Chat n° 040 - Tarih: 02 ocak 2002

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg'e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.

 

[] Kaptan aiberg_ nickiyle bağlandı

 

slm ve slm 786. 3:104-ZZ Hanifcanlar.

 

<> Selam ve selam

 

Şükür görüştürene.

Yaklaşık 35 dakikadır mynet beni reddediyor. "Sen kimsin" dercesine, utanmasa dövecek. ;))

 

<> Hocam Antalya'dan güzel haberlerle döndünüz inşaallah..?

 

Eylik Hacizli ve zor durumda. Ortağı Bayındır (Kanal 8) yine öyle... Hükümet zenginleri bile iflasa sürüklüyor.

 

<> TV programı iptal mi oldu?

 

İptal etmek isteyen benim. Tüm malları hacizli.

Gelişmeleri sonra anlatırım. Şimdi konuya geçelim:

Gündem???? Geçen haftadan akla takılanlar ve mutmainsizlikler var mı?

 

<> hanifliğin geleceği, thule quarneyn'ler 21. yy.. 22. yy.. 23. yy..

 

1938 yılından ta 2247 yılına kadar gelecek ERTELENDİ. Bu hanifliğin geleceğiydi. Adler şu anda "Kehf" denen zaman boşluğunda. Uyandığında yaklaşık üç asır geçmiş olacak ama kendisine normal bir tek günün parçası gibi gelecek, mesela üçte-biri gibi.

 

<> Aslında Adler derken bize gelecekte gelecek mehdi ile ilgili bir isim de vermiş oluyorsunuz.

 

Evet, Might Adler bu onun ismi... Mighty de lakabı.

 

<> Mehdi-İsa-Hızır üçlüsü gelip işlerini tamamladıktan sonra kurulacak olan düzen daha sonra Kıyamet'e doğru neden bozulacak?

 

Bu ilginç sorunun bir tek yanıtı var ve şöyle: "minel cinneti ven NAS".

Çünkü İsa şeytanı (İblisi) öldürecek. İblis'in tüm yaşamı bitecek ve mirası İNSANLARIN ŞEYTAN OLMASI ile son bulacak.

Öyle ki bir tek kişi bile Allah'ı anmaz olacak...

 

<> Zamanın tekrar ertelenme ihtimali var mı?

 

Elbette, zaman HER ZAMAN ertelenir: "Dilediğimizin ömrünü uzatıyoruz görmüyorlar mı?" ayeti gereği ve bu ayete TAM riayet için: "Bir kavim kendini düzeltmezse Allah da o kavmi düzeltmez", "Yerine yenisini getirir".

Ama The end=Kıyamet demek; yerine "CENNET KAVİMLERİ" gelecek demektir. Yani yaşlı dünyanın işi bitmiş olacaktır.

 

<> 2600'den sonraya da ertelenir mi acaba?

 

2600 Evren sıcaklığının mutlak soğuğa çok yakın olduğu bir tarih.

 

<> onun için sormuştum.

<> Bize düşen hanif kampın sce'lerinin yoluna düşmek ve onların gösterdiği hedefte kilitlenmek.

 

Tennessee'lerin yolunu gösteren de Kur'an'dır. Kur'an'a kilitlenin. Bize bile itibar etmeyin. Biz bile yalın bir etiketle ALLAH'IN kuluyuz. (Abdullah)

 

<> kehf bize zulkarneynleri işaret ediyor zaten.

 

Zulkarneynler 1+3+5+7 kişidir.

 

<> Kuranın tefsiri ne zaman? Diyanetin elinden kurtarın bizi...

 

Diyanet gelecekte tamamen suudilerin eline geçecek (Para meselesi).

Bunu yapmak SADECE ve tek benim işim... Başkası yapamaz ve zaten misyonu değil.

 

<> Biz üzerimize düşeni yaparız hocam

<> O zaman bu konu için bir araya gelmek zorundayız.

 

Evet bunu biliyorum... Bu konu şöyle: Haftalık fasikül çıkarılacak. Eski ansiklopedileri anımsıyorsunuz değil mi?

 

<> evet

 

İşte o şekilde...

Şu kitabımı basın polisi serbest bırakır bırakmaz onun gelirini yeni kitaplardan önce artık KUR'AN tefsirine yönlendireceğim inş.

 

<> İnşa-Allah

 

Siz Kur'an'ı nasıl tefsir ettiğimi biliyorsunuz. En azından iyice anlıyorsunuz.

Bu tarihi bir fırsattır. Ve Tefsir için de bir şirket oluşturmalıyız.

 

<> bu gelecek nesillerimiz için çoook önemli bir ihtiyaç hocam

 

Şimdiki kuşak için de çok önemli. Bu kitaplarımdan da önce aciliyete bindi.

Kur'an hep yanlış öğretilmiş... Allah rızası için BİR TEK YERİ bile doğru yazılmamış müfessirlerin tamamı müfsid olmuş.

 

<> Herşeyimle varım

<> Ayet yerlerindeki değişikliklerin de halledilmesi gerekiyor...

 

Çok sayıda ayet yerlerini düzeltmemiz gerekiyor. Bu konuda bana hak veriyor musunuz?

 

<> evet

 

Hatırlayınız NASR suresinin son ayetinin Maide üçüncü ayetin içinde bir yere RASTGELE konduğunu...

Ve geçen haftayı anımsayın. Çok tehlikeli bir AYET kargaşası vardı:

ÜÇ VAKİT namazı yok etmek için "ÜÇ" lafı geçen bir ayeti diğeriyle "Bir sana bir bana" diye dizmişlerdi...

Bu ve benzeri ayetleri hemen düzeltmemiz gerekiyor.

Fatiha 6 ayettir, Yedi yapıyorlar. Ve en başa koyuyorlar... Son surenin (İza cae nasrullahi) son ayetini de (Ekmeltüm) başka bir yere devşiriyorlar.

Nisa 103. Ayet diyor ki: "...Zira, namaz mü'minler üzerine indirilmiş Vakitli bir farzdır. Bunlar Sabah'tan öğleye; Öğleden akşama ve tüm gece olmak üzere namaz kılacağınız ÜÇ VAKİTTİR."

Bu apaçık yazılı ya... Hemen 5 uğruna onu Nur-58 ile "Pirinç ve bulgur" misali karıştırmışlar.

 

<> Rum süresi 17 ve 18 için de fikirlerinizi alabilir miyiz?

 

Sureyi yazar mısın? Yoksa o da mı karışık?

 

<> 30-Rum/17: O halde akşama girdiğiniz zaman da, sabaha girdiğiniz zaman da tesbih Allah'ındır. (daima O, tesbih edilir).

<> 30-Rum/18: Göklerde ve yerde, ikindileyin de, öğleye erdiğiniz zaman da hamd O'na mahsustur.

 

Tamam.

Burada NAMAZ kelimesi yok... ARAPÇASINA BAKINIZ  N A M A Z  diye bir şey yok. Sadece ALLAH'ı anmakla ilgili...

 

<> evet

 

"O halde akşama girdiğiniz zaman da, sabaha girdiğiniz zaman da tesbih Allah'ındır."

NAMAZ değil  T E S B İ H  yazılı. (Allah'ı anmak ile namaz vakitlerini karıştırmayın)

 

<> Tamam

<> 24-Nur/58: Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz erginlik çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin soyunduğunuz vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler. Bunlar mahrem halde bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında ne sizin için, ne de onlar için bir mahzur yoktur. (Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz.) İşte Allah, ayetlerini size böyle açıklar. Allah her şeyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

 

Şimdi bu ayeti BU HALİYLE kabul ederseniz bir KOMEDİ daha ortaya çıkıyor:

"öğleyin soyunduğunuz vakit"

Yani SOYUNMAK ALLAH EMRİ oluyor... Kim olursanız olun mesleğiniz ne olursa olsun ÖĞLEN EVE GELECEK, PİJAMA-gecelik giyecek ve YATACAKSINIZ.

 

<> :)))

 

Evet yanlış duymadınız. Ayeti böyle "KABUL EDERSENİZ" yani bozulmuş biçimiyle kabullenirseniz. Herkesin (Öğretmen, asker, polis vb.) gelip ÖĞLENLEYİN  S O Y U N U P  uyuması ALLAH FARZI oluyor... Namaz kadar farz!!!!!!!!!

Bu nasıl böyle oldu biliyor musunuz? ÖĞLEN NAMAZINI kaldırıp yerine Öğlen uyuduğunuzda kelimesini korsanız işte böyle olur. Pijama giymek FARZ olur... Meksikalılar ve Araplar gibi Öğle uykusu farz olur.

Siz ALLAH'ın böyle bir şey söyleyeceğine inandınız mı?

Üstelik o ayette sayılan da Üç değil İKİ VAKİT.

