üye veya değil sayısız kişi okumuş belli. Şaşırdım kaldım. Yazdıklarımızı çok geniş bir kitle okuyor, sessiz bir kitle.

 

<> Siteye binlerce kişi giriyor. Sürekli bağlantısı olmayan veya bu saatlerde müsait olmayan veya sohbetlri sadece logglardan gruba asılan yazılardan takip edenler çok hocam!

 

Katılımsız ama tepki veren gizli bir kitlemiz var gerçekten.

 

<> Namazı 5 vakitten Allah'ın emri olan üçe indirenler, hiç namaz kılmayıp da namaza başlayanlar var.

 

Grubumuz dışında 270 kadar e-mail. Bu Pazar günü chat'inden beri 270 kadar e-mail. Konu Şeriat uygulanmalı mıdır?

Zina ve fuhuş ayırımını çok tutmuşlar. O konuda bazı sorular vardı. Bunlara da yanıt vermiş olacağım: "Allah'ın acımayın Allah dininde acıma yoktur" ayetini biraz daha açmamı istiyorlar.

Öncelikle ZİNA fiilinin tesbiti için gereken şartlar şunlar:

1. Dört kişi aynı anda zina fiilini görecek.

(Bu çok zor.) Kur'an böyle zorluklara doğru zor koşuyor bize... Dört kişiyi aynı anda nasıl bulacaksınız? Böyle bir zina biçimi mesela bu işi film endüstrisine çevirenlerde olabilir... Grup oluşturanlarda olabilir. O halde bu saydığım iki sektör YASAKLIDIR ve acınmamalıdır.

2. Dört kişi KİM OLURSA OLSUN ve isterse çırılçıplak olsun ve yanyana yapışık yatsınlar, böylece bir arada olmak ALLAH kitabında Zina değil!

Evet şaşırmayınız! Üstü örtülü olarak zina fiili şöyle MİSAL ediliyor. Kova kuyunun içinde / Kalem hokkanın içinde / Kılıç Kın içinde...

 

<> Hocam konuyu bölmeden acilen cevap verir misiniz: Bu gece (bir iki saat içinde) amca oluyorum, kız yeğenim doğacak, güzel bir isim tavsiye eder misiniz?

 

Öncelikle hayırlı uğurlu olsun. Oğlak burcu: Yıldızı Zuhal (Satürn) bu göbek adı olabilir. Kışın ortasında doğan (Kar bir metre) bir KARDELEN olabilir. Bir göbek adı daha: Hanife. ve Oğlak burcuyla ilgili bir isim: Şale. Zuhal-Hanife Kardelen Şale... Bunlardan bir grup oluşturabilirsiniz.

Bu arada "Sen dayı mısın?" diyeceğim ama yanıtın belli "Ben amcayım" diyeceksin. :)

 

<> :)

<> Kardelen müthiş bir isim

 

Evet o bir Kar zambağı ya da Kar çiğdeminin ismi. Kışın açan bir çiçek.

 

<> Jale? Şule değil di mi?

 

Sankritçe Jale. Arapça naklen alınarak Şale. Kışın düşen İLK KAR demek. Şule ise ışık huzmesi (Beam) demek.

Şimdi konuya dönelim:

1. Dört kişi dördü birden ve aynı anda (Değişik günlerde değil)

 

<S> Sevgideğer Dr. sizin ve katılımcı arkadaşların affına sığınarak; ve cafe kapanacağı için Nur-58 ile ilgili bir sorum olabilir mi izin verirseniz?

 

[S] Nur-58'i soracağı için konuya ara veriyorum. Çünkü bu cafeler gerçekten bir dert.

 

<S> teşekkür ederim

 

Rica ederim.

 

<S> Orada geçen salat-ı fecr ve işa gündüze ait iki vakit için zaman sınırlaması yapıyor olabilirler mi?

 

Bu ayet PARÇACIKLARI NİSA-103. ayetin devamı olarak orada YANLIŞLIKLA bulunuyorlar. Yani gerçek yerleri orası değil.

Orada bildirilen İKİ VAKİT izindir: Biri gece uykusu; diğeri ise öğlen siestası. Halbuki 103. ayette ÜÇ NAMAZ VAKTİ bildiriliyor, "İzin istemek ve dinlenmek" ile ilgisi yok.

Bu saltanat kurnazlıkları. Bir deli kuyuya taş atıyor o Yezid'in attığı taşı 40 akıllı çıkaramıyoruz.

Ne yapalım ki Kur'an'ı bu haliyle korumak zorundayız. Çünkü elimizde BAŞKA BİR KUR'AN yok!

 

<S> Demek istediğim, fecr ve işa kelimeleri orada olmamalı mı?

 

Salat-fecr oraya ait değildir. Geceye arapça Leyl denir. Gece kılınan namaza da İşa denir. Gündüze Nehar denir. Gündüz namazlarına da Tarafeyn denir.

A S L I  budur. Hanif sözlükte bunu böyle düzeltip ezberimizde tutalım. Çünkü bu söylediğim terminoloji de tarihin bir parçası oluyor. (Oldu bile)

 

<S> kelime manası olarak fecr'i kısacık bir zaman dilimi olarak veriyorlar

 

Fecr, GÜNDÜZÜN İKİ TARAF NAMAZINDAN ilkinin BAŞLANGICIDIR. Sabah çok erken kalkılması için ve güneş doğmadan önceki kısa an olarak belirtiliyor. Kur'an'da ise "MEŞHUT" diye geçer, yani ŞAHİTLİ namaz.

Erken kılınan GÜNDÜZ namazıdır. Ama öğleyin VUSTA'YA kadar kılınabilir...

Eğer sabahın SABAİ vakti kalkılırsa çok iyi bir gün başlangıcıdır.

Akımetüsselat=Kalkıp kılınan namazdır (Ekymetüsselat da deniyor).

Salatı vusta= Öğlen direği (Salat vakit anlamında NAMAZ değil). Yani gölgenin en kısa olduğu GÖSTERGE DİREK.

Aynı direk sabahleyin de en uzun gölgeyi veriyor:

Salatı Fecr= [BATI] yönünde EN UZUN GÖLGE. (Direğin gölgesi) Yani sabah vaktinin girmesi. Bu kısa zamanı şöyle anlatayım:

Gece bitiyor ve nihayet göstergemiz olan direğin GÖLGESİ  B i r d e n  görünür oluveriyor. (Ak ve kara iplik AYIRT EDİLİYOR).

Gölge ve ilk fecr ışıkları aynı renktedir: İKİSİ DE   G  R  İ  .

İşte bu ANDAN itibaren AZ SONRA, güneşin DENİZDEKİ UFUKTA en tepe noktasını göstererek NOKTASAL ışıması ile MEŞHUT=Şahitli zaman bitiyor.

Noktasal ışımayı, yazlıklarda denizde Güneş'in batmasından anımsayınız: Dev bir kızıl küre oluyor ve ufuktaki sulara giriyor güneş, giderek de batıyor.

Ve son bir kızıl pırıltı var. İşte o pırıltı ile yine AK ve KARA İPLİK ayırt edilemeyen o döneme kadar Salatı İşa zamanı.

Ancak gecenin İKİ TARAFI olmadığından sabah namazı gibi ŞAHİTLİ DEĞİL.

