Chat n° 033 - Tarih: 14 aralık 2001

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg'e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.

 

[] Kaptan aiberg_ nickiyle bağlandı

 

slm & slm Hanifcanlar.

 

<> slm

 

Bayram öncesi garda otobüs trafiği bir rezalet. 21.30'da gidecek konuğumu binbir zorlukla ve hatır gönülle gönderebildim. Beklettiğim için özür dilerim. Konuk TV'dendi ve Chat işini bilmiyordu, özür dilerim herkesten. Bu arada çok hoş bir kar yağıyor.

 

<> selam selam selam

 

slm Hanifcanlar.

Hemen konuya girer ve hızla yitirdiğimiz zamanı telafi ederiz.

 

<Z> Diyanet'in verdiği takvime göre oruç tutanlar için uyarı; Hanif İslam'ı yaşayanların "mutmain" olmaları için bilgi: Bu gece TSİ 22:49'da yeni ay görünecek. Yani Ramazan ayını bu gece tamamlamış oluyoruz. Herkese iyi bayramlar dilerim.

 

Evet [Z] "Gerçeği yazdı". Bilimden ötesi yalandır. Çünkü "BİLİM" Allah kanunları=Sünnetullah'tır ve hiç şaşmaz. Yani son söz ALLAH yasaları olan fizik kurallarıdır.

 

<> İyi bayramlar bende dilerim herkese ama el öpmek için 1 gün ekstra bekleyeceğiz. :) maalesef

 

Tüm Hanifçiler böyle "Cezalı"dır. Maaş alan imamın arkasında namaz kılamaz, 5 vakit kılamaz, el öpmek için bekler.

 

<> O zaman bayram günü borç bile olsa oruç tutmamalıyız

 

Evet Hz. İbrahim "İki yeni ay arasında" oruç tutmuştur. Bu süre içine ister 28 ister 29 isterse 30 gün girsin. O ayın adı RamaDhana-sudra'dır. (Arap takvimi denen şey aslında bir Hindiyye takvimidir.)

 

TV'den bir konuğum vardı, özel otosuyla gelmediğinden, otobüs saatleri bayram önünde belirsiz ve rezalet. "Kapalı gişe" derler ya aynen öyle. Bu yüzden sizleri beklettim.

 

<> Sorun değil anı yaşamakta beklemenin de ayrı yeri vardır. Benzerlerini yaşadık zaman zaman

 

Aklı olan varsa otomobiliyle yola çıksın. Otobüs firmaları bayramlarda eşkıyalaşıyorlar.

 

<> bayramımız mübarek olsun

 

Gelelim Ramazana...

Tam 23'de İstanbul'u terk ediyor ve "Bayram" ayı giriyor. Hz. İbrahim babamız Bayramı çok önemsedi ve kendisi "Dikte" ettirdi Rabbine... Ramazanı "Dünya hayatı" çilesine ve "Bayram"ı da Ahırete benzetti. 70 gün sonra da "Kabe'yi" inşa edip, İLK tavafını yaptı. O inşaat DÖRT gün sürdü. Onu da Bayram yaptı...

Biz en eski dinin tüm kurallarını uyguluyoruz.

 

<> Yarın oruç tutabilir miyiz peki, borçlu isek meselâ?

 

İbrahim'in "Yasakladığı" günlerde oruç tutmanın bir alemi yok.. Adı üzerinde Bayram=Cennet günleri anlamında ve Cennet'te Oruç tutmak HARAM'dır. O halde Bayramda (Cennet'te) oruç tutulmaz.

Bayram namazı da farz ve VACİB DEĞİLDİR... Sünnettir. Resulullah bunu Cenaze namazı gibi "Yarı secde=Rükunla kılmıştır".

Cenaze namazı gibi bayram namazı da aslında namaz değil Resulullah işlerindendir. (Affair anlamında, Danca Aeffaren, Almancası Affaeren=Affairs, Türkçesi amel, hasenat vb.) "Allah'ın İŞİNE bak" der gibi.. Bu da Resulullah işlerinden ve uygulamalarındandır.

Sabah namazının FARZI yanında bayram "İşi" eline su dökemez elbette...

Bayram namazının amacı (Cenaze namazının amacı toplanıp defnetmek) BAYRAMLAŞMAK, küskünlerin barış=Selam'laşması. Büyüklerin hatırlanması, mezardaki büyüklerin de bunun yanında hatırlanmasıdır.

En önemlisi de "KÜÇÜKLER"dir. Ramazan bayramı aslında ALLAH tarafından konmuş bir "23 NİSAN BAYRAMI"dır. Sevinç ve coşku çocuklaradır... Yetimlere...

Kurban bayramı da öyle... Et yüzü görmeyen fakirlerin neredeyse bir aylık protein nevaleleri çıkıyor...

Bayram namazı "Vacib" diye yutturulmuştur. Ancak NAMAZ değildir, Rükun yeterlidir. Yani Cenaze namazında Rükun ve secde yoktur. Bayram namazında da Secde yoktur yerine rüku vardır. Hatta önünüzdekinin sırtında kılabilirsiniz. Önemli olan "Rüku edenlerle rüku etmek"ten ibarettir.

Bunu biliyor muydunuz? Sizi bilmem ama MEHDİ Rasul bunu bileCEK/biliyor.

 

<> Hayır

 

Süfyani bayram namazına da el attı VACİB dedi. Sadece "Gecenin bir yerinde kalkılıp kılınan ve DİLEK kipi ile farz edilmemiş olan Vitir Vacib'dir. Bayram namazı Vacib değildir. (Aslında namaz da değildir, bir tür cenaze namazı gibidir.) Namaz değildir bir "Şükrangünü"nden ibarettir. Bu şükrangününü Tüm İbrahim çocukları (İsmail ve İsrail soyu) uyguluyorlar. Onlar hindi yiyorlar biz de Bayram yemeği ve İkinci bayramda da bol bol et yemeği...

Kurban da VACİB değildir. (Adarsanız Vacib=Vecibeli olur)

Yahudiler tavuk ve Hristiyanlar Hindi "Kurban" ederlerdi. Şükran günü o günlerin anısıdır.

"Thanksgiving"i bilen ya da iştirak eden var mı?

 

<> Ben iştirak ettim. Şükran günü.

 

İşte o 7 bin yıllık Hz. İbrahim geleneğidir... Yani ehli kitab ile bir çok şeyimiz temelde ap-aynı... Bayram ziyafetinizin, sahurunuzun, iftarınızın bir "Thanksgiving=Şükranyemeği olduğunu bilerek hareket edersek daha evrensel oluruz.

 

[] slm slm

 

El-Selam Allah'ın adıdır Öyle ki Ne güzel isimdir o...

"Esselamül müheyminül..." iki YUMUŞAK ve BARIŞÇI ismidir. Ardından gelen ikisi ise SERT isimdir: "Azizül Cebbarül..." Ve sonuncusu "Mütekebbir"...