 

<> Bu Kur'an tefsiri olursa bu gerçekten milad olur.

 

Evet bir avuç insan şirketleşelim. Bu işi KİMSEYE muhtaç olmadan kendi aramızda PAYLAŞARAK organize edelim. Allah için yapılacak en güzel şeyi yapalım.

 

<> İnşallah

 

Onun SÖZLERİNİ Allah'ın demek istediği biçimde TEVİL edelim, filanca efendinin kıt aklına göre değil...

Zaten kurulu sayılır. Kitap için kurulmuştu. Herkes benim ortağımdır. (Hanif yarışmaz. Hanif paylaşmazsa ameli ona yakışmaz.)

Eğer ben "Rabbena hep bana" deseydim, 500 milyon dolarlık bir YEŞİL BANK'ım olurdu. "Aiberg finans" derdim, "Faizsiz kredi veriyorum, sizin kar ve zararda ortağınızım" der ve yuttururdum her banker gibi...

Yoksulluğumla İFTİHAR ediyorum. Bir de satılmamışlığımla ve HANİF AHLAKIMLA.

 

<> Zaten yeşil holding bombası/fiyaskosu patladı

<S> Ama hocam kuran korunmuş değil midir? Böyle olunca insan eliyle değiştirilmiş oluyor

<> Zikir korunmuştur [S]

<> Şiiler 3 vakti neye dayandırıyorlar?

 

Şiilerin üç vakti "DOĞUŞTAN" yani Namaz'ın FARZ olduğu ilk gün'e İLK ÜÇ VAKİTE dayanıyor... En eski islam'a.

Takliden beş vakit kılınıyordu. ("Unutmayın biz Sünni-Hanefi ve Hak mezhebindeniz. Üç vakit kılanlar ise RAFİZİ" deniyordu.)

Şiilerde ve 110 sayılı Sahabemiz de üç vakitti.

 

<> 3den nasıl 5 oldu

<> Tarikatlar 7 vakit kılıyor, kuşluk ve teheccüh

 

Ebu Süfyan namazını kendisi dejenere etti. Oğlu Muaviye ise 6 vakit+Vitir'e çıkardı. Yezid ise Beşe indirdi ve bizim mezhebimizi kurduğu için Yezid'e bağlandık ve artık kendimize Sünni dedik. Sünniliğin ilk şartı da namazı orijinal üç yerine 5 vakit kılmaktır.

 

<> Bu 5ler 3lerden ne zaman ve neden ayrıldılar? Çok ilginç

 

Üç ve beş şöyle ayrıldı:

Kâinatın en iğrenç insanını hakem yaptılar. Ali ve Muaviye arasında tarafsız olacağı yerde Muaviye'nin kendisine "Ben Halife olunca Şam valiliği boşalıyor. Oraya seni düşünüyorum." demesi üzerine Hz. Ali'nin yüzüğünü protokol dışına çıkarak Muaviye bin Süfyan'a taktı. Ondan sonra çıngar çıktı. Savaş çıktı.

Bu arada hep ÜÇ vakit kılıyorlardı. İki taraf da üç vakit kılıyorlardı.

Sonra Ali yenildi, oğulları ve tüm ehlibeyt evrenin en zalim işkenceleriyle yok edildiler ve meydan aynı zamanda islam denen maskara din saltanatı Muaviye b. Süfyan ile Yezid bin Emevi'ye kaldı.

Onlar namazı BEŞ vakit yaptılar. Kurdukları mezhebi de Sünneti Muhammedi olarak nitelediler. Buna HAK mezhebi dediler. Ve emrettiler Namaz Beş vakte çıktı. Öğlenleyin de pijama giyme emri geldi...

 

<> Kerbela bize zaten herşeyi anlatıyor gibi...

<> Herhalde tarihde bunlardan daha fitnecileri yoktur

 

Kesinlikle en büyük fitne TÜM  Ç A Ğ L A R  için  S Ü F Y A N İ L İ K  fitnesidir. Ebu Süfyan Eba Yezid ve Yezid İbni Emeviye.

 

<> Bu bilgileri, daha önce hemen hiçbir kaynakta bulamamış veya okumamuştım hocam.

 

Kaynaklar var da...

"Sünneti muhammedi=Yezidilik" uğruna ya da mezheb taassubu uğruna  G Ö R E M İ Y O R U Z , bakıyor ve görmüyoruz...

Ötekiler Kızılbaş, Alevi ya... Biz HAK mezhebindeniz ya...

 

<> Sünniler bunlara bir de "radiyallahu anh" diyorlar

<> Sıffin savaşı ile ilgili sayfa dileyen baksın

[] http://www.enfal.de/tarih18.htm

 

Hiçbir şey yapmasanız şu EHLİ BEYT ile ilgili şu ayeti yazar mısınız?

 

<> Namazın üç vakte indirilmesi İslam milletine doğrudan ne gibi faydalar sağlar? (namaz kılanların sayısı artar, vb.)

 

Namaz hep üç vakitti. Beş vakte çıkaran Babadan oğla geçen saltanatçıların işiydi.

 

<> Tarihi öylesine okumayıp analiz/sentez de edersek aslında hiç sorun kalmaz

<> Namaz bir araç, önemli olan ALLAH kelamı KUR'AN'ın anlaşılması

 

Evet... Kur'an'ın okunması (Anlaşılması) namazdan da ÜSTÜNDÜR... Kur'an İLM ile okunurken NAMAZ kılmak  H A R A M 'dır. (Bu ayettir)

 

<> Tekrar soruyorum, Kur'an 'ın orjinali yok mudur?

<> cifir-zikir korunmuştur

 

Kur'an'ın ORİJİNALİNİ ben oluşturmaya çalışıyorum... Bir daha ceylan derisi, pişmiş kil vb. üzerinde Kur'an'ı bulamayacaksın.

Kur'an bir İLİMDİR ve ilim adamı onun ORİJİNALİNİ Allah'ımızın digital ve 19 bazlı sistemi ile YENİDEN inşa edebilir. Yani pirinç ve bulgur ayıklanabilir YENİDEN...

Namaz kılmak HERŞEY değildir... Namaz kılmazsak GÜNAHTIR. Ama Namaz kılarsak da HİÇBİR SEVABI yoktur. Yani Namaz borçtur, kredi borcudur, ÖDENECEKTİR.

Bizim dışımızdaki müslümanların kendileri namaz kıldığı için Cennet'i tapulamışlardır. Oysa kıldıkları ve kıldığımız hiç bir namazın sanıldığı gibi sevabı yoktur.

Şaşırdınız değil mi?

Yani askere gitmek her milliyetçinin borcudur. Bunun için MADALYA verilmez... Üstün bir başarıda (Gecenin bir yerinde kalkıp kıldığınız fazladan namazda) MADALYA vardır.

Eğer bu üç vakit x 2 rekat namazı kılmıyorsanız/kılmıyorsam ÇOK BÜYÜK bir  G Ü N A H 'tır. Bir günün bin yıl olduğu o mahşerde bir gün değil, YÜZ YIL bekletilebilirsiniz, maazallah.

Kıldığınız namazı göstermeyin, reklam etmeyin ve ona SEVAB da beklemeyin...

Aksi halde ÖTEKİ (Ali İmran 116-119'daki) müslüman kardeşlerimize döneriz. Gösteriş için namaz kılan MAUNCULARA döneriz... Onların tek silahı şudur: "BİZ 5 Vakit namaz kılıyoruz." İşte dünyayı bunun üzerine kurmuşlar KAİDE bu.

Size bir fıkra anlatacağım. Bu onların ve bizim durumumuzu anlatıyor. Fıkralar biliyorsunuz, son cümlede şok yaratır. Ama bu fıkrada dört şok olacak:

Bir arabada üç kişi gidiyorlar, biri şoförün yanında, diğeri arka koltukta. Derken trafik polisi otomobili durduruyor. Memur emniyet kemeri kontrolü yapıyor ve dürüst bir polis... Onları "Emniyet kemerli" görünce çok hoşuna gidiyor.

Fıkra bu ya, polis cebindeki tüm maaşını sürücüye uzatıyor ve: "Sizden önce 40 kişiye "Emniyet kemeri" olmadığı için ceza yazdım. "Devletin bir ödülü yok ama ben içimden gelerek size şu maaşımın tamamını hediye etmek istiyorum."

Şoför şaşkındır ve parayı alırken, polis de Bu parayla ne yapacağını sorar. Şoför:

"İzin verirseniz  E H L İ Y E T  alacağım bu parayla..." der.

 

<> :)))

 

Ama yanındaki arkadaşı söze atılır:

"Memur bey ona inanmayın. O  S A R H O Ş K E N  hep yalan söyler. Şimdi de dut gibi sarhoş zaten..."