 

<Lord> yani noktasal ışıma oldugunda namaz vakti bitmiş mi oluyor? sabah namazı

 

Sabah namazının meşhut bölümü GÖLGE'nin geceden ayrılarak/sıyrılarak ortaya çıkması ile doğan şafak güneşinin (Dağlar ardında değil; Deniz ufkunda) ilk noktasal ışıması ile MEŞHUT SABAH VAKTİ ortaya çıkıyor sevgideğer Lord. (Milord ;) )

 

<Lord> :))

<drM> Şahitlik: 7 boyutlu kıvrımlı tünelle mi yoksa katip meleklerle mi?

 

Olay şu: Nötrinolar (tau nötrinoları özellikle) VESVESE veren özel ve entelijans bir özelliğe sahipler. Cansız enerji gibi canlı enerji (Cin) olması neyse; canlı NÖTRİNO olması da o kadar doğal bir postulat.

Güneşten çıkan bu cansız nötrinolar, dünyanın GÜNDÜZ olan bölümüne/Kabuğuna çarpıyorlar.

Madde ile hiç etkileşmediklerinden dünyanın içini saniyenin 25'de biri zamanda kat edip dünyanın öteki KARANLIK/GECE bölümünden DIŞARI çıkıyorlar.

Aydınlık kabuğa OKYÖNÜ olarak GİRDİ biçiminde. Öteki karanlık yarı küreden çıkması ise OK YÖNÜ GİRDİ değil ÇIKTI biçiminde oluyor.

İşte şu amansız düşmanımız ŞEYTAN bu doğa kuvvetine (Zayıf nükleer kuvvetin ZAYIF NÖTR AKIMLAR denen bu Kurye (carrier) dalgalara meşhur VESVASİL'ini yüklüyor.

Vesvese ile geceler bir tuhaf oluyor, suçlar daha çok işleniyor, insanlarda bir tür kurt adam :)) hastalığı başlıyor. Gece korkutuyor ve daha çok günaha zorluyor.

Bu mesleğiniz olduğundan bilirsiniz: Paranoya (Kur'an'daki adıyla ZANN) bir VESVESE hastalığıdır. Yani VEHİM değildir.

 

<drM> Biz + yüklü olduğumuzdan onu çekiyor muyuz?

 

Cinler ve biz YÜKLÜYÜZ. Şeytanlar ise YÜKSÜZ. Ama bedenimiz denen kompleks yapıda içiçe tortul faz katmanları var. Bildiğimiz biyolojik ve mekanik bedeni izleyerek ikinci bir katman olarak Vital beden var. Bu biyosferde diğer tüm canlılarla kompleks yaşıyor fakat ayrıca kendisi de bir ÖZ yani ayrık kişilik olarak imza atıyor.

Kirlian beden dediğimiz bu ikinci ve enerji ve psikolojik bedenin şu meşhur ışıkları, galaksi gibi yanıp sönen ve sinir elektriği (Pion) ile doğrudan İLİŞKİLİ LED tipi ışıkları var ya? İşte onlar bu Zayıf nötr akımları (Nötrinotic Vesveseleri) aktarabiliyor.

Formül çok basit:

Neutrino >>> Neuron ilişkisi

Dışa duyumlu olan PİON elektriği aynı anda İÇE de UYUMLU olabiliyor.

Mimoza (Küstüm otu) gibi Biyoelektroplazmik bedenimizin ışıması şudur: NEFS denen GÖRÜNMEZ yapımız ile fizik dünya birbirine GİRİŞİM yapmışlardır. Yani o surrounding ışıma bir GİRİŞİM dalgasıdır, nefsin göstergesidir AMA NEFSİN KENDİSİ DEĞİLDİR. Nefs daha souptile'dir. NÖTRİNO gibi son derece saydamdır.

Şeytanın YÜKSÜZ yapısı ve NEFSİN YÜKSÜZ YAPISI AYNI olduğundan, VESVESE denen bir Radyo yayınını çok rahatlıkla alıyor NEFSİMİZ.

Bu vesvese her nedense gün ışığında (Okyönü güneşten dünyaya) vesveseyi (Tau nötrinolarını) alıp emisyon ediyor. Ama gece tarafında yaşayanlar için ok=Spin yönü ters. Bu vasfıyla da onu ABSORB ediyor, soğuruyor... Onun için şaka yollu werewolf demiştim.

Kur'an ise geceyi yapabilen için tefekkür (FİKRA) yani bilim, bilimi beceremeyen için Kur'an'ı okuyup Allah'ı yad etmek (ZİKRA) yani Subh (Tesbih) ve uyku + aile ile geçirilecek özel zamanlar. (Çocuklar sizi özledi, bütün gün işyerinde idiniz. Sonra chat var, bilgisayarda özel işler var... İki rekat namaz var, hobiler de var...) Geceyi böyle değerlendirmek VESVESE almamaya nedendir.

 

<> peki dolunayın kötü bir etkisi var mı?

 

Genelde Ay hem dostumuz hem düşmanımız.

 

<drM> Hocam bence gece vakti gündüz geçirdiğimiz olaylar nedeniyle daha da + yüklü oluyoruz. O yüzden gece vesvese daha çabuk geliyordur?

 

Vesvese mekanizması TOP quark >>>>>> Taon nötrinosu >>>>>> Muon nötrinosu >>>>>> son olarak da Elektron nötrinosu. (Cinler sadece bunu algılarlar) Şeytan ise ANTİNÖTRİNO yerine NÖTRİNOYU kullanıyor. Bu çok önemli: Çünkü antinötrino ZAMANDA GERİ GİDER. (Üçüncü bileşeni dolayısıyla zaman oku terstir.)

Şeytanın ZAMANI özeldir: alternatif akım gibi ÖNCE zamanda İLERİ gider (Biz gibi) SONRA ZAMAN OKU TERSİNE döner ve gençleşir. İşte bunu 12 saat arayla yaptığını söyleyebilirim Dr.

Antinötrinolar zamanda geri gider... Nötrinolar da İLERİ, bir ileri bir geri.

İŞTE MEŞHUD = Şahitli  M İ S A L i  bunun için verilmiş.

Nötrinolar GÜNEŞTEN geldiği için (Güneş ışınlarının %7'si Nötrino akımıdır) ve tam UFUK noktasında BİR TEK PIRILTI VERDİKLERİ için ZAMAN YENİDEN DÜZLEŞİYOR.

Şeytanın eli kolu bağlanıyor. (UNUTKAN OLUYOR, bize nasıl bir kötülük yapacağını Hatırlamıyor)

O dönüm noktasını hemen hemen vesvesesiz ve şeytansız geçiriyoruz. Onun adı MEŞHUD namaz vaktidir. Ben mutlaka o vakitte sabahı kılıyorum... Şeytansız yaşadığımız tek KISA AN... Veya vesvesesiz yaşadığımız an...

O saatte tüm akıl ve ruh hastası bile çok sakindir. Doğa mahmurdur... Karaciğer tüm toksinleri atmıştır ve zindedir. Hücreler içi boş çuval olmaktan çıkmış gürbüzleşmişlerdir.