Bunların tümü Allah'ın adıdır. İSLAM'ı olduran=Es-Selam adıdır Rabbimizin... (AL-SALAAM)

Verdiginiz selamlar ve özellikle "Selam ve selam" dediğinizde inanılmaz bir matematik kurarsınız.

Örneğin Nurün Ala Nur gibi.

Bu da Allah'ın adıdır.

 

[] Haşr/23: Huvallâhullezî lâ ilâhe illâ huve, el melikul kuddûsus selâmul mu’minul muheyminul azîzul cebbârul mutekebbir(u), subhânallâhi ammâ yuşrikûn

<> Hocam sizin tv programınıza nasıl katılabiliriz ?

 

TV, yani yılbaşı çok yaklaştı ve artık ciddi adımlar atıyorlar, acele ediyorlar. Deneme çekimlerim bile "deneme" değil, asıl oldu.

 

<> Nerede ne zaman hangi TV

 

Bu TV işi Cuma geceleri olacak haftada bir kez Eytv'de ve sır gibi gizliyoruz. (Güvenliğim çok zayıf oluyor TV'lerde.)

Hele o günler gelsin de onu konuşuruz. Bizim kitap işine benzetip benzetmediklerini bilmem görmem gerekli.

 

<> Kitap ne oldu sahi?

 

O kadar acele ettiğimiz kitabın KAPAKLARI yağmur altında kalmış. Depo bölümünde delik deşik. bir Ondülin koymuşlar 600 dolarlık Bristol birinci sınıf karton sakız gibi hamur oldu gitti... Sigorta sistemi yok, garanti yok, burası Türkiye...

 

<> Yazık o kadar emeğe yaw

 

Matbaa sahibinin mazereti çok hoş: "Hocam, Yağmurları bu kadar erken beklemiyorduk, bir kazadır oldu..." Sanki "Yangın çıktı" der gibi.

Mecburen Alem yayıncılık'tan KARTON almak ve bir kısmını onlara bastırmak zorunda kaldım.

Kitapların İÇİ basılı, kapağı yok... Tam TÜRK işi.

Bilgilerinize sunulur, ortaklarıma da duyurulur.

 

<> Eski baskıları ne zaman yenilemeyi düşünüyorsunuz?

 

Ya bu finans işi. Bir baskının kazancı ötekileri de tetikleyecektir.

Maalesef 850 milyonluk bir Karton güme gitti. "Şu şansa bak" diyor adam, "Kasım'da da yağmur yağacağı tuttu!", "Geçen sene Aralık ayında bile yağmur düşmedi" diyor.

Milletçe böyle KURNAZ MI OLDUK?

 

<> Hay bin kunduz... denecek türden bir adam :(( Şark kurnazı

 

Ve ciddi bir müessese. Ciddi ne demekse. Tazmin etmeyi "Bilahare" düşünüyormuş.

 

<> Kitapların bir kısmını Âlem mi basacak?

 

Evet, Alem yayınevi karton ücreti olan 600 doları veriyor. (Kartonu veriyor)

Ben kahroluyordum... İçi basılı DIŞI yok kitabın. İçine de bir yağmur yağmasın diye kalorifer kazan dairesine naklettirdim. Bu sefer de İS yağıyor kitaplara...

Burası Türkiye benim yurdumun insanı böyle...

 

<> Âlem problem çıkartacaktır, böyle sanıyorum.

 

Yapacağım bir şey yok. Ramazan'ın ortasına çıkacak olan kitap bayram'a bile yetişemedi ve fuarların tamamı BİTTİ. Üzerini örttük... Ama taşınmaktan artık "Tabakalar" düzgün değil...

Çürük çarık bir düzen içinde yaşıyoruz, şikayete gerek yok, burada GÖNÜLLÜ yaşıyoruz, biz yurtseveriz.

Canınız sıkılmasın diye bu karton işini sizden saklıyordum, karımdan bile sakladım.

 

<> çok iyisiniz

 

Sizin iyiliğiniz...

Dedim ki, "Minnet borcum var, onu ödüyorum..."

 

<> Yapabileceğimiz birşey varsa çekinmeyin profesör

 

Yapacağımız bir şey yok...

TV'den herhalde bir avans alıp başında BİZZAT ben durup NİHAYET bir ESER daha vereceğim.

 

<> Hocam çizimler hakkında ne zaman konuşacağız? Cifir konusunu inceleyecektik?

 

Nurün ala Nur'da kalmıştık. O da bir cifirdir. Özellikle Âla şifresi bir CİFİRDİR. Ayın ve Lamelif ile yazılır. ÂL (Ayın ile yazılan âlem gibi) ikinci bir DIGITAL tertiptir...

Şöyle de diyebiliriz:

A (Elif) = 1

Ayn (o) = 0'dır.

Bu da bilinmeyen bir başka BİNEER seridir. Artık bilmek zamanı geldi...

Bu Kur'an'ın LEVHİ MAHFUZ'a bağlantısıdır bilgisayardaki bir KAPI gibidir.

Elif (A, E, İ, Ü)

Ayn = O-Ö diye adlandırılır.

Elif genelde I ile gösterilir. Ayn ise O ile gösterilir. (Osman ve Omer isimlerinden anımsayınız.)

İkisi arasında da SLAŞ işareti vardır. Böyle bir şey yazsam size ne çağrıştıracaktır?

 

<> Fi

<> Sıfır-bir

<> input output

 

I/O

Yani mantık ve BUS devreleri. O Kur'an'da vardır. Biz Kur'an'a 1,0 ile bağlanıyoruz. Kur'an da Levhi Mahfuz denen ana kitaba Elif/Ayn = I/O ile bağlanıyor, bunu İYİCE anladık mı?

 

<> evet

 

Arapça bilenler bilirler ki AL (1) ve LA (0) yazılabiliyor. Yani LamElif = 0 kullanılabilir bir değerdir.

Ama Ayn ile yazılan AL olmasına karşılık LA yoktur. (Lam-Ayn harfi yoktur) Bu yüzden ayn-Lam (âl) yazılabilir (âlim gibi) ama tersi l-ayn yazılamıyor. Çünkü SERİ kapı gerekli.

Yani input-output mantık devreleri içinde Serial bir link aktarımı (İnsan-Kur'an-Levhi Mahfuz üçgeni) Böylece âl=Faz (Phasis, Phase) oluyor GÖK=SEMA anlamına geliyor. (Âlem bu demektir) Bunun tersi de ARZ=TOPRAK (Ground) anlamına geliyor.

Örneğin Nur-35'de ilk ayet "Allah göklerin ve yerin nurudur" demektedir.

Allah= AL(1)+LA(0)+Hü idi.

Hu= AL AW/WA LA, yani Allah'ın ilk ve en büyük ismi azamıdır.