 

<> :)))

 

Derken arka koltuktaki adam şoförün ensesine bir şaplak indirir.

"Demedim mi size  Ç A L I N T I  arabayla trafiğe çıkmayalım" diye.

Bu arada  " B A G A J D A N "  bir ses gelir:

"Bulgaristan  S I N I R I N I  geçtik mi yoksa?"...

 

<> :))))))

 

Fıkra bitti.

Acı olan şu: Biz bu namaz kılan dostlarımızı SEVİYORUZ. Ama onlar BİZİ sevmiyor.

Biz Hanifler bu fıkrada POLİS rolünde iyi kalpli verici bir insandık.

Yolcu, bunun yanıtı Ali İmran 116-119 arasında. Ceza olarak yaz bakalım. (Bu trafik cezasıdır)

Haydi, biraz ayetleri TEKRAR yazalım.

 

<> Kurulu düzenlerine çomak sokuyoruz diye... mi acaba?

 

Allah söylediğim ayetlerde onun yanıtını veriyor. Yeni arkadaşlarımız için BİR DAHA YAZALIM?

 

<> 3-Ali İmran/116: Küfredenleri, kesinlikle ne malları ne de çocukları Allah'tan kurtaramayacaktır. Onlar, cehennemin sakinleridirler ve hep orada kalacaklardır.

<> 3-Ali İmran/117: Bu dünya hayatında yapmakta oldukları harcamaların durumu, kendilerine zulmeden bir kavmin ekinlerine isabet edip onu mahveden kavurucu soğuk bir rüzgara benzer. Allah, onlara haksızlık etmemişti, fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı.

<> 3-Ali İmran/118: Ey iman edenler, sizden olmayanları dost edinmeyin; onlar, sizi şaşırtmakta kusur etmezler, sıkıntıya düşmenizi arzu ederler. Baksana, öfkeleri ağızlarından taşmaktadır; sinelerinin gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz, sizlere ayetleri açıkça bildirdik.

<> 3-Ali İmran/119: Ha sizler öyle kimselersiniz ki, onları seversiniz, onlar ise, bütün kitaba inandığınız halde sizi sevmezler. Sizinle karşılaştıklarında: Biz inandık? derler. Yalnız kaldıklarında ise size olan kinlerinden aleyhinizde parmaklarını ısırırlar. De ki: "Kininizle ölünüz!" Allah, kesinlikle bütün sinelerin özünü bilir.

 

"Ey iman edenler (104+110+114) sizden olmayanları (116-119) dost edinmeyin;"

"onlar, sizi şaşırtmakta kusur etmezler, sıkıntıya düşmenizi arzu ederler. Baksana, öfkeleri ağızlarından taşmaktadır; sinelerinin gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz, sizlere ayetleri açıkça bildirdik"

"sizler öyle kimselersiniz ki, onları seversiniz"

"onlar ise,  B Ü T Ü N   K İ T A B A  inandığınız halde sizi sevmezler"

Onlar bizi SEVMEZ. Biz onları seviyoruz...

 

<> Bosnadan çeçenistana... afganistandan doğu türkistana... cezayirden yemene, somaliye... heryer kan vahşet, cehalet sevgisizlik, adaletsizlik tembellik.... vs. vs. görmüyorlar KÖRLER

 

Onlar kim?

Cuma namazındaki bildiğimiz ve sevdiğimiz cemaat. Bayram namazında bayramlaştığımız cemaat. Şu bizim semt caminin tatlı imamı. Ve arkadaşımız müezzin, o genç adam...

 

<> Sahte müslümanlar-Aykırı müminler-Münafıklar

 

Şu ağır ağır camiye giden bastonuna yaslanmış, beş vakit namazını hiç kaçırmayan ve yine şu FP'nin ilçe başkan yardımcısı. Aynı zamanda nakşibendidir kendisi...

Ve İmam hatip öğrencisi genç... Orada ilim-irfan CENNET satın alıyor... Arapça Kur'an okumayı öğreniyor. Bundan büyük bir sevab daha var mı? Hayırlı baba oğlunu böyle okullara gönderir ve orada Sünnet mezhebininin tüm cennet güzellikleri öğretilir.

Pamuk annem... O aksaçlı annem... Onu çok seviyorum... Mevlit okuttuğunda bana kızdı: "Sen Resullullah düşmanı mısın? Ben seni böyle mi terbiye ettim?" Pamuk annem devam etti: "Beş vakit namaz kılmazsan sütümü helal etmem."

Ben bu saydıklarımın hepsini GERÇEKTEN seviyorum. Biliyorum ki o içimizdeki insanları siz de GERÇEKTEN seviyorsunuz... Ama onlar bizi GERÇEKTEN seviyorlar mı?

Hanif'im dedim... İl müftüsü şöyle diyor: "Profesör, Haniflik taaa İbrahim dönemindeki eski ve tedavülden kalkmış din..." (Herhalde sabiilik ile karştırıyordu) Değil dedim,  G E L E C E Ğ İ N  dini dedim.

Beni SEVMEDİĞİNİ anladım gidip dedikodu etti: "Bu dönme Hans, mezhebimizi bozmaya gelmiş"

Herkes umacı gibi kaçtı benden.

Bir şey itiraf ediyorum: Ayete rağmen ben ONLARI ÇOK SEVİYORUM. Onlar içimizden birileri... Hatta pamuk annem... Nasıl sevmem ki?

Müftüyü de seviyorum. Ama beni sevmiyorlar. Yemin ederim beni ve ben gibi düşünenleri sevmiyorlar.

Dün gece söylemesi ayıp 40 rekat VİTİR kıldım. Antalya'da... Ama oradaki mü'min bir abimiz dedi ki:

- "Gündüz Sünnet kılmadın, senin namazın kabul edilmez",

- "Ama, ben yolcuyum",

- "Farz kısaltılır ama Sünnet'te asla kısaltma ve terk olmaz. Sünneti terk edersen Resulullah da seni terk edecektir."

 

<> :))

<> Fetva vermeye bayılırlar

<> Sorsan Kur'an'dan bir tek surenin anlamını tam olarak bilmez

 

Bu konuşma dün oldu... FALEZ otelde. O kişi de Ahmed Hulusi (Akten)in elverdiği HALİFESİ idi. Onların meskeni de Antalya. Kendisi ise ünlü bir kuyumcu...

Ben ONLARI seviyorum... Ama biliyorum ki onlar beni sevmiyor... Onlarla başa çıkılamaz... Ehliyetsiz Sarhoş ve Çalıntı arabayla Bulgaristan'a Adam kaçırıyorlar...

Namaz KILINACAK, Allah'ın emridir. Ama SEVAB beklemeyin. Sevab rızası için namaz kılan bizden değil. Biliniz ki namazınız "Borcunuzu silmektedir". Bunun için bir SEVAB beklemeyin diyorum. (Ne tuhaftır ki SEVAB olan namaz, gece kalkıp kıldığınız namaz.)

Sizin FARZ namazlarınızın SEVABI SIFIR. Çünkü: Onun karşılığı en baştan verilmiş  C E N N E T ...

Daha sevab mı bekliyorsunuz? Bekliyorsanız çooooook ayıp ediyorsunuz...

Namaz sevab ve Cennet rızası için de kılınmaz. Namaz  A L L A H  Rızası için kılınır. Hanifcanlarım... Hanifcananlarım...

 

<> Geçende bir "hacı"yla tartıştık Zemzem suyu hususunda. Ona göre zemzem mucizeymiş. Bir sebebe dayandırılamazmış.

 

Nasıl bir mucize?

 

<> Allah tarafindan... mucize

 

Dünyanın ilk çağlardaki kutbu tüm Arabistan ile sahra çölünün tamamıydı. Kutuplar şimdiki yerine çıkınca Çad gölü ve ZEMZEM miras kaldı.

Tonlarca buzun bıraktığı bir yeraltı galerisi var. Hicaz ve Asir'de petrol yoktur. Zemzem suyu ile ilgisizdir. Petrol Riyad ve körfez'de var. Fosil yakıtlar belli ki BAŞKA bir yerden gelmiş...

Örneğin: Hindistan yarımadası (Dekkan) Afrika'nın Madagaskar'ı ile Avustralya'nın ayrışmasından şiddetle öne çıkıp, bugünkü yerine yani Asya'nın karnına saplanmış ve Himalaya Alp sistemini oluşturmuştur.

Bu arada "Arap yarımadası" da belli ki, gelmiş Afrika'ya bindirmiş. (Kuzey Afrika KUTUP idi) Etki ve tepki ilkesi gereği, geriye zıplamış ve "Kızıldeniz olmuş".

Hicaz sıradağları ise KUTUP Afrika'sından kopmuş. Öteki (Körfez Hindistan kütlesi) BAE, Basra vb. bölgesiyle birleşmiş.