İşte o mahmurlukta hele bir de saba yelinde NAMAZ hem de Meşhut namaz çok hoş oluyor. Tadını bilen bilir. O tam bir ecstacy'dir.

(Allah'ımızın adlarından biri Vacid=Vecd ve Huşu veren, kulunu kişisel mir'ac'a götüren, kulunun ayağına tenezzül eden vb.) Al-Wacid bu anlama gelmektedir. Huşuyu ve hazzı, mutluluk denen iç konforu ve hazzı libidoyu bile bu isim bize vermektedir.

Siz beni deştikçe daha neler çıkar benim gibi kirli çıkıdan...

Ama şu Nötrino ve nefs (Suptil duble) ilişkisini bir gün KONU olarak yazmalıyım. Böylece vesvese ve de Vesvasil Hannas sırrını ortaya dökebiliriz. (Parabiology uyarınca)

Vesvasil=Vesvese yükleyen

Hannas=Parabiyolojik (Biosferik) operatör...

Biyosferin kendisi KURYE dalgadır. Ona mesajı yükleyen ise HANNAS yani BİLİNÇLİ bir varlıktır. İster Cinlerden ister insanlardan olsun...

Evet öteki messenger'den halen Zina soruluyor.

1. Zina dört kişinin aynı anda görmesi gereken

2. Çocuk yapacak biçimde İÇİÇE görülmesi gereken bir fiildir.

İnsanları böyle yakalamak çok zordur! Adeta zinanın cezai uygulaması mümkün değildir.

Bir kere o dört kişinin ne işi var orada?

İkincisi, üç kişi görse ve iddia etse bile üç kişinin gördüğü YALANCI ŞAHİTLİĞE giriyor. Şahitler CEZA alıyor.

Dört kişi zinayı kova-kuyu ilişkisiyle taraflar birbirini aşmış biçimde görüyorlar. Böyle olduğunu  İ D D İ A  ediyorlar.

İlahi ve normal hukuk siteminde İDDİA geçerli değildir. Öyle ya dört hatta ondört iftiracı benim zina yaptığımı İFTİRA ediyorlarsa ne olacak? Hele ki, kadınlar arasındaki kıskançlık olayı zamanında çok kişinin başını yedi. İslamda bile kadınlar CADI iftirasıyla yakıldı.

Kadınlar özellikle, çekemedikleri bir kadını dört şahit ile altetmeye çalıştıklarında bu yıkımı önleyen ayet geldi. İki kadının şahitliğinin bir erkek yerine geçtiği gibi...

O dönemde ilk islam şehidlerimizi vermiştik. Onların eşleri DUL kaldılar... Onların üzerine daha titreyeceğimize tersine EVE tıktık. Günışığına çıkarmadık. İlk şehitleri ilk sahabe DULLARI anlatıyorum. Öteki MÜSLÜMAN kadınlar dışarı çıkmak isteyen o acılı yaslı HEMCİNSLERİNİ taşlıyorlardı.

Bizim İSLAM tarihimiz hiç de öyle sütten çıkmış akkaşık değil... Akkaşık olsaydı zaten ALLAH'IMIZ bize  h a n i f  olmamızı niye emretsindi ki?

Ve DUL olan sahabeyi kınayan, cendereye sokan yine SAHABE kadınlarımız idi. Gözhapsine almışlardı. Çamaşır sermeye çıkması bile yasak! Üzerinde hep bir karaçarşaf hep yasta olacak. (Bir rahibe misali)

Resulullah sordu: "Siz ne istiyorsunuz o müslime'den? Eşini bile bu uğurda şehid vermedi mi?"

4-8-20 kadın bir ağızdan söylediler: "O Zina yaptığı için evine kapatılması hukuğunu uyguluyoruz".

Resulullah Allah'ımıza yakardı: "ben ne yapmalıyım?"

Ayet geldi: "Bir erkeğin yerine iki kadın şahid" tutunuz.

Ayet geldi: 7 eş birden alabilirdi. O kadın ile o dul ile evlendi Resulullah. O taşlanan ve ZİNA iftirası yemiş olan TAMAMEN MASUM acılı kadın ANNEMİZ oldu, Resulullah efendimin saygın eşi oldu yani...

Bütün eski kitaplarda da kadınlar çekişmektedirler. Bilirsiniz Süleyman peygambere iki kadın gelir ve bir bebeğin annesi olduklarını iddia ederler. Hz. Süleyman da "Bebeği ortadan ikiye kesip yarımşar taksim edin" blöfünü yaptığında gerçek anne "Durun, onun olsun" diye feragat ettiğinde, aynı zamanda kendisinin ÖZANNESİ olduğunu da kanıtlamış oluyordu.

Aişe annemiz de İslam'a siyaseti sokan, Muaviye'yi kışkırtan ve hatta Ehlibeytin  T A M A M I nın KATLİNDEN sorumlu bir entrikacı ANNE'mizdir. İslamı ikiye bölmeye fitili ilk o tutuşturmuştur. Şam valisi Muaviye'yi çağıran, üçüncü kişi (Hakem olayındaki Musa) bulunmasını akıl eden de odur.

Allah'ımız Ayşe Anamız'a Kur'an'da çıkışmıştır, yerin dibine sokmuştur. Tövbe etmezse yerine yeni ve hayırlı peygamber eşleri getireceğini söylemiştir.

Unutmayalım ayettir: Resulullah eşleri ANNELERİMİZDİR. Onlara ağır konuşmamak şartıyla ve evinizde annenizi ÜF demeden ne kadar usturuplu eleştiriyorsanız o kadar eleştirin. Aişe Annem'izdir. Bazı anneler de hain olurlar o başka... Anne annedir.

Hz. Ali'nin bir yolculukta kendisiyle bir kum tepesi ardında hacetinin görülmesi için gitmesinde bile hainlik vardır. Neden refakatçi (Eskort) olarak Ali'yi seçti? Kum fırtınası vb... Tamam da böyle bir soru sorulduğunda "NEDEN KIKIRDADI?" Ve kadınlar arasındaki bu gülüşmeler erkeklere oradan Resulullah'ın kulağına gitti.

Allah da ALİ'yi beraat ettirten bir AYET gönderdi... Ali beraat edince otomatikman Aişe de beraat ediyordu. (Zina İKİ TARAFLI İSE ZİNADIR. Ayrıca Şahid olarak ALLAH YETER)

Ebu Süfyan'ın en yakın dostlarından Ebubekir'in kızı Aişe Muaviye'yi motive etti. Yani babaların ardındaki ikinci kuşak gençleri Aişe ve Muaviye bir entrikaya girdiler. Hedef yine Ali idi...

Hatta, Aişe kendisinde SAKLI bulunan Kur'an (Mushaf olarak toplanmış olan kitap) sayfalarını teker teker  Y I R T T I  ve Muaviye'nin adamları onu MIZRAKLARINA taktılar... Ali taraftarları Kur'an'a silah çekmediler ve orada katledildiler. Ayşe de o KIYIMI seyretti... Hürrem sultan misali... Padişah değil ama Padişahın YÖNETMENİ...

Bir daha söylüyorum. Eleştirin ama ANNEMİZ olduğunu da biliniz lütfen Hanifdaşlar!