AL=1 EW=Veya WE=Ve (or/And) LA=0 olduğundan Allahü= 1,0 1 ve/veya 0 idi, hatırladınız mı????

 

<> hatırladım hocam

 

Güzel. Bu konuda soru varsa bekleyebilirim. Yoksa ardına devam edeceğim.

 

<> devam

<> devam et hocam şoke et bizi!

 

Ben hep şoke ederim. Hep söylerim Hanssızlık demek şanssızlık demektir.

 

<> Reklamlarrrr

 

Reklamları izlediniz zaten. :=))

 

<> hehe

 

Hansın varsa BİLİMDE şansın da vardır.

Hans'sız hayat çok taze değil.

 

<> :)

 

Hatırladım kelime Bayat olacaktı. Çok taze değil yanlış idi.

 

<> hocam beldetün tayyibetün örneğindeki cifirin bununla bir ilgisi var mi?

 

Temiz belde mi Emin belde mi? Yani Beled suresini mi soruyorsun?

 

<> onu sizden dinleyelim hocam, yani istanbul.

 

Bu bizim Tayyib olmasın ;=) Ah şu gelenekçilerin yenilikçilerden çektikleri...

 

<> Erb_ak_an'dan tayyip'e saadetler

 

Evet espriler iyiydi (10 puan)

 

<> İkisi de aynı sadece seri numaraları farklı

 

;=)

Bilgisayarcılar!!! Bineer sistemi ve İ/O kapısını biliyoruz değil mi?

 

<> biliyor gibiyim.

 

En azından anlamış olduk...

Şimdi Nur suresine dönelim ve Levhi Mahfuz'a İ/O ( de denebiliyor buna) bağlanalım.

Allah (Yukarıda bineer kodladık)

göklerin (Gök=Faz)

ve

yerin (Arz=Toprak)

NUR'udur = Elektrik akımı MİSALİ'dir kendisi değildir elektrik değildir. Çünkü ikinci ayet diyor ki:

"O'nun nurunun misali..." diye başlıyor...

Biri yazıversin şu ikinci ayeti. O yazılana kadar ŞOK oldunuz mu?

 

<> anlaşılamadı itirafen

<> 24-Nur/35: O'nun nurunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandil gibidir. O lamba bir billur içindedir; o billur da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da batıya da nisbet edilemeyen mübarek bir ağaçtan çıkan yağdan tutuşturulur. (Bu öyle bir ağaç ki) yağı, nerdeyse, kendisine ateş değmese bile ışık verir. (Bu ışık) nur üstüne nurdur. Allah dilediği kimseyi nuruyla hidayete iletir. Allah insanlara (işte böyle) misal verir; Allah her şeyi bilir.

 

Allah ====> faz/toprak'ın AKIMIDIR dedim. Bunu anlattım. Ama bu akım NUR'dur. (Elektrik NAR=Bildiğimiz enerjidir.) Oysa Nur=Sonsuz ve sonuşmaz intrinsic enerji ötesi takyon enerjisidir. Bunu anlatmak istedim sadece.

 

<> tamam profesor

 

Nuh 16'yı da yazalım o halde... zahmet olmazsa. Bakalım ne diyor İ/O'larına bir girip, Levhi Mahfuz Seri'sine bağlanalım...

 

<> 71-Nuh/16: Ayı içinde bir nur, güneşi de bir sirac yapmıştır.

 

O da misaldir.

Ziya=Gün ışığı enerjisi =Işıma fotonlarıdır. (Isı fotonları değildir)

Fotonlar hem ışır ve ısı verir, bir kısmı ışın bir kısmı ise sadece ısı (İnfrared gibi) yayınımı yaparlar.

 

<> O görünen anlamı değil mi? Misal nedir?

 

Bir kısım fotonlar da ZIMNİ'dir, yani sanal bozonlardır ışıma ve ısı vermezler, ALAN KUVVETİ olarak (Mıknatısın iğneyi çekmesindeki görünmeyen etki olarak) tasnif edilirler..

 Bunları biliyordun değil mi? Ben tekrar olsun diye hatırlattım.

 

<> Teşekkürler

 

"Ayı içinde bir nur"

Bunun anlamı şu: KUVVET ALANI FOTONLARI (Bozonlar=GÖK). Diğeri (Güneş) ise ışı-ısı veriyor yani FERMİON denen gözlenen algılanabilen ve ölçümlenebilen fotonlar. Bu tamam mı?

 

<> Evet şimdi oldu.

 

Zaten mutmain olunmadan Hanif olunamaz.

 

<> Ve rabbine dönülmez

 

Herkes mutmain olduysa yolumuza devam edelim. Soru varsa bunu alabiliriz.

 

<> hocam ben olmadım. Neden ay, mars olamaz mıydı ?

 

Burada MİSAL verilmiştir. Ay (Kamer) için MÜNİR denmiştir. Kelime kökü  N V R  üçlüsü (Nur, Nevra, Münevver vb.) olmakla birlikte Kamer bir MÜNİR'dir.

Münir, NURLU diye çevriliyor, [sizi] şaşırtan bu. Orada bir türetme eki NUR+LU yok ki! Münir, 16. ayette 7 anlamı var. Ayın GÖRÜNMEZ bir yüzü olduğunu anlatmaya ve bunun Gün ışığı evrelerine göre görünebildiğini de anlatıyor.

 

<> Peki insan bedenindeki güneş ve ay nedir?

 

Geçen gün verilen o Tevrat'a dayalı resimde sorduğunuz şakralar vardı zaten. O şeker molekülüdür garip bir altıgendir. Bende de cifir çiziminde "Simya yumurtası" olarak da verilene çok benzer.

Güneş=Kalb (Aslan)

Ay ise onun KAFESİ oluyor insan bedeninde... Yani göğüs kafesi.

Mars ise Üçüncü göz (tepegöz) denen ön alın lobundaki boşluğu temsil ediyor. Ama bunlar konuyu dağıtacak...

Benim amacım NUR ile MÜNİR'in farkını ortaya koymaktı. KTB kökünden meKTeB ile KiTaB aynı şey değiller ki... Biri okul, diğeri KaTiB, mesela sekreter demek. Tamam mı?

 

<> Ok

 

Siraç ve Züccac "Alimlere verilmiş iki misalden ibarettir".

Siraç'a örnek verelim: (Sırça cam buradan geliyor.) Bir de Züccac (Züccaciyeci bilirsiniz, kristal satar, kristal de CAM değildir. Camdan laser ışını elde edemezsiniz ama züccac=Kristalden Laser beam elde edebilirsiniz. Tamam mı?

 

<> Evet

<> Herkese iyi geceler

 

Bakın peşin söylüyorum, Mutmain (Satisfy) olmadan bir yere gitmemelisiniz... OK?

 

<> ok

 

Yani konu ile ilgili aydınlatılmamış (Nevolunmamış) bir uhde kalmasın içimizde.