İşte o kutup sularının adı ZEMZEM'dir.

O kutbun tam ortası ise ARAFAT (Zigzag) dağıdır. Zemzem onun altından kaynar.

Hac Arafattır.

 

<> Sen gel bunları bizim hacıya anlat... :))

<> Evet mineral yapısının yoğunlaşmış kar suyu olduğunu okumuştum.

 

Çad gölü de BİR ZEMZEM gölüdür diye düşünebilirsiniz.

Zemzemdeki tek mucize Hz. İsmail'in bebek iken ayağının topuğunu vurması ile fışkırmasından ibarettir.

 

<> M.Ö 10500'de (nuh tufanı) değil mi hocam bu değişim, yoksa daha önce mi?

 

Tufan'dan ÖNCE de birçok CEZALANDIRILMALAR vardı. Allah'ın gadabları/gazapları...

Nuh ile ilgili bir TEVRAT ayeti şöyle diyor: "Dünya bildiğimiz dünya değildi. Güneş başka yerden doğardı veya batardı... Nuh ise hiçbir insan benzerliğinde değildi. O Kuzeydeki beyaz derili insanlardan gelmişti."

(Kur'an'ın onayladığı kitapların bazı ayetlerini biliyorsunuz ki biz de teyid ediyor ve kaynak olarak kullanabiliyoruz.)

Nuh zaten bu Haliyle "ÖTEKİ" ırktandı...

Eşi Adem-Havva soyundan ve çocukları Yam-Ham-Sam ve Yafes ise birer MELEZ idi. Ama BEŞİNCİ GÜÇ NUH idi... HURİ cinsindendi...

 

<> beşinci element (the fifth element)

 

Bir anlamda beşinci element denebilir. ;=)

Yusuf'un inanılmaz güzelliğini biliyoruz değil mi?

 

<> Evet

<> Peki. O zaman, huri cinsi dünyaya mı gelmişti?

 

Hayır dünyaya bir HURİ cinsi değil: Onların GENOM'u gönderilmişti. Adem+Havva+ G E N O M.

Genom=yy ve yaklaşık 140 milyar çekirdek bazı içerir.

 

<> O zaman: Acaba bu genomlar, bugün hala insanlar arasında da devam etmekte midir?

 

Evet devam etmekte...

Hatta Allah Yahudi ırkını dünyaya HAKİM ve ÜSTÜN kılmıştır. Onlar'ın YUSUF'tan gelen kabilesinde bu özellik vardır. Ahit sandığına BAŞKA 10 kabile dokunamıyordu. Ama Yusuf'un kabilesi ile Leviatt (Levili) kabilesi  Ö Z E L  olduklarından Ahit sandığına (Tabutüssekine) dokunabiliyorlardı.

Bunların tümü YY cinsiyeti için birer DELİLDİR. [Z]'nin çizdiği şekillerde AHİT sandığını göreceksiniz. Altın ve Gümüş. İşte o DİREK HURİ Y genom'u.

 

<> Günümüzde, Tabut-üs sekine nerede?

 

Fırat nehri ve Kaf dağı. Bunlar efsanedir. Kafkaslar ile Fırat'a teşmil edilmiştir. Oysa kelimenin kökeninde "Ephrates=İfritler" var... Kafdağının altından çıkan İfritler nehri...

İşte Ahit sandığı orada. Ve yakında bir gün "HİDROJEN/Fusion ENERJİ santralı olarak da gölge olarak da ortaya çıkacaktır." Ahit sandığı uygulamaya geçecektir.

 

<> H füzyonu enerjisinin adresini vermekte aynı zamanda sanırım

 

Evet bunu anlatmaya çalışıyordum. Bizim grafikte de aslında H'nin sırrı var.

Kurşun/uranyum çubuğu

Altın/Gümüş çubuğu

Demir ve Transferro elementler (pl) çubuğu

Bakır ve Trascupro elementler çubuğu

yatay olarak da çok sıvı Hg ve az sıvı Sn'yi de devreye aldınız mı, "İlk tepkime başlar".

Bu ilk tutuşturma A santralıdır. Şöyle ki: H bombasını patlatmak için önce A bombasını patlatırsınız ve açığa çıkan güç ile H bombası tetiklenmiş olur.

İşte Uranyum ve Plutonyum BİR KEREYE mahsus tutuşturulur.

Meşale tutuşmuştur artık.

Kurşun ve Demir radyoaktif olurlar. Pl ve U'nun görevini devralırlar ve artık Cu, Sn, Hg ve döteryum ile trityum yeterlidir H için...

O olimpiyat meşalesi gibi tutuştu mu artık inanılmaz bir sürekli ENERJİ gücüdür.

Öyle de güçlüdür ki, mesela yüzen kent uçan kent yapabiliyorsunuz.

 

<> Müthiş

<> Mükemmel

 

Yüzen kentler (Aquapolis) Mighty döneminde ATLANTİS projesi adını alır. Yüzer kentlerin altındaki bu okyanus ülkesine ise ABYSS deniyor ve dünyanın tüm et ihtiyacını sağlıyor.

Tüm çöller yeşillendirilmiş: Sahra (Amazon ormanı görünümünde) ve kod adı Semiramis.

Arap ve İran çölleri de öyle... Kod adı Belkis (Sebe melikesi Belkıs anlamında)

Türkmenistan ve kazak çöllerinin (daha doğrusu Ormanlarının) kod adı ise Tomris.

Gobi çölünün (Ormanının) kod adı ise ÇİNGİS.

 

<> Gelecek çok enteresan şeylere gebe

<> peki siz bunları telepati ile mi öğrendiniz

 

Havet.

 

<L> peki anti-yerçekimi elektrik ve magnetik şekilde nasıl elde edilir?

 

O başka bir Chat'in konusu olsun. Çünkü Levitasyonu Mısır uygarlığı bile kullandı, Zülkarneyn de, İnkazteka'lar da... [L] bu konu çok önemli, onu unutturma da bir yazı olarak asayım.

 

<> demin bir soru sormuştum huriler beyaz mı diye yarım kaldı

 

Ben Huri görmedim. Sadece üç kitap yazdığı için inanıyorum ki YUSUF'un güzelliği ve bir de biraz biliyorum ki DANCING QUEEN, yani Adler'i doğuran İKİNCİ bir  M E R Y E M  (Asıl adı Adile) dancing Queen bir Yyx'tir.

Konuya dönüyorum: Semiramis, Belkis, Atlantis, Abyss, Tomris, Çingis (Cengiz), çöller SOLARİS devletini; Kutuplar ve soğuk yerler POLARİS devletini temsil etmektedir.

(Bunlar Plastik ülkelerdir, Naylondur, tüm insanlığın ORTAK malıdır.)

Ay=Lunaris

Tüm uzay yerleşimleri (Uçan kentler=Doris)

Ve Amazon ormanlarını yöneten projenin sahibi kadınlar... O projenin adı çok güzel: Miss Kiss. Sevgi öpücüğü... Atatürk'ün yanağındaki bir ruj lekesi=Türk kadını... İşte onun gibi bir öpücük. İlk akla gelen gibi değil... Annem gibi.

 

<> ne güzel, her erkeğin arkasındaki sevecen kadın gibi, dünya kadınları, dünyanın akciğerinde

 

Evet dünya kadınları bir güç-bir iktidar.

Dünya üniforması ikiye ayrılıyor:

a) Garnizon (Warnizon, Barnison)

ve de Amazon.

Bu ikincisi teen yaşlarda 16 ay süreyle yapılan bir dişi askerlik... Housing, Gardening, Pet vb. öğreniyorlar. Fameoloji ve famoloji öğreniyorlar. (Estetik, moda, giyim, balerina vb.)

Son derece kültürlüler ve daha teenager'lar... Onlara da Milis deniyor.

Polis'in işini yapıyorlar: Devriye... Çarşı pazarı, kaliteyi, fiyatı ve işret yerleri denetliyorlar...

Geçici olduklarından polis gibi rüşvetçi ve yerleşik değiller. Bir yıl kışlada 6 ay kadar da "Piyasada" devriye geziyorlar ve terhis oluyorlar.

Meslekte kalınabiliyor. (Mürebbiye, kreş ve Darülaceze gönüllüleri) İsterlerse akademik olarak meslekte kalıyorlar.

Walkiri=Bayan Subay, Şerife (Scheriffin) yani Ranger (Korucu) komutanı ve taşra marşalı olabiliyorlar.

Sonra da emekli olana kadar ve arkasındaki dönemlerde "Watcher" oluyorlar.

Onların tümüne AMAZON deniyor.

Garnizon erkeklerin; Amazon kadınların kışlası oluyor...