Tarihi düz okuyup geçmek en büyük noksanlarımızdan biri... Hele çocuklarımıza (ben Bahil) Aişe adını verirken de iyi bir düşünün. Düşünün ki kimse çocuğuna YEZİD adını koymuyor, oysa Sünni mezheblerin tamamı YEZİDİ'dir...

Bu Allah'tan bir cezadır. Kimsenin çocuğunun adı Muaviye, Emeviye, Yezid değil... (Sadece İki padışahımızın adı Yezidin babası=Muaviye anlamında Yezid'dir)

Ve hep şöyle düşünmüşümdür: sünniyim diyen birinin kendi ya da çocuklarının adlarının Ali-Aliye, Hasan-Hesna, Hüseyin-Ahsen vb. olması bana nedense TERS geliyor Hanifcanlar... Tabii Şiilerin de bu olayı günümüzde Kerbela şenliğine çevirmelerine bir o kadar karşıyım...

 

<> Dr, konuları groupa email ile yazsanız da daha sonra bu yazdıklarınızı chatte konuşsak, böylece konunun bütünlüğü bozulmasa başka türlü konular hep eksik kalıyor, yanlış anlaşılmalar da olabiliyor

 

Evet haklısın ama 270 kadar e-mail şu ZİNA üzerinde duruyor. Zina değil de aslında "ŞERİAT VAR MI, HÜKMÜ NEDİR?" üzerinde. Zina sadece bir açılış noktası.

 

<> Dr. bu konuyu email ile yazsanız da emailde anlaşılmayan yerler chatte sorulsa

 

Pekiyi bunu yazı olarak gruba asalım ve tartışmaya açalım. Ancak burada içimizden soranlara şu yanıtları da burada vermeliyim?

Messenger. Soru-1 "Kalp göz beyin zinası var mı? Hükümleri nelerdir?".

Yanıt-1: Dört kişinin anahtar kilit gibi içiçe olduğunu görmesiyle ancak iddia haline gelen Zina'nın kalpten geçtiğine ilişkin KAÇ ŞAHİDİ bulunur ki?

Zinanın tek ŞAHİTLEME yöntemi Allah'ın kitabında verilmiştir: Dört kişinin şehadetiyle ve "Çocuk yapabilecek" biçimde kilitli olmak önkoşuluyla ZİNA zinadır...

Şimdi Allah'ın bu açık ayetlerini beğenmeyenler var ise buyrun tartışalım. (Soruyu soranlar tartışmaya girmesin)

 

<> Önemli olan yönetimin verdiği ceza mı ki? Zinanın şahidi olmasa dahi sistem otomatik vermiyor mu? Allah Seriül hisab değil mi?

 

Evet ALLAH ŞAHİD OLARAK YETER. Allah Adildir, Hakimdir, Vekil'dir. Bu işler ona bırakılmalı.

Soru-2: "Zina edenlere Kur'an nasıl ceza öngörüyor?"

Yanıt:

2/a: Amatör ve aşka dayalı ise adı Zinadır.

2/b: Ücret karşılığı yapılıyorsa adı fuhuştur.

İlkinde bir hal çaresi bulunup o aşki ilişkiye dayalı çiftler islami kardeşlik dayanışmasıyla başgöz edilmeli. Eşinden boşanmayı talep eder ve MEHİR'inden vazgeçer. Eğer bunu ekonomik nedenlerle kocasına bağımlı, fakat gönül nedenleriyle de bir diğer erkeğe bağlı olarak yürütüyorsa onu "EVİNE hapsetmek" gerekmektedir ve bu konuda Allah'ın dininden taviz verilmez.

Çözüm yolları çok:

Boşansın (Kadının da boşanmaya hakkı vardır, o ayeti sizden öyle bir saklamışlar ki, bulana aşkolsun)

 

<lifeislight> sevgili dost Erkeğin zinasına ne denir asıl temel problem orada

 

Benim "Delight" dostum, Kur'an'ın topluca ayetlerinden başlıklar:

1. Doğum görevi kadına soyadı hakkı Adem'e verilmiştir.

(BeniAdem=Adamoğulları... Ancak Cennet'e özgü bir cins olan kişilerde baba değil anne adı esastır. Örneğin MERYEM oğlu İSA gibi, Labuda oğlu İDRİS (Enuh) gibi.

Ve en önemlisi AZER'in oğlu olup olmadığı bile tartışılan İBRAHİM aleyhisselam ki o Sündüz oğlu Nuh soyundan idi. Nuh da İdris'in soyundan.

Herneyse... Doğum görevi eğer erkekte olsaydı, o zaman kurallar şöyle işleyecekti: Dört erkek bir kadın ile evlenir ve SADIK olurlar. Çünkü burada doğuracak olan ERKEKTİR. Yani erkek daha çok daha sadık olacaktır.

 

<lifeislight> sevgiyle kalın. Sevginin oluşturduğu birlikteliğin hukuk dahil problem yaratacağını düşünmüyorum, sevginin birlikteliğine vesile olan varlıkların güzelliğinde buluşmak dileğiyle

 

Çok teşekkür dostum. Sevgi bizim sanatımız ve asıl işimizdir. Barış=Selam kelimesinin tuğlası SEVGİYLE ÖRÜLÜDÜR.

 

<drM> Deniz atlarında da öyle

 

Evet ilginçtir. Deniz atları erkeği doğuran yegane canlı türü. Erkek ANNE görevi yapıyor. Ve erkek dişisine aşırı sadık.

Erkeğin zinası telafi edilebilir nitelikli. Örneğin bir evli erkek eğer bir gençkızı bir şekilde iğfal ettiyse onu İKİNCİ eş olarak alabiliyor. Ama kadın için bu mümkün değil.

Eğer bir kadın dört erkek ile birlikte olsaydı doğacak çocukların (Gen olayının bilinmediği dönemlerde) kime ait olduğu soyadı ve miras hakkının kime verileceği, hangi babanın o çocuğu Gerçek evladı olarak bağrına basacağı, bakım ve pedagojisiyle ilgileneceği bir sır bilmece olurdu.

Bu yüzden KADINLARIN çok katmerli sadakati gerekiyor.

(Bunu söylerken inanın kendimi bir kadın yerine koyuyorum.)

 

<> Spermlerin çoğunluğunun dölleme ödevinden çok, rakip spermleri öldürme görevi olması da bu konuyu destekliyen bir olgu sanırım

 

Evet sperm alerjisi denen olay budur.

Bir türün diğer türleri bastırmak için türlü biyolojik silahları vardır. Bir tek sperm öyle bir salgı üretebilir (Karınca asidi gibi) tüm karaciğerinizin kimyasını bozar, metabolizma ve anabolizma değişir, asit aspirasyonu başlar ve kaşıntı hatta halk arasında DABAZ denen kızarıklıklara kadar bir dizi alerji oluşur. (Böcek zehirlemesi benzerinde)

Kadında bartolin çıkarılırsa bu tür sperm alerjilerine açık bir hale geliyor.

Bir de (Psikolojik değil de biyolojik) Vaginizm'in böyle bir Astmatik alerji nedeniyle doğal bir kasılma olduğu da kanıtlandı. Yani bir sperm kendi türünü zehiriyle birlikte taşır.