 

<> Evet

 

müNeVveR = Aydın demek NURLU demektir. Münir "Dışarıdan aydınlatılmış" olandır, içinden aydınlık gelen ise NEWRA'dır. Hepsi NUR'un türevidir. Ama farklı şeylerdir. KiTaBe başka Kütubhane başka demek istiyorum.

 

<> Siz konuları doğudan batıya kuzeyden güneye yineledikçe biz daha çok mutmain oluyoruz hocam. Her aynı konuyu yinelediğinizde ek bilgiler veriyorsunuz ya da farklı açılardan formüllendiriyorsunuz.

 

[Candaş] ben bir yazdığımı bir daha yazmam, (Tekrarlar sizin için) ama ilerletmek de benim işim. Bu da bir reklamdı ayrıca...

 

<> :))

<> İnsan nasıl NEWRA olur?

<> Hızını ışık hızından yüksek tutarsa

 

Newra dişi ve çoğuldur. İLM bir Newra nedenidir, çoğuldur. (Zıdni'dir, Ziyade olur artar)

 

<> Gerçek nurla konumuzdaki nur aynı mı hocam yoksa misal mi?

<> sahte nur da mı var?

 

Soruyu tam anlayamadım... Felsefede de NUR tanımları var ama, ben hep Pozitif felsefeden yanayım onun için bilime çekiyorum sürekli olarak felsefeyi... Yani tasavvuf diye bize Edebali'nin Beyazıt'ı Bestami'nin yutturduklarını kaale almıyorum. Çokça Yüftera=İftira yani Hadis gibi geliyor bana...

 

<> Elbette onu kastetmedim. Ayın nurundan bahsediyoruz ama gerçek nur bu mu? Nar nur

 

Nar (4 temel kuvvet) şudur: Bir pil vardır giderek azalır ve biter. (Tüm nefisler ölür, bu Enerji ve eşdeğeri olan Maddenin tutarıdır.)

NUR ise bir pil vardır doludur ama tükettikçe İKİ PİL olur, o iki pil de tükendikçe DÖRT pil olarak "Rabbin orduları" olarak Saf-Safiyyun-Saffat budur, dört ise sekiz olarak Multycopy olurlar. (Arapça küsurlanmak anlamında TeKSiR olurlar).

Buna da mutmain olduk mu?

 

<> Evet

<> Bunu kastetmiştim, ayın nuru bu kategoriden mi demek istemiştim

 

Ay'da NUR yok. Ay MÜNİR diye yazılı. Nur'u oraya ekleyen biziz. (Bizim cehaletimiz)

 

<> Özür tercümeden kaynaklanan bir yanlış anlama

 

Münir üzerinde çok uzun durmak gerekir. "Allah göklerin ve yerin NUR'udur" başka (En-Nur), "Kamer Münir'dir" BAŞKA BAŞKA şeylerdir.

 

<> Mutmain olmak için yazdım inanın

 

Biliyorum. Ben de ikisinin farkını anlatmaya çalışıyorum. En-Nur En-Nar ve El-MÜNİR başka şeylerdir. Kelime NURAN'dır.

 

<> "ve ceâle el qamere fî hinne nûran"??? Ayda nur olduğunu söylemiyor mu?

 

Şöyle anlatayım:

Allah'ın ismi El Âliyy, ama "Te" önekiyle "TeÂLa" da yapabiliyorsun.

Bir başka örnek Allah Kebir'dir. MüTeKeBbiR de diyebiliyorsun.

Allah HAYY'dır. Ama MuHYi=Hayat verendir. Kendisinin diri olması başka Muhyi=Hayat vermesi başka.

Allah El Ganiyy=Çok zengindir. Ama MuGNİy=Zengin edendir.

Başka bir örnek daha:

Allah Halik'tir, Yaratıcıdır. Bunu HALLAK diye de yazabiliyorsun. Allah El Hadii=Doğruya ileticidir. Ama El Hadii gibi HUDA da aynı anlamda Allah'ımızın ismidir. Halik Hallak, Hadii Huda, HEP AYNI ŞEYLERDİR.

Nur ve Nuran ise farklı. Muhyi gibi Mugni gibi Münir'dir. (Nuran'dır yani) Muhyi hayat verirken bizlere HAYY olan zatı ise KENDİNDEN DİRİDİR. Bunun gibi Allah KAİM-İkame edicidir ve/veya KAYYUM'dur.

Arapça mürekkep yalamış olanlarınız bunları kesin kes doğrularlar size... Olmazsa Arapça sözlüğe bakabilirsiniz.

 

<> Absolute ve relative gibi ikiye mi ayrılıyor?

 

Mutlak (İtlak) ile Relativ (Nazari) zaten Kur'an'daki iki önemli kelime ve MİSAL İLMİNDEN (İlMisAlem) iki kapıdır.

 

<> Ben pek bilgisizimdir

 

Hayır siz bilgisiz değilsiniz? Sizi ninnilerle uyutanları bugün yargılıyoruz... Onların kabahatini size tarihi borcunu gidermeye çalışıyorum, açığı kapamaya çalışıyorum. Allah'tan da bir 50 sene ikram geldi. Onun için tüm sır kapılarını görülmemiş biçimde İLK ve TEK olarak size şu Haber Grubumuza yazıyorum.

"Tarih yazılıyor" derken bu iddialı bir laf değildi. DOSDOĞRUYDU. Biz bir Milat/Millennium içinde TARİH yazıyoruz şu anda...

Hiçbir Kur'an mealinden veya piyasa kitaplarından, Web hadislerinden bulamayacağımız bir ZIDNİ İLMİ yağıyor farkında mısınız?

 

<> evet

<> Herkes aman o konulara girme sapıtırsın falan filan diye ağzımızı açamadık bile

 

O konulara GİRMEYEN sapıtır. İnsan aklı EVRENDEN geniştir. Süper Uzaydan da (Yüztrilyonlarca evrenden de) geniştir. Ta Cennetlere tadar uzanmasaydı, Allah'ımız Cenneti sayısız bin ayet ile niye anlatsındı. Neden "Nehirler başyukarı aksın". Neden insanın üçüncü cinsi olan HURİ anlatılsın?

 

<> Allah hangi kullarını nuruna ulaştırır?

 

Allah NURUNU henüz tamamlamadı ama TAMAMLAYACAKTIR. Ayet böyle diyor... Bu Allah'ın bir eksikliği -haşa- anlamında değil.

Sonsuz ihtimalli yani sonsuz yüzlü bir ZAR var. Bunun tüm ihtimallerini-olasılıklarını Tamamladı. Bu zardan SONSUZ kez atıldı. (Bir kez değil) Bunu da tamamladı. Bu sonsuz yüzeyli sonsuz zardan da SONSUZ TANE var... Allah şimdi bunu tamamlıyor.