Çok bilgili hanımcıklar yetiştiriliyor... Makyaj, parfümeri, estetik ameliyatlar, dans ve her tür estetik bilgi ve uygulama... Üstelik POLİS kesiliyorlar başınıza... Onları kızdırmayınız.

Dancing Queen... İşte o tüm Amazon'ların başı ve kurucusu idi...

O Şarkı, İsveç Kraliçesi Sylvia için yazılmadı. O şarkı Gelecekten ithal edildi. WEMB marşı olduğundan dünyanın dilinde olacaktır.

Nasıl bir bilim kurgu yazdım, beğendiniz mi?

 

<> evet

 

Benim yanıtım I/O Ha/vet.

12 (Düzine) düzeni

Adler ve Onun Meryem anası Dancing Queen'in Cennet modeli...

Dancing Queen bir YYx'tir... Adler (Mighty) onun soyundan gelecektir.

 

<> O zaman gelince bizim süfyanistler ne alemde olacak?

 

Süfyaniciler ise Dans eden kraliçeye "Fahişe" diyeceklerdir.

 

<> Başka ne olabilirdi...

 

"Mighty'nin babası yok" diyeceklerdir. Mighty piçtir diyeceklerdir.

İsa'ya da demişlerdi zamanında... Meryem'e (Meryem Ana) fahişe demişlerdi...

Ve bir fahişenin iki kez iman edebileceğini bize ALLAH gösterdi: Mecitli Meryem bir fahişe iken Tüm dünya Hristiyan kadınlarının TEK TEMSİLCİSİ oldu. O Maria magdelena... İsa'ya aşık oldu.

Salome'den daha iyi dans ederdi. Ama her şeye tevbe etti... İsa'ya biat etti. İsa ve Maria Magdelena ikisi de BEKAR kaldılar.

İsa geçmiş yaşamında HİÇ EVLENMEDİ. Ama dönüşünde Resulullah olarak gelmeyeceği için EVLENECEK. Sıradan biri olarak gelecek ve sıradan bir kadınla evlenecek.

İsa bizzatihi YYy'tir.

 

<N> peygamber olması evlenmeye mani mi?

 

Hayır Meryem de peygamberdi ve Marangoz Yusuf ile evlendi. Meryem'e Cebrail "Vahyettiği" ve İsa'yı taşıdığı için OTOMATİKMAN peygamber olur.

 

<N> "Ama dönüşünde Resulullah olarak gelmeyeceği için EVLENECEK"?

 

İsa bir din getirmişti, bir de kitap... ama ondan sonra Ahmed peygamber geldi: Yeni bir din ve yeni bir kitap. Son elçi ve son kitap...

Ne var ki, İsa, Resulullah'ın 570 yıl kadar gerisinde olmakla birlikte, aynı zamanda 2300 yıl İLERİSİNDE olduğundan, dönüşte SON peygamber kuralını bozmamak için "Peygamber" değil; Muhammed'in islamına ve Kur'an'a tabi olacaktır. Dolayısıyla PEYGAMBER olarak gelmeyecektir. Sıradan [N] gibi Hans gibi bir imanlı...

Ama onu sıradan kılmayan büyük olay ise şu: O Mighty'nin HANİF'i. Yecüc Mecüc istilasını da o durduracak. Deccal'i de o öldürecek. Şeytan'ı da o öldürecek. Siyonizmin ipini de o çekecek... Tüm papazlara ve dört İncil oluşturanlara en büyük tokat İsa olacak.

 

<> Kendisinin İsa olduğunu bilecek mi?

 

Tüm dünya özellikle Hristiyanlar onun İSA olduğunu bilecek. Öyle ki tüm Hıristiyan alemi müslüman olacak...

Zaten fıtratlarında bu yok mu? Aynı Allah'a inanıyoruz. (Buda veya Amon-Ra'ya değil)

 

<> evet

 

Hristiyanlara denecek ki:

1. Size en yeni tastment getirdim adı Kur'an...

İncil'de ne varsa onda da var. Tevrat'ta ne varsa Kur'an'da da var. Old tastment, New Tastment gitti, The Newest Tastment geldi...

Ben Allah'ın oğlu değildim ve halen de değilim. Ben bunu söylüyorsam, papazlarınıza değil Allah'ın kelamı olan BANA inanacaksınız. Çünkü Allah kelimesini bana koyup kutsal ruhundan üfledi...

Hristiyanlar o zaman tam bir MONOTEİST olacaklar ve Kur'an'ı da The Newest Tastment olarak benimseyemekle kalmayıp, Günde üç vakit ve ikişer rekattan namaz kılıp Oruç tutup Müslüman olacaklar.

Onların da suresi var: NASR. Allah'ın fethi ve yardımı gelecek. Tüm Hristiyanlar tamamı fevc fevc MÜSLÜMAN olacaklar...

Şu Portekizli Ramirez ile Şu Yunanlı Despina "La ilahe illallah Muhammed-in- Resulullah" diyecekler.

 

<> 110-Nasr/1: Allah'ın yardımı ve zaferi geldiği

<> 110-Nasr/2: Ve insanların bölük bölük Allah'ın dinine girmekte olduklarını gördüğün vakit

<> 110-Nasr/3: Rabbine hamdederek O'nu tesbih et ve O'ndan mağfiret dile. Çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir.

 

Sağol.

Onun bir de devamı var ki, onu da Hz. İsa söyleyecek. Maide 3. ayetin içindeydi:

"Bugün nimetimi üzerinize tamamladım. Din olarak size İslamı seçtim ve beğendim ve bundan razı oldum. Artık onlardan değil benden korkun."

Bunun en başına da "Bugün kafirler sizin dininizden ümidi kesmişlerdir" ayetini ekleyeceksiniz.

Onun başına da: "Allah'ın yardımı ve zaferi geldiği, - Ve insanların bölük bölük Allah'ın dinine girmekte olduklarını gördüğün vakit - Rabbine hamdederek O'nu tesbih et ve O'ndan mağfiret dile. Çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir" ayetlerini koyacaksınız.

Bu ayetin başına da Euzübesmele koyacaksınız. En sonuna da "Sadakallahül azim" diyeceksiniz.

 

<> 5-Maide/3: ... Küfre batmış olanlar bugün dininizden ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun! Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak Islam'ı/Allah'a teslim olmayı seçtim ...

[] Son sure: Allah'ın yardımı ve zaferi geldiği - Ve insanların bölük bölük Allah'ın dinine girmekte olduklarını gördüğün vakit - Rabbine hamdederek O'nu tesbih et ve O'ndan mağfiret dile. Çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir - Bugün kafirler sizin dininizden ümidi kesmişlerdir - Bugün nimetimi üzerinize tamamladım. Din olarak size İslamı seçtim ve beğendim ve bundan razı oldum. Artık onlardan değil benden korkun.

 

İKRA oku diye başlayan ilk sure işte bu son sure ile bitti. Bu son sure aynı zamanda İSA ve HRİSTİYANLARIN da ortak (Common) suresidir. Üç buçuk yüzyıl sonra İSA peygamber olarak değil ama KUR'AN ile gelecektir.

Papazlar hariç (Onların tümü dönüp yahudi/musevi olacaklar) HALK MÜSLÜMAN olacaktır. Tüm Hıristiyan alemi müslüman olacaktır.

İsa o zaman İsa olacaktır.

Çünkü o gerçek dinini (Kur'an öncesi İslam'ı) anlatamamıştı, örnek olup yaşatamamıştı, İncil'i kitap'a aldıramamıştı.

İkinci gelişinde ise "İSA asıl İSA olacak." Ama bir tek farkı var: O İsa YYy'tir... Ona Ademoğlu değil; Annesinden dolayı (YYx) Meryemoğlu İsa denecektir.

Meryem ve Dancing Queen de yyx.

Dancing Queen'i her dinleyişinizde bugünkü söyleşimizi hatırlayınız.

 

[] teşekkürler hocam, slm slm

 

Teşekkürler. Ama bugün reklam yapamadan gidiyorsun. Dur bi reklam yapayım da öyle gidin

"Hans ile Kur'an  O K U 'mak başkadır."

"Kur'an'ı Hans ile okuyun."

"En büyük Kur'an başka büyük yok!"

 

<> Kur'an'ı Hans yardımıyla sırasına koyun!!

<> İnşaallah hans olmadan da okuyabiliriz ileri... :(

<> Zaten onu yıllardır seninle okumaktayız.

<> Okuyana değil OKUTAN'a bak

 

Resulullah'ın veda hutbesinde ne diyordu: "Size BİR TEK KUR'AN'I BIRAKIYORUM." İşte ben O EMANETİ aldım. Ben de onu size bırakıyorum.

Acaba Resulullah O Kur'an'ı kime BIRAKTI dersiniz? Yanıtı besbelli: Ankebut-43. ayetteki vurgulanana... Velilere, Evliyalara değil...