Ayrıca onmilyonlarcasından oluşmuş koloni içinde de "Alt türler" var ki bunlar da birbirini rekabete sokar. Yani ÇELME takarlar. Amaç over'e ulaşmak...

Ama o ölçekte ve platformda seçici olan DİŞİ=OVER'dir. Sosyal hayatın tersine bir durum...

Finish'i yakalayan o kalabalığın içinden çepeçevre KİMYASAL alışveriş yaparak kabul edeceği evleneceği spermi seçer. Oradan bir kapı açar... İçgüveysi içeridedir. Yuvayı yapan dişi kuştur.

İşte bu Alak denen MİSAL'in kavgasıdır.

Bazı koşullarda bu açılan kapıdan uyanık ötekisi de girebilir. Ya da çiftbaşlı biri... Ya da kendini sekisiz olarak klonlayabilen bir "Hırslı". Tek yumurta, çift yumurta ikizlerinin/üçüzlerinin öyküsü de böyle başlıyor.

 

<> Sahte ikizler oluyor mu o zaman (faux-jumeaux)

 

Gemini? Neden ikiz yani beşiz yok mu? Her neyse final belli, Un peu d'amour!

 

<> Oui, un peu d'amour, beaucoup de patience :)

 

Alerji tablosunu Grafiklerimde vermiştim. (Cifir ile ilgili olanlarda)

Vücut uyuşmazlığı şu burçlar arasında olur:

Koç-Kova / Boğa-Oğlak / İkizler-Yay / Yengeç-Akrep / Aslan-Terazi (erkek için) / Başak-Balık / Terazi-Kova (Kadın için) / Akrep-Oğlak (Kadın için) / Yay-Başak (Kadın için) / Oğlak-Akrep ve Boğa / Balık-Başak (Erkek ve kadın için).

Bazıları KAN UYUŞMAZLIĞINA NEDENDİR. Doğan bebeğin ilkinin kanı değişmelidir. Sonrakiler tamamen riskedir.

 

<> Aslan-Başak arasında sorun var mı acaba?

 

Aslan başak uyumludur. Aslan erkek bile olsa daha romantiktir.

 

[] Kaptan bir süre yazmadı

<> Hocam telde galiba

 

Zina ile ilgili Yahoo ve hotmail Messengerlardan soru yağıyor. Mirc'leri olmayan ve kullanamayan arkadaşlarınız da var. Bekletiyorum zaman zaman.

 

<> hocam mirce giremeyenleri bize yönlendirin yardımcı olalım.

 

Mirc'i indiriyorlar, download ediyorlar...

 

<> hocam yengeç (erkek) ile koç (kadın) arasında uyuşmazlık var mı?

 

Bayan Koç erkeğin yerine Chevalier'dir. İkinizde lider tabiatlısınız. Tek çekişme bundan ibaret. Yani KİMİN SÖZÜ GEÇECEK?

Bu işi ben şöyle çözüyorum: Tek günler (Ayın tek günleri) eşime karşı ben alttan alıyorum. Çift günler de o alttan alıyor ve  H İ Ç  kavga edemedik bu yüzden...

Nikahta HERŞEYİ baştan konuşun (Kur'an ayetidir) Ve kaleme alın (Mehir vb.) Birbirinize değil, ALLAH'IMIZA SÖZ VERİN ki dönemeyesiniz. (Cehennemde yansın bu dilim-bir yemin ettim ki dönemem/Kayahan)

 

<> HOCAM başka bir gün sohbet konusu: CİNSEL-SOSYAL hayat, yaşam olsun

 

Elbette Hans'da her konu var. (Canlı ansiklopedi=Reklamdı)

Sosyal boyutlar çok önemli: cennet'te bile SOSYOLOJİ var! Ve Cinsellik Cennet'in vazgeçilmezlerinden.

Adem ve Havva o yasak meyveden sonra kendilerini yaprakla örtmeye çalışmışlardı...

Oradan başlar mekanik cinselliği ve psikolojik cinselliği de anlatırız inşaallah...

Bilimin branşı çok ve tümü insan için... İnsandan başkası zaten bilim yapamaz. (Cinler, melekler, şeytan vb.) Sadece İNSAN BİLİM yapar.

Melekler Allah'ın bildirdiğini bilirler. Ama insan Allah'ın bildirmediğini bile bilir. (Mesela kasa soyar, melek bunu yapamaz.)

 

<> majisyenler neden yanlışda ISRARcı :))) üst seviyede ki bilimlerine rağmen

 

ENE=KİBİR ve BENCİLLİK işte sorunun yanıtı bu...

Özellere biraz ara verelim Kanala dönelim.

Dostlar soru Zina'nın anlamı mıydı?

 

<> Cezası

<> Zina kelimesini kökeni sorulmuştu

 

Fuhuş ise ve bunu yapan (arz daima kadındır, talep erkektendir) kadın yabancı ise Cilt eziyeti (teint/ten Skin vb.) üzerinde örseleme.

 

<> Ayetler geldiği zaman. O zamanki toplumdaki anlamı nedir? veya sadece kuran'a has bir kelime midir?

 

Peki zina'nın anlamı.

Zina üzerine soru yağıyor başka özellerde. Sorun zina değil "DİN ACIMASIZ MI?" Hastalıklı olana "Ölene kadar ev hapsi/Aids-Sida gibi)

Ayet aynen öyle diyor. Hatta nasıl olsa erken öleceğini ve karantinaya alınması gerektiğini söylüyor.

Bu ACIMASIZLIK olamaz Hanifdaşlar.

O hastalığı genelde turist (Memluke=aynı zamanda değişik memleketli demek, çift anlamlı öteki de Cariye) getiriyor buna işaret ediyor.

Onların sınırdışı edilmesini ve mükerrer fuhuş halinde ise ayrıca Ciltleri üzerinde göstermelik-sembolik bir dövme uygulaması var.

(Allah ne derse ona tabiiyim elbette) Dinden taviz verilemez. Ama DİNİ DOĞRU ANLAYIP sonra ödün vermeyiniz. Öyle değil mi? Önce doğru anlamalıyız. (Hazır ben varken=Reklam)

 

<> evet

<> Reklamcıııı

 

Evet, gecen hafta hiç reklam yapmamışım. [Z] benim yerime yapmış.

 

<Z> bana sus konuşma hakkı verildi, hakkımı kullanıyorum!

 

Bana da SUSMA KONUŞ hakkı verildi.

 

<Z> evet, ancak bugün çok hatalar yapıp konuyu böldüm, artık reklamları reklam edilenin ağzından duyalım, doğru söz doğru ağızdan gelir!

 

Evet Monsieur, Ben büyüyünce reklamcı olacağım. (Anneme söylemeyin o beni şey sanıyor)

 

<Z> :)

 

Zina kelimesinin kökü şu:

Zann=İSNAD=İDDİA=İLERİ SÜRME, Sanma, zannetme...

Zina bir İSBAT DEĞİLDİR! İddiadır.

DÖRT Şahit bulmak hele hele kilit-anahtar durumunda??? Bunu ancak malum setlerde filmciler yapar ve o da elbette şahidli bir İDDİA ve + İsbat olur.

Arapça da peltek z ve normal z ile yazılanların tüm kökenleri aynıdır. Hatta ZI ile yazılan (en kalın Z) biçimleri de.