Ve o günün adı kıyamet. O gün tüm ihtimaller bitmiş, karanlıkta bir tek ihtimal [kalmamış] (Sonsuzda-bir=Külli şey*in noktalarını anımsayın ve bir de ELİF noktaları kitabımdan bir daha okursunuz) ve NUR'unu tamamlanmış olduğu günün adı Kıyamettir...

 

<> Ondan başka kimsenin kalmadığı an mı?

 

O gün hiçbir şey kalmamış (Bu bir kağıdı yakmak gibi, ortada kül var kağıt yok, yazılanlar da kül olmuştur) tek bir şey var: Yaratmadan önce de öyleydi. Adı EL Evveli idi. Aynı isim şimdi Muahhir (Muahhar Ahir en sonuncu) olarak TERSYÜZ olmuştur. Muahhir isminin de İ/O çifti, El Wahid/Ehad ile El Kahhar'dır.

Sadece zatı kalmıştır ve nurunu tamamladığından (Her pil ikiye dörde yüz milyara..... katlandığından ve evrende nur denen pil sonsuz olarak tamamlandığından) Allah bize sorar:

"Bugün Mülk kimindir?"

Yanıtı kendinden hazır bir soru: "Bugün mülk Wahidün Kahhar olan ALLAH'ındır."

İşte bu ALLAH sözü ile birlikte Sur üfürülür. O gün birbirimize slm & slm deriz, Barış deriz. Barışık olmayan o zalimler de "Eyvah bize" derler Hanifcanlar...

 

<> O güne kestirme bir yol yok mudur?

 

Kestirme yol vardır ve adı Sıratal Müstakiym'dir. Ama Allah indindeki EN GÜZEL DİN ile.

Hatırlayan var mı, Yaşar Nuri'nin TV programındaki bir halıyı göstermiştim anımsarsanız...

 

<> Hayır ben izlemedim o programı

 

Pekala bir daha anlatalım: Elimizde diyelim ki [16] metrekare bir halı var. Bu halı bir iki adımdır ve altında ise CEHENNEM vardır. (Herkes cehennemi hissedecektir)

Eğer KİŞİSEL olarak yükümüz ağır ise bu halı esner ve uzar. Yani yine 16 metrekaredir ama bir kenarı 4 metre değildir İki metre eni ve 8 metre boyu olur. Altındaki cehennemin çılgın alevleri iki yandan sarar bu köprüyü, yol daha uzundur ve daha çok alev yalar insanı...

Biraz daha ağır günah yükü olan için ise halı bir metre eninde 16 metre boyunda bir yolluk, uzun bir köprü olur. Sonra yarım metreye 32 metre boyunda olur...

En sonunda halının İPLİĞİ kalır ve bu iplik 1 günde (1 gün=Bin yıl) katedilecek kadar uzar gider... O kılıçtan keskin ve kıldan incedir ve eğer o iplik DEVE iğne deliğinden geçmedikçe sizi CENNET kapısına ulaştırmaz.

Cehenneme gidecek olan, belirli bir noktaya geldi mi kendi makamını içeren aşağıdaki İZDÜŞÜMÜ bölgeye düşer. Bu konu da anlaşıldı mı?

 

<> Evet

 

Allah sizin SECCADENİZİ 4 metre boyunda İNŞA etsin. Dört adımda geçersiniz inşaallah.

 

<> inş

<> amin

 

İp cambazı olmamıza gerek kalmasın diye çok tövbe edelim Hanifcanlar. Her tevbe DÜNÜ siler. Her gün bir Hanif yeniden doğar ve SABİİYE dinindendir, çocuktur, masumdur. Adem de ÇOCUK idi, unutmayalım. Doğdu kocaman bir çocuk idi.

 

<> Ademin kelime anlamı nedir?

 

Adem'in kelime anlamı çok iyi bilinen bir kelime: ADAM. "Ne biçim adam?" derken o insanın erkek olduğunu anlatmış oluruz. "Ne biçim kadın?" sorusunun TERSİ yani...

Asıl kök kelime İNSAN=Madde'nin en güzel kıvamlandırılmışı=AHSENİ TAKVİM'dir.

Bu insandan üç tertip çıktı:

1. Huri cinsi

2. Kadın cinsi

3. Erkek cinsi

Bunları daha önce yazmıştım ve [Z] özenle Sitesine koymuş zaten.

Adem olan ÜÇÜNCÜ cinstir.

 

<> Hocam Adem as. gerçek cennetten mi indirildi yoksa cennet bir misal miydi?

 

Cennet Yukarı Misal Alemi'nin üzerindeki EBEDİ BOZULMAZ süper maddenin adıdır. Levh, Sur, Mizan, Cehennem, Huriler ve insanlar ASLA BOZULMAZ, yaşlanmazlar.

 

<> Kur'an'da anlatılan Adem'le Havva'nın geçmişte yaşayan kişiler değil, bizim kendi günlük yaşamımız olduğu söyleniyor.

 

?????????????????

Bunu söyleyen Kur'an'ı hiç mi okumamış?

 

<> O kişinin okuduğuna eminim. Herhalde ben yanlış anlamışımdır.

 

Yani kimin söylediğini bilmiyorum ama, spekülasyon ya da Sci-fi yapıyordur.

Bunu duyduğum bir kişi vardı bir hukukçu cehalet örneği... Kezban Hatemi...

 

<> :)))

<> Din adına uydurulan hikayeleri okumuş

 

Eğer onu kastediyorsan bak daha neler söylüyor: "Ademden önce yedi Adem daha vardı". "Bu Adem sonuncusuydu"

(!) ne demekse.

"Havva yılan ile ilişki kurdu ve Adem'i aldattı"... Adem'in çocukları cennette ve biz yılanın çocukları da DÜNYADA imişiz.

Bu kadına söyleyin gitsin Avukatlık yapsın bilim falan yapmasın rezil oluyor.

Kur'an'da YILAN'dan söz eden bir ayet var mı? Tevrat'tan bize yutturuyor bunları.

Çarşamba Chat'indeki resimde o Masonik YILANI gördünüz zaten. 7 kafası var ve 7 kuzuyu yemiş mühürü açmaya çalışıyor...

 

<> Bu hatemilerde bir ajanlık kokusu var gibi gibi

<> İbn-i Arabî de 100 bin Âdem'den bahsediyor, aşağı âlemlerdeki izdüşümleri olarak sanırım, karıştırılma bu olabilir mi?

 

O kitab Muhyiddini Arabi'nin değil El-Ezkar'ı o yazmadı. Piyasada Bağdadı'nin de ÖĞRENCİLERİNİN (Doğu kolunun pislikleri) yazdığı sahte Bağdadi kitapları var...

Arabi mesela diyor ki, "El Ezkar adlı bir kitapta şöyle yazılmıştır: Sana şu saatte filan .... soruyu sorarlarsa ... felane ... dersin." (Saatlerin Hazinesi.) Dolayısıyla El Ezkar'ı kendinin yazmadığı apaçık belli. "Benim yazdığım bir kitapta" demiyor, başka birinden söz ediyor, başkasının kitabından...