 

<> Allah dostlarına

 

Resulullah bize İKİ ŞEY bıraktı:

Biri kalıcı (Kur'an) ki buna ihanet ettik...

İkincisi de Geçici: "Ehli beyt", Ona da ihanet ettik...

İki mirasına birden ihanet ettik. Bir de utanmadan hergün Fatiha gönderiyoruz.

Resulullah'ın tüm soyunu KURUTTUK. Öldürdük, beşiktekilere kadar...

 

<> Kurutanlara lanet olsun

 

Hasan'ın 4 aylık torunun kafasını koparıp Yezid'e getirdiler... O da hela çukuruna attı...

Aman yarabbi...

Benim mezhebim yok... Eğer ben Şii olsaymışım delirirmişim... Sünniliğin bu aymazlığına çıldırabilirdim gerçekten... İyi ki mezhebim yok...

Hanif'in mezhebi olmaz, Haniflik mezhebler üstü İslam'ın da ÜSTÜ olan EN GÜZEL TEK DİN'dir... Onu nasıl  M E Z H E B 'e indirgeyebilirsiniz ki?

 

<> Mezhep=Şirk

 

Kur'an'da mezheb=Fırka, tefrika ve ihtilaf olarak geçer.

Kur'an'da birçok ayet içiçe eritilmiştir. Nur-58'i bir tek örnek olarak verdim. Diğerlerinde zararsız ama, bu ayette bayağı anlam değiştiriyor. Bir de Allah'ı haşa matematik cahili durumuna sokuyor.

Sizden üç vakit izin istesinler:

1. sabah namazından önce (Yani uykudayım)

2. öğlen Pijama giyip yatma zamanınızda

3. Yatsıdan sonra (Dikkat yine uykudayım)

Sabah namazından önce ve yatsı namazından sonra DEMEK "8 saatlik uyku demek" iki ayrı vakit değil. BİR TEK VAKİTTİR. BİR UYKU SÜRESİ iki vakit olamaz. Tek vakittir. Bir de öğlen paydosu var ETTİ iki vakit... Nisa 58'i anlatırken meramımı da anlatabildim mi?

 

<> evet

 

Tehlikeli bir sabotaj uğruna Üç vakit olan=NAMAZ fakat İKİ VAKİT OLAN İZİN ayrı bir olay...

Namazın üç vakit olduğu orada RESMEN anlaşılıyor. Yani ayetten alınıp ayete yamanmış. (Nasr ve Maide3 gibi)

 

<> evet

 

"Cariyelerinizi fuhuşa zorlamayın."

Bu ayet de size BİR TUHAF gelmiyor mu? Ne dersiniz?

 

<> Yanında çalışan bayanlar, sekreter gibi

<> Zaten cariye olayını oldum olası anlamamışımdır, Kuran her çağa hitab ediyorsa cariye bizi ne kadar ilgilendirir... Zina haramken... cariye sevap mı.... kölelik kalkmışken...

 

Bu olay Tevrat'ta var. Tüm insanlar Yahudi efendilerin Doğal kölesidir. O yüzden "İŞÇİ=Memluk ve memluke (Dişi) ile İŞVEREN=MALİK.

Yani kızımız işveren değil işçi olduğundan, bir şirketin sahibinin yanında örneğin sekreterlik yapmaktadır... Böyle düşün o ayeti... Yoksa 1001 gece masallarının haremi ve Cariyesi yok.

 

<> Yani Chef-sekreter ilişki kurabilir mi?

 

Nikah gibi karşılıklı rıza ile herşey olur. İKİ TARAF rızası. Bu her türlü tanışma ve birlikteliğe karar vermekte TEK ŞARTTIR. İster şef sekreter, isterse Kraliçe ile emir eri, hiç fark etmez. Nikah=RIZA fakat karşılıklı. Kur'an böyle diyor... Kur'an'ın cahil çevirmenleri ne diyor onu da sen okumuşsundur zaten...

 

<> Hanımın rızası olacak mı, yakar beni... :)

 

Allah'ın emri şu:

"Hakkınızda  H A Y I R L I  olan    B   İ   R   T   E   K            E        Ş        T        İ        R".

Allah BUNU SEVİYOR.

"Adaletle davranamayacağımızdan" bizim adımıza çekiniyor ve "HAYIRLI olan Monogami'dir" diyor...

Poligami İslam öncesinde ataerkil olan Maço Araplarda vardı... Mormonlar gibi diledikleri kadar... (Muaviyenin 200 kişilik bir haremi vardı. Hazreti Muaviye Radyallahü Anhü ya... Bu taraflarını "Es" geçerler... Hazret'e.)

 

<> Yani 200 cariye.

 

Evet bundan ötesine "İSRAF" demiş.

Cahiliye adetini de Kur'an'a uydurmuş. Nur-31. ayette ÖYLE YAZIYOR+MUŞ (!) Ayete baktım öyle bir şey yazmıyor.

Muaviye öyle der de Osmanlı durur mu? O da Cevazı almış ya 2000 Cariyeli iki padişah var. (Web Search lütfen)

 

<> Pes doğrusu

[] http://www.mumsema.com/islam-tarihi/51508-osmanli-hareminde-bulunan-cariyeler-hakkinda-bilgiler.html Nitekim III Murad zamanında 500'ü, I Mahmud zamanında 456'yı, I Abdülmecid zamanında 688'i, Sultan Abdülaziz zamanında 809'u, II Mahmud zamanında 1298'i bulduğu görülmektedir

 

Nur suresindeki 31 ayetin sözkonusu yeri şöyle tercüme edilmiş: "Erkeklikten kesilenlerle hareminiz bir arada olur". Evet, ayeti böyle tercüme ederseniz. Sonuçlarına da katlanacaksınız:

1. Homoseksüelleri haremimize buyur edip birlikte yaşayabiliyoruz.

2. Ya da genç çocukları bulup testislerini dağlayarak erkeklikten yok edip harem ağası yapabiliyoruz.

AYET ÖYLE DEMİŞ ÇÜNKÜ... Haşa...

Elmalı daha insaflı: "Orada murad edilen, iktidarsızlar ve yaşlı erkeklerdir" Yani Padrinolarla ve iktidarsızlarla da birlikte yaşayabilir cümle evinizin hanımları (!)

 

<E> Hocam ayetin aslı nedir?

 

Ayetin aslı ÇOK YÜCE: "cinsel istek duyulmayacak kimselerle bir arada olabilirsiniz" diyor.

Mesela ben böyle birçok kadınla içiçe yaşadım ve hiç istek duymadım. Acaba ben de bir eksiklik mi vardı? Biri annem, biri kız kardeşim, ötekisi halam, diğeri teyzem idi. Bir diğeri de [E]'nin hanımı idi. Ve kızım ile birlikte yaşıyorum ondan hiçbir farkı yoktu Bayan [E]'nin.

Oysa şu anti-haniflere bakınız: İki kardeş, birader... İkisi de yoksul ve evli. Tek bir evde yaşıyorlar. Sadece yatak odaları farklı... Gel gör ki kadınlar beyaz yazmayı sadece gözleri dışarıda kalacak biçimde kapamışlar... Çünkü MAHREM oluyor öteki erkek...

Şimdi AL VE DÜŞÜN şu "Erkekliğini hissetmeyen" kelimesinin anlamını...

İki kardeş. Ve aynı anda evden çıkmak ve eve dönmek zorundalar. Yer Istanbul Yedikule. 50 metrekarelik evi Yedikule zindanı yapmışlar kendilerine...

Bunlar SÜNNET'i yaşıyorlar, Resulullah onlara şefaat etsin diye...

İKİ KARDEŞ... İnanılır gibi değil...

Üçüncü de var sırada, o bekar... Yaşı küçük... Ama eğer ağabeylerinden biri ölürse, yengesiyle evlenmesi  T Ö R E  gereğiymiş. Mezheblerinin emriymiş...

Onun için mezheb kelimesini söylediğimde insanlar ZIP'lıyor! Dinlerini değil... Mezhebleştirilmiş törelerini seviyor insanlar...

 

<> Ya da tarikatlarını

 

Tarikatların altında DALLAR var. (Tekkeler) Benim Mürşid'im senin mürşidini döver... Klik mecburen çünkü BAŞKACA bir  S O S Y A L  hayatları yok...

DİN BİZİM İÇİN VAR demiştim. BİZ DİN İÇİN VAR DEĞİLİZ! Biz canlı bomba mıyız?

 

<> Hocam Kur'an'a göre İslam devleti farz mıdır?

 

Bana böyle bir ayet gösterebilir misin? İslam devlet üstüdür. Haniflik ise onun da üstüdür...