 

<> Cinnlerin de anlayabildiği ortak dil ile üç z birbirine dönüşüyor, değil mi?

 

Evet. Cinler Zann, Zina ve Zıhar'ı TEK BİÇİMDE algılıyorlar.

Zıhar'ı biliyorsunuz=Oedipus kompleksinin Kur'an'daki adı...

 

<> Evet

 

Hani eşlerimizi ASLA ANNELERİMİZE BENZETMEME ikazı... Zıhar bu haliyle incest denen kabil (Habil'i öldüren) hastalığıdır. Cinsel bir hastalıktır.

Firavunlar kızkardeşleriyle evlenirlerdi. Nemrut ise annesiyle evlenirdi.

İşte bu yüzden cinsel etik yoksunluğunun yelpazesi çok geniş. (VezZaniyen'in anlamı bu, her türlü cinsel sapkınlık içindedir.)

Zina ile ilgili çok soru geliyor halen... Aman Tanrım beni hukukçu yaptınız zorla...

 

<> en iyisi bütün bu soruları genel bir yazıda ele almanız daha uygun hocam!

 

Evet haklısın.

Bu konuya ilişkin bir ayet yazalım:

Zina edenlerin "Ev hapsi"ni.

 

<A> Dr, konuları groupa email ile yazsanız da daha sonra bu yazdıklarınızı chatte konuşsak, böylece konunun bütünlüğü bozulmasa başka türlü konular hep eksik kalıyor, yanlış anlaşılmalar da olabiliyor

 

Evet [A] haklı.

İçimizden biri soruyor. O yüzden basitçe anlatıyorum:

Doğa bizleri 8-13 yaş arası anne-baba adayı preteens'ler yapıyor. Allah dileseydi bize bunu mesela 20 yaşında verirdi. Ama Allah'ımızın dilemesi BU ŞEKİLDE...

İlk adet veya erkek adayında benzeri bir durumun şu mesajı var:

Sosyolojik olarak ne düşünürseniz düşünün, Allah'ın dilemesi insanları çok küçükken AKİL ve Ergin (Baliğ) yapıyor. Vücudun bu köklü değişimine zaten çoktaaaaan psikolojimiz ayak uydurmuştur. (İlk aşk gibi)

Artık Allah'ın huzurunda ve Kiramen katiplerin huzurunda bizler "GÜNAH ve SEVAB'DAN ve Helal-haramdan" sorumlu tutulmuşuzdur.

Artık Sabii-sibyan değilizdir, bir çocuk da değiliz artık.

(Çocuğu olacak duruma gelen yani regl gören, sperm üreten herkes artık çocukluktan çıkmış, ÇOCUK ÜRETECEK duruma gelmiştir.)

Allah'ımız tarafından bu kadar kılgın oldurulmuş bu çok genç İNSANLAR'ın sevmeye, flört etmeye hakkı yok mudur?

Düşünüyorum da bir erkek 15 yaşında ve kız 13 yaşında... Bunlar bir şekilde aşıklar... Öyle bir aşk ki o dönemde Romeo-Juliette aşkı. Çok güçlü duygular. Karşı çıkılırsa intihar edebilecekleri kadar kontrol edemedikleri duygular...

- "Bu yaşta olur mu öyle şey, saçmalama derslerine çalış!"

- "Askere gitmeden evlenemezsin!"

- "Kızım daha öğrencisiniz ikiniz de, yaşınız başınız ne ki?"

- "Ben o kadının kızını almam oğluma!"

- "Onlar da kimmiş, soyları sopları neymiş? Babası kaç para kazanıyor?"

Doğa dürtüyor ebeveynler yarım HAKLI olarak böyle düşünüyorlar.

Kahrolası gerçekler ise bambaşka: Lise bitti, Üniversite bitti, yaş 25-27 falan... Haydi askerlik de aradan çıksın, bir yıl da iş arayalım... Yaş otuz! Erkek ancak evlenmeyi düşünüyor.

Sözlüsü, yavuklusu kızcağız ise onu ta lise yıllarından beri BEKLİYOR/Haydi canım sende diye beklemiyor belki de!

ÇÖZÜM: mesela baba şöyle diyor:

- "Eğer okul bitmeden aşık olmaya evlenmeye kalkarsan, üniversite harçlığını keseceğim!"

O harçlık olmazsa okuyamam ki? Ama babam da canavarlık derecesinde ciddi...

"Birbirimizi üç yıldır deli gibi seviyoruz! Babam ve annem de birbirini deli gibi sevmemişler miydi? Annem beni doğurduğunda 17 yaşındaymış! Beni neden 25 yaşıma doğru zorluyorlar? Benim de sevmeye hakkım yok mu?"

ÇÖZÜM GELİYOR:

HANİFLERİN KİTABI... "Allah'ı ŞAHİT GÖSTERİN" ve dağbaşında NİKAH kıyın... Ve direnen ailenizden bunu saklayın. Nikahı yapın ki ZİNA OLMASIN bir ön nikah gibi, bir flört nikahı gibi... (Flört=Mutabakat)

 

<> Dağbaşında NİKAH nasıl kıyılır?

 

Dağbaşı lafın gelişiydi. Strasbourg parlamento bahçesi de olabilir... Birbirini sevenler ellerini tutar ve birbirlerinden çok ALLAH'a söz verirler... Buna tevekkül nikahı da deniyor. Bunu biz skandinavyada yapıyoruz. Adı Sambo. Ön evlilik.

- "Olur mu öyle şey?"

Yahu bu gençleri yıllardır aileleri takışmış evlendirmiyor. Onlar birbirini zaten seviyor, nikah olsun olmasın zaten kuytularda buluşuyorlar. O buluşmaları ZİNA olmasın diye, gel şunu "Parlamento bahçesi nikahı yapalım". Nasıl olsa buluşuyoruz. Bari ÖN NİKAHLI buluşalım. Zinadan kurtaralım kendimizi...

- "Ya çocuğumuz falan olur da ailelerimiz öğrenirse?"

- "Babam harçlığımı keser, onun babası da herhalde bıçaklar onu..."

Ayetler diyor ki:

"Hiç düşünmeden çocuk sahibi olunuz. Onun rızkını veren siz misiniz? yoksa bizler miyiz?"

"Çocuklarınıza bir bakın, onu yaratan anne-baba mıdır? yoksa Allah mıdır?"

"Akil ve Baliğ olan mes'uldür."

Ve çocuğun bir bağlayıcılığı olmuştu: Araya vali, komiser ve özellikle yargıç şu bu girer ve "Torununuz oldu artık bu durumu tatlıya bağlayın" der...

Hani ayette diyordu ya "Bir ÇÖZÜM BULUNANA KADAR EVLERDE TUTUN"

Ç Ö Z Ü M  buydu işte...

Pekiyi bir soru daha?

- "Ya önnikaha rağmen AYRILIRSAK, geçinemezsek?...

OOOOOOPS, insan 20 yıllık evlilikten 6 aylık nişandan bile dönüyor... Kocaman adamlar-kadınlar boşanınca HELAL, genç insanlar ayrılınca "Tecrübesiz bunlar!", yakayı böyle sıyıramayız biz büyükler...