 

<> evet

 

İbni Haldun ise şöyle diyor (Mukaddime'de): "Yüzbin Adem kuşağı=Zürriyeti nesli gelip geçmiştir" ve diyor ki "Mesela". Yani yüzbini bize bir ölçü olarak vermiyor...

Hani ben diyorum ya "Yüztriyonlarca evren var." O yüztrilyon kez yüz trilyon kez ........ sonsuz adettir. Ben trilyon demek zorunda kalıyorum. Sonsuz "Sonsuzdur" bilirsiniz. Tamam??? OK mu? OK=Mutmain olmak.

 

<> ok

 

Ne de olsa bir Ok'larız. (Üçok, Gökok gibi)

 

<> Avarlar en iyileri okçuların

 

;=) Çok ince espri.

 

<> :) Avşarlar da oğuzların.

 

Dönelim ANA KONUYA.

Allah (Kodladık bineer yazdık) Göklerin (Faz=Elektrik) ve yerin (Toprak ve nötr) NUR'udur.

"Onun NUR'unun misali....."

Evet Burada NUR bir parantez açıyor ve ondan sonraki ifadeleri BOŞ CÜMLE olarak (..........) koyuyor. Cümleyi de "O nur üstüne nur'dur" diye kapatıyor.

Nur=Kapa parantez

Ala=(I/O) ÜSSÜ

Nur. (Nur üssü Nur yani sonuşmaz enerji...)

NUR'ün Ala Nur bu demektir.

Aynı zamanda Allah'ın adı NUR ÜSSÜ NUR'dur.

El-Nur yanlıştır. Çünkü: "Allah göklerin ve yerin nurudur" derken Allah NUR'dur demiyor, Göklerin ve yerin aydınlatıcısıdır diyor. Yani Lambam var ama lambam BEN demek değildir. Lambadaki ışımayı veren KAYNAK yani Nurün Ala Nur ALLAH'TIR.

Nuran=Ay'daki Münir de ALLAH değildir. Melekler ve RUH da NUR'DAN yaratılmıştır VE HAŞA ALLAH DEMEK DEĞİLDİR! OK????

 

<> Ok

 

Artık o Esmaül Hüsna diye size yutturulan kitaplara itibar etmeyin yüz vermeyin. Allah'ın 114 ismi vardır, tesbih satacağız diye 99 yapmanın bir alemi yok.

Allah'ın Serial işlem kapısı da Allah'ın ismi değil midir? SERİUL HİSAB, Seriulhisab SERİal bir kapı değil midir?

 

<> Allahın övündüğü ismi

 

Kesinlikle...

Ama 99 isim arasında YOK? Niçin? Çünkü Hadis var Ayıp olur: "Allah'ın yüzden bir eksik güzel isimleri vardır, kim bunları öğrenirse, sorgusuz Cennet'e gider." İşte bu Hadis Usame 1000 Ladin'i de Cennet'e götürdü...

 

<> Hadisçi cennetine... yani tazmania cenneti :))) Tazmania evilleri ile anırıp dursunlar hehehehe

 

Olsun 99 adı ezbere biliyor ya NY City'yi yok etse bile Cennet'e gider.

 

<> Töwbe ya Rabbim

<> Seriul derken çabuk mu kastediliyor yoksa elektrikteki gibi ardarda mı?

 

7 anlamı var (7 Mesani). Senin önermen de doğru.

Aynı kişilerin şöyle bir hadisi daha var: "Kim bir kertenkele öldürür ise on büyük günahı silinir, on büyük sevab yazılır." AYNI KİŞİLER böyle söylüyor.

Kuralım bir kertenkele çiftliği, parası olan gelsin bin tane satın alıp öldürsün, onbin büyük günahı silinir, onbin tane de büyük sevab yazılır.

99 ismi de veren aynı Hadis erbabı.

 

<> Kapkara köpekleri de öldürecek miyiz? :)

 

Kehf'in mağarasını bekleyen köpek Kıtmir=KARABAŞ idi. Onu da öldürelim.

(Sudan, Nilot ve Eritre Gallice dillerinde kıtmir kara seccade, kara post demektir.) Demek ki karapostlu her köpeği öldürelim. Buna ehlisünnet vel cemaat mezhebimiz, Şafiiler dünden razı... Onlar köpeğin olduğu yerde domuz ya da lağım varmış gibi oluyorlar.

Şiilikte de Tavşan nefret nedenidir. Tavşan hiç konuşmaz ses çıkaramaz. (Hançeresi yoktur.) O gün dile gelmiş(!) Yezid'e "Hüseyin burada saklanıyor" demiş.

Kahrolsun tüm köpekler ve tavşanlar, yaşasın cehalet. Kahrolsun kertenkeleler, yaşasın bilgisizlik.

DİN BU, Allah indindeki ÇİRKİN DİNLER BUNLAR.

Bir ekleme daha: Sami-Hami dilleri (Sudan, Eritre, Cibuti, Affar, Isar, Gallic, Amhari, Habes dilleri vb. Sami dillerinin en yakın akrabasıdır. O yüzden Berberice Tuaregçe bilenler kolayca arapçayı öğrenmişlerdir. Araplaşmışlardır.

Bu Türkçemiz ile Yakut (Saha) Türkçesi arasındaki benzerlik gibidir: Enneyassan=Sen ne yapıyorsun?

Mesela Hami dillerinde ŞAR=EŞARP, KOMİR (Himar)=SAÇ demek. Nur 31'i yazalım şimdi:

"Mümin kadınlara de ki...",

"Bi humurihinne" = ÖRTÜLERİNİ...... ?????????????? mi? yoksa SAÇLARINI mı???????????

"göğüslerine kadar uzatsınlar"

Berberice, Yukarı Nil dillerinde tüm Etyopya ve Somali'de Hımar=Mısır püskülü demektir...

Alın, tepe tepe kullanın şimdi bunları...

Ama ben bana başörtüsü ile ilgili soru sorana HA-VET demekteyim.

"Hocam örtünelim mi?" "Evet bacım örtünün."

Bir başka mesture şöyle soruyor: "Hocam Kur'an'a göre örtünmeli miyim?" Yanıtım: HA-VET.

Neden? Çünkü KUR'AN dedi, yani ALLAH'a göre sordu, müslümanlara GÖRE sormadı...

Bu Ha-vet'lerime gıcık oluyorsunuz biliyorum ama onun da bir matematiği var, dikkat edin!!!

HA=O

aradaki tire (-) = /

ve VET=İ.

Yani sağdan sola yazarsanız:

HA/VET

I/O.

Bunun bile matematiğini kullanıyorum farkında mısınız?

 

<> Ha-vet.

 

;=)) Çok iyi bir yanıt geldi.