Mesela Cennet'ten söz edeceğim: Kur'an anlatıyor, yaşarken hiç gidemeyeceğimiz o Cennetleri... Neden öyle ayrıntı var...

Mesela Cennet'te ağaçlar köşklerin üzerinde ve her kata (Babil'in asma bahçeleri örneği) salkım/teras halinde İNİYOR.

Bu söylemdeki ayetlerden ne anlam çıkarmalıyız?

Şu İstanbul'a tepeden baktınız mı?

 

<> gecekondular gözüküyor.

 

Belgrat ve Istıranca ormanları Edirnekapı'ya dayanırmış. Yeşillikten göz gözü görmezmiş. Haliç'in (Sadabad) suyu avuç ile içilirmiş.. Pier Loti, orman içindeki bir İstanbul'a aşık olmuş...

Öyle tarif ediyor: ORMAN İÇİNDE BİR KENT VAR diyor. O kente ne oldu?

 

<> Cehennem

 

Müteahhitler o kentin tüm ağaçlarını kestiler (Gülhane, mezarlıklar ve Askeri kışlalara dokunamadılar) yerine kağıttan ve birbirine dayanarak yaşayan evler kurdular. Depremde milyon kişi ölsün diye...

Çarpık bir kentleşme... Boy boy yığma yapılanma.. Çirkin ve non-estetik.

Yeşillik yok... Belki balkonlardaki saksılarda fesleğen vardır.

 

<> Yağ tenekelerinin içinde fesleğen, badanalı falan

 

Evet bu nostalji falan da değil 2002 yılını anlatıyorum, dünün nostaljisi olur, bugünün değil!

Şimdi kur'an'a göre: "70 bin odalı köşkler"

Site türü yapıları düşünün. Ama BİR MAHALLE büyüklüğünde... Kibrit kutuları ile hani bir boşluklu üstüste evler kurarsınız ya... Onun gibi BALKONU kendinden menkul DEVASA SİTELER. Ve bitişik.

Ve en üstü diyelim ki Ankara'nın BOTANİK bahçesi, Samsun fuarı, Gülhane parkı. (Aslında Gülhane bile küçük kalır)

Ve oraya "TROPİK, Amazonas/Selvas ağaçlar baobap ormanları kuruyorsunuz.

Tüm site mensupları EN ÜST KATA o piknik alanına asansörle çıkıyorlar.

Standlar... Lunaparklar...

Her bir MEGA SİTENİN KENDİ ORMANI TAVANDA... Uçaktan bakınca, ortada kent falan yok... BİR ORMAN... İstanbul kadar bir orman.

Havayı temizliyor, bereketi yağmuru getiriyor, oksijeni getiriyor... Çiçek kokularını getiriyor...

Müteahhit TOPRAKTAKİ ağacı kesmiş binayı dikmiş AMA KESTİĞİNİ EN ÜST KATA KOYMUŞ.

İstanbullu müteahhid'e bir Hanif çıkıp da bunları anlatsaydı, O müteahhitler ve mal sahipleri bir araya gelir ve CENNETİ anlatan bu ayetlerden yararlanarak BİR DÜNYA CENNETİ yaratabilirlerdi...

Bunları Mighty'ye NOT DÜŞÜYORUM. Hans von Aiberg böyle İSTİYOR.

Kur'an'da sıradan okunup geçen o ayetlerde ne kadar çok AYRINTI/DETAY var...

Bu satırlarımı okuyunca ben buradaki yazdıklarımı istiyorum MİGHTY.

Geleceği biz şekillendiriyoruz. Ben böyle istiyorum. Kur'an'a uygun olsun...

Sen zamanın bir ucunu tuttun ben de geçmiş ucunu... İki zamanlı olarak BÖYLE istiyorum... AYETLERE uygun tıpatıp istiyorum.

Ben orada keyif çatamayacağım ama... Hanifler YAŞAYACAK...

İşte Kur'an'ın İLİM EHLİ ELİNDE YORUMU BUNUN İÇİN ÖNEMLİ...

Boşverin Elmalı'yı... Allah Rahmet eylesin... Ama Hanifler Kur'an'ı UPGRADE etmeliler.

 

<> Allah Elmalılı'dan da razı olsun

 

Amin, Onlar "Bilgi" değil ama "USUL" hocamızdır. Yöntembilim (Metodoloji) öğrettiler bize... Kur'an'ı anlamadılar ama anladıkları kadar yazdılar. Onlar yazmasa "Eksiği, doğruyu, yanlışı, hatayı ya da güzelliği" nasıl kıyaslayacaktık ki?

Şimdi çıta yükseldi. Hedef olan versiyon değişti. Update bile yetmiyor... Haniflik bir update değil... bir upgrade...

 

<> Bilim- teknoloji Kuranla orantılı.

 

Evet orantı Kur'an ile...

Tefsir için baş çekmeyi düşünüyorum. Takdir edersiniz ki "Boş bir insan değilim". Alışılmışın ötesini yazabilirim.

 

<> Evet

<> Güzel ahlak amaç mı?

 

Evet, güzel Ahlak (Üsvei Hasene) AMAÇTIR. O bir Ete'dir. (Turanca erdem)

 

<> Güzel ahlak bilimle ortantılı. Cahilin ahlakı... nasıl?

 

Cahilin ahlakına bir örnek: Kaide örgütü... Hizbullah'ın GAP mezar evleri.

 

<> Bizlere anlattığınız gibi bir tefsir yazarsanız size suikast düzenleyebilirler.

 

Ben kitaplarıma 1985 yılında yazdım: "Beni Müslüman kardeşlerim öldürecek" diye... Aranızdan okuyan bilir şunu...

 

<> Biliriz hocam

<> Evet cifirle bulduğunuzu yazmıştınız

[] Arzdan Arşa Evrenin Sırları, Sınırları 1, Referans 19, Niçin gizlilik: Gelecekte, burada okuyup geçtiğimiz (örneğin) "Nur" termodinamiği, sonsuz özenerji, Cin-Melek gibi konular FİZİK içeriğinde okutulacak, ders kitaplarına resmi bilim diye girecektir. Burada sunacağımız teoremler, geleceği şekillendirecektir. Bu arada bizler de (açlıktan ölen, fakat ölümlerinden sonra yaptığı eserleri trilyonlarca liraya satılan ressamlar gibi gelip geçeceğiz bu dünyadan... Özellikle Cifir uzmanı olarak, bir suikast sonucu öleceğimi de biliyorum.)

 

Ölüm kaçınılmaz son... İster kanser, ister deprem, ister kör kurşun, ister trafik kazası, ister yatakta güle güle ölürüz... İsterse de Müslüman Kardeşim (Ben onu severim o beni sevmez) beni öldürsün...

 

<> Ruh ölmez

 

ÖLÜM tüm nefsler için bir ALLAH'A RUCU KAPISIDIR... Nasıl öldüğümün hiç bir değeri yok... ÖLDÜM ya ona bak sen! Gonca Kuriş gibi öldürüleceğim.

 

<> İnşallah müslüman ve hanif olarak ölürüz

 

İnşaallah.

 

<> Ona selam olsun...

 

Amin... Benim yerime öldü... Ben öldüm onun yerine sanki...

 

<> O bir cesur Hanifdi, İbrahim misali

<> Gonca Kuriş'i tanımıyorum ama iyi birisiydi herhalde

 

Ve bir Dünya tatlısı. Mükemmel bir eş, muhteşem bir anne, zorba kayınvalide ve kaynatasına üf demedi. Çok kitap okudu.

Yaşar Nuri onunla hiç muhatap olmak istemedi... "Ben onu bana muska yazdırmaya gelen bir kadın gibi gördüm" dedi... Yaşar Nuri'den ÇOK DAHA iyiydi. Bilgice ve vukufça...

 

<> Fakat aşısını bırakıp da gitti, çok beyinler aşıladı

 

Evet Gonca bir aydınlık makinesidir. Ama karşısına hep Emine Şenlik evlere şenlik birini çıkarıp durdular... O zaten HEDEFTE olduğunu ima yollu söylüyordu. Ben Emine Şenlik'i fıkradamdaki "Şoföre" benzetiyorum.

 

<> Hocam siz öyle önplana çıkmadan sessizce tefsiri yazsanız?

 

Ben Üç kez saldırıya uğradım, yeni ortaya çıkmıyorum ki! Fakat biraz reklamlara girmek gerekirse...

Daha yaşamam gerek çünkü gelecekteki "Düzen/Kur'an düzeni" şimdiden şekillendirmelerimle OKUNACAK ve teorisyen olarak bir kudretli ve pratisyen Mighty'nin elinde Global Görüş olacaktır. Milat/Millenium BUNUN İÇİNDİ. Bu start Tennessee'ye verildi.

 

<> Mighty 300 yıl sonra gelecekse bizim de bir şeyler yapmamız gerekmez mi?