Ve biz büyükler, çocukken başımıza gelen bunları UNUTTUK...

Şimdi çocuklarımız var ve onlar da aşık falan...

Aman bende bir celal! "Hanım kimmiş o kızımı isteyen delikanlı?" daha kızım 18 yaşında ikinci sınıfta, doktor çıkacak nereden baksan dört senesi var...

Bunu söyleyen baba (örneğin ben) Üniversitede EVLENMİŞTİM bile... Nasıl unuttum o günleri...

 

<> Nikahın amacı 2 kişinin birlikteliğini herkese duyurmak değil midir?

 

Nikahın amacı şu:

1. Arada sözleşmek

2. Aile arasında söz kesmek

3. Kendi arasında ya da aile içinde nişanlanmak. (İşte bu nişan her yaşta olabiliyor. Mesela Lise çağında nişanlanıyorlar ama 6 yıl sonra evlenmek üzere)

4. Ve nikah: Salt hukuk tescili için (çocuklar, miras vb.)

 

<> Dr, kayda geçirilmeli ki taraflardan biri ölürse... Şahitler de yoksa, ortada bir çocuk varsa, ve de bu ön nikahtan sonra başka hiç kimseyi tanımadığı bir şehre gidilmişse...

 

O dediklerinin tamamı bir seferde BOSNA'da oldu... İçim sızlayarak ve ağlayarak o satırları yazmıştım hatırlarsan geçen Chat'te... Böyle talihsizlikler oluyor... Hatta Hz. İsa bile BABASIZDI. Allah alem. Yani istisnalar kaideyi bozmamalı...

Dağbaşı derken, Flört nikahı yapılmaksızın flört'de çiftler "Havada" değillerdir, "birbirlerine temelsiz, iğreti, geçici ya da stepne gözüyle bakarlar...

Ama ailemizin izin vermediği o nikahı arkadaşlar aranızda şahit tutarak bir parktaki çaybahçesinde yapabilirsiniz.

O zaman flört tarafları ALLAH'a söz vererek, (Şahid olarak Allah yeter), Allah'ı şahid göstererek EVLİLİĞİN HAVASINA, CİDDİYETİNE girerler. İğretilik kalkar, emanet ve yedek durumundan çıkar. Gününü gün eden iki taraf, birbirini cinsel olarak sömüren iki taraf yerine HANİF ve HANİFE bir çift gelir...

Nikahın bu kerameti vardır! Sen Allah'ı şahit göster gerisini fatihanın son üç ayeti tamamlar...

 

<> Yazılı bir sözleşme metni taraflarda bulunmalı mı? Şahitlerde de bulunmalı mı?

 

Eğer önnikahı kastediyorsan Şahitler zaten arkadaş topluluğudur. Yani o çay bahçesindeki bir düzine arkadaşın şahittir...

Mutabakat (Karşılıklı rıza, flirt) nikahını maalesef şeriat da kullanıyor. İran'da aşk evlerinin kapısında yarım saatlik nikah ve boşanmalar var... Sermaye kadınlar, eşleri iran-ırak savaşında ölen dullar! Satıcıları da Devrim muhafızları... Adı da Mutua (Muta) nikahı...

Böyle nikah olmaz! Fuhuş kapısında (Zina değil fuhuş) bir NÖ. İMAM (Molla) müşteriye NİKAH kıyıyor! 20 dakika sonra boşuyor. Yeni müşteriye nikah kıyılıyor. Ve Deyyus Pastarlar da "Para"yı (Onlar parsa diyor) topluyorlar... Ne adına? "Kutsal İslam Cumhuriyeti" adına...

 

[] https://www.islahhaber.net/iran-da-muta-kavatlarinin-dudak-ucurtan-gelirleri--51958.html İran’da Şia mezhebinde caiz olan saatlik evlilik adı verilen Muta Nikâhının(!) yaygınlaşmasıyla bu iş için aracılık yapan, hanım bulan kişilerin kazançlarının dudak uçurttuğu söyleniyor.

 

Allah Mutabakat nikahını O İĞRENÇ MÜSLÜMANLARA değil, Körpecik teen ager'lara LÜTFETTİ. O halde bunun ALLAH indinde (Şahidi Allah) kuşkusuz geçerliliği var dostlarım.

Halen zina sorusu geliyor. Bir daha zina konusunu işlemeyeceğim?

 

<> Bu konu üzerinde bi kitap oluşur o zaman!

 

Gerçekten oluşur...

Bana "Ev hapsiyle ilgili" ayeti yazabilir misiniz? (Sanırım Nisa suresinde ya da Nur suresindeydi)

 

<> Çocuk yapmaya teşvik eden ayeti de yazabilir misiniz?

 

Çocuk ile ilgili bir değil, birkaç ayet var.

 

<> 4-Nisa/15: Kadınlarınızdan fuhuş yapanlara karşı aranızdan dört şahit getirin. Eğer şahitlik ederlerse, o kadınları ölüm alıp götürünceye yahut Allah onlara bir yol açıncaya kadar evlerde hapsedin.

 

Kelime doğru, FUHUŞ... Yani PROFESYONEL işi.

"Dört şahit" = Diyelim ki bir ahlak zabıtası baskını ve yanında da gazeteciler.

"Eğer şahitlik ederlerse" = aslında şu: ŞAHİTLİKLERİ GEÇERLİ OLURSA (Kanıtlanırsa)

"o kadınları ölüm alıp götürünceye" = zührevi/venüs hastalıkları, özellikle AİDS.

"yahut Allah onlara bir yol açıncaya kadar" = Bir çözüm bulunana kadar

(Zina varsa ve kanıtlanmışsa, kadının hamile olup olmadığı 10 boyu test edilmektedir.)

"Yahut Allah onlara bir yol açıncaya kadar" = Hakim bey kızı kaçıran oğlanı ve aileleri razı edip evlendirene kadar... (MESELAYDI)

"Evlerde tutun" = Dikkat ediniz... Evde tutulacak... Yarı beline kadar KUMA gömülüp, o berdenin tüm ahalisi tarafından TAŞLANARAK öldürülmeyecek...

Yaşasın ŞERİAT diyenler de bunun tersini yapıyorlar. Bir kişi şahit olabiliyor ve taşlayıp (recm) öldürebiliyorlar.

Zinayı bir film seti dışında 4 şahit bulup ayrıca İSBAT ETMEK.

Peki cezası ne?

1. Fuhuş ise sınırdışı edilecek ya da enterne edilecek

2. Zina ise ev hapsi...

[ZZ]'in dediği gibi "Keçi gelip AYETİ yemiş. Yani ev hapsi celde falan yokmuş. Onun yerine Had cezası (Recm=Taşlama) getirilmiş. Ama bir keçi (Buhari) ya da bir tavuk (Müslim) o ayeti yemiş... Ayet ortadan kalkmış. Ammmmmaaaaaaa HÜKMÜ BAKİ kalmış"...

Bunun için Arabistan'da yüzlerce kişi, İran ve Afganistan'da binlerce kişi (Çoğu gizli infaz ile) taşlanarak öldürüldü.

4 şahit, üstelik isbat, Nataşa sınırdışı, aidsli evde, evden başka gidecek yeri olmayan kızımız da ev hapsinde.