 

<> ;)

 

Kötü bir benzetme: "Dinsizin hakkından imansız gelirmiş" misali... Tövbe. ;=)

Uykunuz geldi mi? Benim daha gelmedi.

 

<> Devam hocam.

 

[R] aramızda mısın? Belçika'yı arıyorum??? Yok galiba... Çünkü elimde bir Flamanca metin var. Spreekt U nederlands?

 

<> yok bu gece

 

Ona bir tercüme vereceğim. (Ben çok iyi biliyorum ama, daima NOTER kişilere bu işi yaptırmalıyız. Ona bir link vereceğim oradaki metni Flamancaya tercüme edip buraya asalım. Tabii ki bu NUR suresi için gerekli yani Nur suresine başladık ama DURDUK yine.

 

<> Benim bir mezalim var?

 

Mezalim=Zulm etmek demek.

 

<> Hımm, yanlış yazdım o zaman. Ya da şöyle diyeyim: ben bir konuda Mutmain olmadım!

 

Tamam al sana konu işte. Onu yapalım.

BİLİM kitabın adıdır. (Kur'an'ın isimlerinden biri İLM'dir.) Mutmain olmak için şahane bir kapı aralarız o halde?

 

<> ok

 

Bismillahirrahmanirrahim. Ben hazırım.

 

<> Geçen hafta benim katılmadığım chat'lerin birinde Haram-helal konusu konuşulmuş.

 

Biraz hatırlatır mısın? Çünkü ben Salı-Perşembe günü de İngilizce Chat yapıyorum ya da Danca. Konular birbirine giriyor.

 

<> "Nikotin, Cafein, Tein, Etil Alkol, bunların (ve Allah korusun ötesindeki dröglerin) mutlaka bir zihin açıklığı etkisi vardır. Yani içki ile ilgili, "Ben de içiyorum, azı zarar vermez"" demişsiniz?

<> "HARAM" denmemiştir. İsmi=Haram değil, uzak durun, kaçının demek. Hurrama=Haram kelimesini buraya yükleyen ise Emevi'dir. Domuz eti kesin kes haramdır, öyle yazmıştır; fakat içki için "Haram" denmemiştir." Buradaki inceliği anlayamadım.

 

Domuz eti yiyerek ve "HELALDİR" dersen dinden çıkarsın. Bilerek ya da bilmeyerek yersen ve "Yaptığım günahtır" dersen ve tevbe ile geri dönersen affolursun.

Domuz eti yiyerek namaz kılabilirsin. (Tavsiye etmem haramdır) Namazını "Helal demediğin sürece" bozmaz. Günahını bile bile namaz kılabilirsin, orucu da açabilirsin. (Ama HARAMDIR)

İçki içmek HARAM değildir... Zararı faydasını aştığında otomatikman şeytan pisliği olur. (Salyaların akmaya başlar, hatta kusarsın, adımların şaşırır, dilin peltekleşir meramını anlatamazsın, çift/şaşı görürsün vb.) İşte bu ŞEYTAN PİSLİĞİDİR.

Sen İÇKİLİ değilsin daha ötesinde SAKİR=ESRİK SARHOŞ, ALKOL ZEHİRLENMESİ alametleri içindesindir...

İçkiliyken namaz kılabilirsin. (Namaz vakitli ve non-stop hatta kaş-göz imasıyla kılınması emredilmiş yırtarı olmayan kaçınılmaz ve olmazsa olmaz bir ibadettir. İçkili olmak bile namaza BAHANE ve mazeret değildir.)

İçkiliyken namaz kılabilirsin. Ammmaaaawelakin... Eğer Sakir isen NAMAZA  Y A K L A Ş M A Y I N  ilahi emri gereği Uzak durmalısın.

Allah dileseydi bir defada İÇKİ HARAM derdi. Bizden korktu çekindi mi Haşa?

Domuzu bir kerede HARAM etmiş. İçkinin damlasını bile haram edebilirdi... ama etmemiş...

NİYE Kİ? Sır burada işte...

 

<> ilaç

 

Her şey... Patates'in yarısı alkol. Üzümün dörtte üçü. Portakalın bir o kadarı. Elma ispirto malzemesidir. Salatalık sütü Etil Alkol ailesindendir ve gözlere özellikle derinin gerilmesi için çok iyi bir dinlendiricidir. 7 kilo üzüm yiyen SAKİR olur ve evine KÜFE ile gider.

 

<> sirke

 

Sirke BOZULMUŞ hava almış bir şaraptır ve Sünnettir. Resulullah sirkesiz hiçbir çorba ve salatayı yemedi. Bunlar böyle işte...

 

<> Dr. ama şimdiki zamanda şişe şişe içki çeşitleri şaraplar var... direkt alkol

 

"Onda faydalar olmakla birlikte (şaşarsanız, taşarsanız) pisliktir" diyor ayet. Bu böyle...

Sirke şarap fabrikalarında imal edilir. Şarap yapılır önce. Sonra bozulmuş gibi hava aldırılır ve iğrenç bir şarap olur. Sonra rafine edilir ve tuzruhu işleminden geçirilerek şarap içindeki doğal sirke asidi çoğaltılır ve sonra da gurme masalarımızda elma ya da üzüm sirkesi diye boy gösterir. Piyaz olsun hatta poğaça kurabiye olsun sirkesiz olmaz...

Annelere-hanımlara söyleyin iki cins poğaçayı aynı anda yapsınlar... Birine yarımbardak sirke konulsun diğeri de düz olsun. Farkı farkedin... Üstelik fırına girdiği anda sirke yeniden şaraplaşıyor... Sirkenin tuzunu gidererek yeniden şarap yapılabilir.

Bir de siyerleri ve Hadisleri okuyun şaşın. SİRKE üzerine 61 hadis var. Adeta Popayee'nin Spinach'i gibi Resulullah'a doping verdiği söyleniyor.

Bitlenmeyi önleyen de sirkeymiş ilk dönemlerde. Bit yavruları (Yavşakları) Sirke-şarap ortamında yumurtadan çıkmayıp kuruyorlarmış. (Ben denemedim ama, yumurtalarına SİRKE denmesi de boş değil herhalde.)

 

<> Sarhoşluk (sekerât, sâkirlik), Günah (İsm, cünah) ama harâm mı?

 

Sarhoşluk "Şeytan pisliğiyle" cezalandırılır. Dilin ağzına sığmaz, kulakların uğuldar, beynin zonklar, karaciğer yüzünden her tarafın şişer, sabah ters kalkarsın. Bir de içini yakar, sızarsın ki iyi bir uyku değildir. Sızmada "Uykudaki programlama ve düş görme" iptal olunur.

 

<> günah değil mi az içki ?

 

Helal olan sevab haram olan Günahtır. Bunun dışında "Kaçının" kerahetlerdendir, ikrah edici ve ikrah ettiricidir. Hüküm böyledir Kur'an'da. (Ben sadece Kur'an ne derse onu yazarım. Haram=Harrame, Hurrama deseydi onu yazardım.)