 

Elbette. Yapılsın bir şeyler...

Farkında mısınız bir insan çok şey yapabiliyor: Beni ele alın mesela... BİR DİNİ YIKTIM farkında mısınız? Bir dini yıktım ben...

 

<> Süfyaniliği mi

<> Hz. İbrahim de öyle...

 

Yerine HANİFLİĞİ DİRİLTMEK İÇİN...

O eski dininiz nasıl size uzak ve tuzak geliyor... Soğuk, siyah ve kara mizah...

 

<> Haniflik herkese nasip değil galiba...

 

Haniflik İMECE'dir. Dolayısıyla Farzı Ayin'dir. Birinin Hanif olması öğretmeye yeterlidir.

Hz. İbrahim'i arkama dokunurken hissediyorum şu an... Sanki dönsem baksam ORADA göreceğim diye bakmak istemiyorum.

Arkamda O var! Omzumun üstünden bakan biri var. Dönsem onu göremeyeceğimi biliyorum. Dönmeyeceğim. Orada kalsın.

O Allah'ın dostu. Biz niçin İbrahim babamızın DOSTU OLMAYALIM.

 

<> Dostumuzun dostu bizim de dostumuzdur

<> İshak ve İsmailin babası

 

Ve Biz İbrahim milletinin de babası.

 

<> Çocukları şu an birbirini yiyor

 

Ama İbrahim milleti birbirini yemiyor. Bakın bizi burada tutan HANİFLİK mucizesi... İbrahim milletinden olmamız... Biz birbirimizi asla yemeyiz. İMECE'de birbirini yemek var mı?

 

<> Ben yok biz varız

 

Öne çıkmak da yok... Biz bir milletiz ve bizim bir tek ÖNDERİMİZ VAR: İBRAHİM BABAMIZ.

 

<> Resulullah da ona babam demiş

 

Evet o MİLLETİN BABASI.

 

<> Muhammed a.s bile hanif olmakla yükümlü

 

Resulullah'a kurban olayım, ama ne olurdu şu İbni Maktum'a yüzünü ekşitmeseydi!

Yetimlerden sonra en çok amalara korkarım ben... O ikisinden çok çekinirim. En sinirli ve tepetaklak bir anımda bana bir Yetim" getirin hemen kuzu olurum. Bir görme özürlünün değil kendisini beyaz bastonunu getirin yeniden İNSAN olurum.

Yetimi ve Özürlüyü gözetin dostlarım. Biri Allah'ın evlatları diğeri de Allah'ın HAFIZASI. O ikisinde Allah'ın imzası var...

 

<> Allah'ın HAFIZASI ne demek?

 

Allah'ımız El Hafizz'dir... Hafızasını bize ÖDÜNÇ verir. Geri alırsa Alzheimer'dan öte şizofrenden öte DELİ olur çıkarız.

Etrafınızda gördüğünüz tüm cansızlar (Çakmağım, çay kaşığı, tuz) tüm cansızlar AKILSIZDIR. Çünkü DELİDİR. İnsan ise AKILLIDIR. DELİ DEĞİLDİR. Cansız demek DELİ demektir. Canlı demek AKILLI DEMEKTİR.

Akıl ise Allah'ın EL ALİM ve EL MECİD (Mucit, buluş bulan) isimlerinin içindedir. Akıl 13 yaşındaki İbrahim'in "Ey evrensel tanrı sen neredesin?" diye aradığıdır. İbrahim babamız AKLETMİŞTİR... Neyi? EN BÜYÜĞÜ! İşte biz onun milletindeniz. En büyük Allah (ü ekber).

 

<> Ona gelen 3 elçiyi hatırladınız mı?

 

3+1.

 

<> 1?

 

İsrafil. Yani İbranice Raphael... Diğerleri St. Michael, St. Gabriel ve St. Azraeel.

 

<> Bunlar aynı zamanda sodom ve gomoraya gidenler mi, yoksa onlar başka mı, Lut kavmine?

 

Lut ve İbrahim siz ve ben gibi ÇAĞDAŞ'lar. Archangel (Arş melekleri) ya da Kerrubiler Babil'e indiler. İbrahim'i ziyaret edip 50 sayfalık bir kitap teslim ettiler ve Sudum ile Cumre'ye yol aldılar.

 

<> İshak müjdelediler

 

Evet, İshak da "YYy"dir. Zaten İsrail de bu demektir.

 

<> Farklı ırk

 

Evet ve çok üzgünüm :(( Keşke bir başka ırk "Dünyalara eğemen" olsaydı.

 

<> Fakat Hikmeti yok mu?

 

Hikmeti var elbette? Ama bu sevimsiz bir Hikmet: Hasan, Hüseyin, Cafer, Abidin vb. acılarla öldürüldüler. Bunun ve Yahudi'nin dünyalara en üstün olmasının hikmeti var fakat çok sevimsiz bir hikmet...

Ehli beyt öldürüldü: Üzgünüm. :(( Ama GİZLİ HİKMET ŞUYDU: "Peygamberlik, Halifelik vb. babadan oğla KALMAYACAK" idi... Bunun dersi verilmişti.

Ne var ki Cumhuriyet rejimi yerine yine babadan oğla geçen o BATASI saltanat ortaya çıktı. Muaviye-Yezid ve yılanın başı Ebu Softa.

 

<> Mighty'nin zamanında Türkiye halen cumhuriyet mi olacak?

 

Türkiye Türkland/BloCamPacTerriTURAN'ın bir parçası (United Lands of Turan). Türkiye:

1. Kendisi (Kuzey, batı, orta ve Güney)

2. Anadolu Azerbaycanı (Azerbaycan'a bağlı)

3. Irak Azerbaycanı (Kerkük) Azerbaycan'a bağlı

4. Balkan-Adalar Beylerbeyliği.

Sonra Tüm Orta Asya ve Behring denizi.

Büyük parçalar bunlar:

Ural dağlarına kadar Tüm Sibirya Fin birliğinin malı... (Suobiryak)

Ural dağlarından Behring denizine kadar olan bölümün adı ise Siberika. (Yakutunguz, Yakuturan)

Oradan Kuzey Kanada (Eskimo) bölgesine geçtiğinden America'nın "KA"sı ile Sibiryanın "SİBERi"si=SİBERİCA adını alıyor. Amerika bölümünü Eskimolar ve Athabaskan kızılderilileri yönetiyor.

 

<> Hybrid konusu nedir dr, çiçeklerle ilgili?

 

"Çekirdeksiz" bir soy üretmek demek... Çekirdeği olmadığından zürriyeti devam etmez. Yani yavrusu olmaz ve doğurmaz. Hybridler kısır dişilerdir.

Organik kimyada Hybrid bağları vardır. Bitkilerde de (Çekirdeksiz karpuz gibi) ve Karınca ile Arılarda da hybrid vardır. Bunların tüm işçileri "Kısır dişidir".

Zebra ve at ile eşek ve at'ın çiftleşmesinden elde edilen çekirdeksiz yaratık katırdır ve kendisinden sonra üreme yeteneği yoktur.

Gelecekte de öyle:

Bir insan ve ona kromozom sayısı olarak yakın olan Tavşan ve Koyun ve hatta kaplumbağa ile insan DNA ve RND'larından Hybrid (İnsan fizyonomisinde kısır dişi bir DENEY yaratığı) elde edilebiliyor.

RND Hybrid'ini benim grafikte bulabilirsin. (RNA değil  R N D )...

 

[] sohbet kayıdında eksiklik var

[] Email adresine mesaj atmıştım...

 

Bana gelmedi bu. O bizim "Common" address. Bana gelmeden sana nasıl gider?

 

<> bilmem dr nasıl oldu, başka biri okumuş olabilir mi?

 

O yazdığın bana gelir, ama ben öyle bir şey yazmadım.

 

<> From: [...................] cevap burdandı, dr

 

Üstelik çok BASİT yazmış: "I don't know him."

 

<> evet çok basitçe yazılmış, ama kim yazmış olabilir ki?

 

Biri devreye girmiş olabilir (ZZ'den biri)

 

<> bu adrese siz bakıyor musunuz?

 

Evet paralel (Mirror) olarak. Eiberg ve Hansen Aiberg olarak... Birinde Gen mühendisliği ikincisinde de strateji (Eko-Politika) uzmanı olarak...

 

<> Evet anlıyorum. Zaten cevap çok basit, oysa ben çok uzun uzun yazmıştım size.

 

Şimdi Stig'ten yanıt geldi: "Bize olur olmaz sorulmasın, kırdıysak özür dileriz" diyor. (Danca yazılı. Danimarka'yı aramışsın (Seni Karan yanıtlamış)...

 

[] Kaptanın bağlantısı kesildi.