İşte zina ile ilgili AYETLER bu kadar basit... Bunları Kur'an yazıyor... BEN YAZMADIM!

Gelecek sohbeti Bilime ayıralım.

 

<> telepati olsun hocam

 

Esir içinde yol alan takyon dalgalarının gönderdiği holograf biçimlere telepati denir.

 

<> Levitasyon

 

Levitasyon eksi (Sıfırdan küçük sanal maddenin) yere değil GÖĞE düşmesine denir.

 

<> İlahi Bilgisayar üzerine uzun bir sohbet yapalım hocam

 

Allah'ın seriul Hısab olması doğrudan SİBERNETİK bir yaratanımız olduğunu gösteriyor.

Muhsi, Hasib... Bunlar da Allah'ımızın her bir şeyi tek tek sayması ve Levhi mahfuza yazmasıdır. Buna Noctura Calamus programı deniyor. Acaba ne demek?

Yanıtı belli: Kalem suresinin ilk ve ikinci kelimelerini yazın yeter. Arapça tabii.

 

<> 68-Kalem/1: Nun velkalemi ve ma yesturune

<> 68-Kalem/2: Ma ente bini'meti rabbike bimecnunin.

 

Evet:

Nun=NOKTA=NOCTURA

ve

KALEMİ=CALAMUS=Kalem.

Yani program...

Nun=Nokta=Sıfır

Ve (AND)

Kalem=1.

Sıfır ve bir.

Kalem=Elif harfi=Bir rakamı onun icin BİR

k+al+le+m

k 1/0 m.

Bunu (Kalemi) yazdığına bölersiniz.

Kalem ne yazar?

 

<> Kelam

 

Kelam (Kelime) yazar. (Kaf ve Qef aynı harf sayılıyor) K ve M'ler birbirini götürür.

Hepsi şudur: nun (sıfır) vel (and+1) k--Ale(I/O)--m.

Bunları aklınızda tutunuz, çünkü CİFİR öğretisine geçtiğimizde nokta ve Kalem programına ihtiyacımız var. Onunla input/output'lar yapacağız.

 

<> iyi geceler

 

İyi geceler (Her nerede yaşanılıyor ve yaşatılıyorsa.) (Reha'ya söylemeyin, gazetecilikten arkadaşımdır.)

 

<> :)

 

Arkadaşlarımdan bir ricam var:

Zina konusunda tüm fikirlerinizi açık açık haber grubuna yazın... Bu en eski din artık en yeni dindir ve kuşku-şek, şüphe, şaibe, tatminsizlik kaldırmaz.

KUR'AN NE DİYORSA ONU anlayacağız ve artık zina gibi konuları BİTİRECEĞİZ ve arkamıza bakmamız gerekmeyecek...

Taşlayıp öldürelim mi? Kırbaç/sopa çekelim mi?

Bunlar MEHDİ'ce bir zekayla KUR'AN ışığında KARARA bağlanmalı... 1200 yıldır karara bağlanamadı da... Onun için bitsin diye acele ediyorum.

Bundan sonra üçyüz yıl sonra halen "keçi mi yedi tavuk mu yedi?" diyorsak vah bize, yazıklar olsun bize... Bunun için acele ediyorum.

Allah'ın ayetini keçi niçin yesin? Keçinin Resulullah'ın dul eşi Aişe anamızın yatak odasında ne işi var?

Bunları yazan Buhari ve Müslim ile Ahmed İbni Hanbel "Keçi zaten mübarek hayvandır" diyerek PAN ve SATİR'lerin dinine Satanistlerin dinine girmiştir.

Fantastik ve mitolojik literatürde keçi şeytanı temsil eden bir yaratıktır. Ama bu üç HAZRET keçiyi kutsadılar. Müsned adlı kitaba "Keçi zaten MÜBAREK HAYVANDIR" yazdılar.

"Allah keçiyi göndererek sevmediği bir ayeti ona yedirdi ve böylece eski ayetini ortadan kaldırdı, neshetti" diyenlere göre keçi kutsal bir hayvan. Çünkü deneme yanılması olan ALLAH'ımız (Haşa) keçiyi silgi niyetine kullanmış oluyor.

Koskoca Hanbeli mezhebinin kurucusu Yezid'in başuşağı İbni HANBEL'in şu söylediklerine ve yazdıklarına tükürün. Eğer Hanifseniz tükürün!

Allah'ı aciz bırakmak için kurulan bu mezhebler ve mezhebçiler bu dini bir afete ve felakete sürüklediler.

Yuh olsun!

Allah'ımız "Bu Kur'an tastamamdır... Zikri biz indirdik biz koruyacağız....." vs. derken, Üç şerefsiz Yahudi uşağı buhari ve Müslim ile İbni Hanbel, "KUR'AN EKSİKTİR, KEÇİ-TAVUK YEDİ" DİYOR.

Bunlar KEFEREDİR, Müslüman falan değillerdir.

Bir de yeni bir Babilik/bahailik mezhebi çıktı. Onlar da "Kur'an'da iki ayet fazladır" diyor.

Yuh olsun "tastamam ve korunmuş ZİKRİ" böyle aşağılayanlara.

 

<S> ağzı olan konuşuyor hocam!

 

Evet ağzı olan konuştu. Bir tek BİZ konuşmamıştık [S], Sıra bizde... artık sıra bizde.

 

<S> evet, nihayet

 

En sonunda sıra HANİFLERE geçti. Bir avuç hanif. Dünyada üçyüz küsur kişiyiz. Resulullah'ın İLK ordusu kadar...

Sonra göreceğiz ki, "İnsanlar akın akın bu HANİF İSLAM DİNİNE koşacaklar!"

Hanif din Allah'ın en ÖVDÜĞÜ İslamiyet x İslamiyet dinidir.

Evet bugecelik de bu kadar olsun mu?

 

<> İnsanların Hanif mealine acil olarak ihtiyacı var

 

Hem de emergency... yani "İn case of..." değil.

 

<> Kitap basıldı mı?

 

Evet basıldı ve halen BASIN polisinde. Ve bir HAFTALIK fasikül hazırlayabilseydik, Kur'an'ın 7 meali. Ah biraz sermayemiz olsaydı. Kesekağıdına basılmaz ki böyle güzel bir meal.

 

<> :(

<> Destek bulunur hocam

 

Güzel çünkü o meal ALLAH'IN KELİMELERİDİR. Kulun uydurdukları değil.

Keçi mübarek hayvanmış! Karaköpek namaz bozan bir şeytan. Şafiilere göre köpek beslemek cehennem sebebi. (Ashabı kehf yandı desenize) Hanefi içtihadında kertenkele öldürünüz emri var. Ama nedense KEÇİ MÜBAREK HAYVAN OLUVERDİ...

Yazıklar olsun dinimizi bu hale getiren "SAHİH" maskeli sahtekarlara...

Ma kane HADİSen YÜFTERA!

Allah İlminizi artırsın Hanifdaşlarım.

 

<> amin

 

İlmi artanın YANLIŞI yok olur. Cahilin yanlışı çok olur.

Allah'ımıza emanet olalım BİZLER. Bizlerden bizlere selam ve selam.

 

<> Selam & selam

 

:))

 

<> İyi geceler