Mesela ben ne zaman içerim... İki düzine misafir-sohbet gün biter gece başlar ve artık başım çatlıyordur... Bu aspirinlik falan da değildir. Alırım 50 ya da 75 ccl. (Her zaman değil... En son Ramazan'dan önce içmiştim.)

 

<> Ölçü herbirimizin beynimiz ve kalbimiz benim bilincim yerinde mi sorusunun cevabı...

 

İnsan kendini test etmeli. Şu da bir keramettir ki, beyni çok faal olan insanlara kilosu bile vız geliyor, içtiğinin farkında olmuyor.

Ben size 200'lülük yapamam içiyorsam içiyorumdur. Az içiyorsam az içiyorumdur.

DÜRÜST olmak Hanifliğin İLK ilkesidir. Yani riya yapmam asla... Riya=Münafıklıktır. Göründüğü gibi olmayan olduğu gibi görünmeyen 200'lüdür. Münafıklık ise kafirlikten aşağılıktır ve Cehennemin dibi bunlara ayrılmıştır. Kafir olan karşında ve "MERTÇE" düşmanındır, bilirsin, tanırsın uzak durursun. Ya arkandan HANÇERLEYENİ?...... Ebu Süfyan'ları????

Öyle bir Hançer ki adam bir saplıyor ucu 1700 küsur sene sonra iki milyar müslümanın ölmesine kadar dayanıyor. Ne hançermiş bu? Mehdi'nin olma nedeni....

 

<> seyf, süfyân

 

Sophian=Sofu softa. Onun için Sufî kelimesini bile kullanmıyorum (Tasavvufçu demek) onun yerine kendime Derwish diyorum. (Çünkü İslamın bir tasavvufu vardır ama Bestiyami'ninki, Hallac'ınki değil.)

Ben bir melami Dervişiyim. Bu bir tarikat falan değil... "Tüm suç bende" demekten ibaret...

 

<> mea culpa

 

Bana yolda biri kasten çarpsa bile "Pardon" diyen daima benimdir. O bir uyarıdır. "Mutlaka bir kabahatim vardır" derim. Hz. İsa da Melami idi. (Hristiyanlar kendilerine Melanie derler aynı anlamda...)

 

<> Hocam ben Hz. Hamza'yı daha çok severim... yani huyunu.

 

Kim sevmez ki? Adıyla müsemma Hamiz=Her şeyi sindiren, özümseyen demek.

 

<> Her yiğidin yoğurdu yiyişi farkıdır onu dile getirmek istedim

 

Evet iyi de ettin...

Ama sakın benim böyle bir kişisel tercihim var diye gidip melami olmayın, Haniflik içinde bir şart falan değildir. Sadece tevazuyu ve vicdan içi kendinizle hesaplaşmayı çok iyi sağlıyor.

 

<> haklısınız

<> hata benim, günah benim, suç benim

 

Yatmadan önce "Bugün Allah için ne yaptım? Kaç beyaz ya da kara yalan söyledim? Sevmediğim kişilere zoraki gülümsedim vb."

Bunlar artık yatma öncesi benim salaklıklarımdır.

 

<> est.

<> Keşke o denli salak olabilsem

 

Günde yaklaşık 20 yalan söylüyorum. Komşum geliyor ama kapının ağzında duruyor, kapı açık ayaz buz gibi ev soğuyor. İçeri de gelmiyor, kapı ağzında yarım saat muhabbet. İçimden "Git artık" diyorum. Ama bana "Sizin zamanınızı aldım, ayakta tuttum" dediğinde, "Aman rica ederim komşum, ne demek, her zaman başınız sıkıştığında gelin" diyorum. Bu beyaz bir yalan. Ama yalan işte...

 

<> Yalan nerelerde, ne zaman câiz (mi)?

 

Bilmiyorum vallahi, evrende en az yalan söyleyen Hz. İbrahim idi.. Kur'an'da üç yalanı da var...

 

<> Hani esir düştük, cephaneliğin yerini kâfire söyleyecek miyiz?

 

Hayır Kur'an'da bize 10 yalan CAİZDİR. Nefsini kurtarmak için ve iki dargını (Karı-koca gibi) barıştırmak için dilediğin kadar yalan söyleyebiliyorsun. Eğer zulüm göreceksen "Müslüman olduğunu inkar edip, Allah'ı da inkar etmene" izin veriyor Allah... (Kalbin inkar etmiyor ya? Allah kalbini sadrında olanı bilmiyor mu?)

Şimdi al sen yalan nedir bir kitap yaz.

 

<> :)

 

Ama şu doğru: Hanifler EN AZ YALAN SÖYLEYEN topluluktur... Günde söylediğiniz yalan üçü geçmesin aman dikkat.

İnsan kendine yalan söyleyebilir, bunun KİMSEYE zararı yoktur. Ama başkasına dokunan yalan (Kezb ve iftira, gıybet, dedikodu vb.) işte o çok kötü.

Altı dakika sonra vedalaşalım mı?

 

<> peki

 

Bayramınızı kutluyorum. Bayram namazı şart değil. (Sabah namazı  Ş A R T)

 

<> Hocam sizi de uykusuz bırakıyoruz hakkınızı helal edin ne olur

<> Tüm arkadaşların bayramı mübarek olsun

 

Kimseyle küskün durmayın ve varsa barışın.

 

<> Cifir konusunda daha detaylı bilgi siteye konulabilir mi?

 

Cifir'i daha bu hafta açtık. Biraz bugün gireyim dedim ama, tek konu üzerinde kalamıyoruz. Bu chat'tekiler birikince [Z] onları derliyor ve konu başlığı açıyor. Yani burada birikmesi gerekiyor. Ama her konudan sorunca, o iş olmuyor...

 

<> ok

 

Bir şeyi farkettin mi? İlk Chat KEHF suresi üzerineydi ve halen BİTMEDİ. Orada kaldı. Hızır'ı aldık Yuşa'nın yanına kadar getirdik ve devam edemedik. Çünkü konu çok, ben de Eh maaşallah... Bilmediğim bir tek beş vakit namaz. (Onun da üçünü kılıyorum zaten.)

 

<> :)

<> Mağrur olma Dr. senden büyük Allah var. :=))

 

Kuskusuz ;=)

Aslan ormanların kralıdır ve onu ne öldürür bilir misiniz? AÇLIK. Çünkü dişleri dökülür. Aç kalır ve bir şey yiyemediği için zayıf bitkin düşer. O haliyle onu çakallar, hatta karıncalar yer bitirir. Akbabalar da geri kalmazlar. Aslan Canlı iken kıtır kıtır koparılarak yenir... İşte Aslan'ın ölümü ve nedeni de baytar veteriner olmayışı, takma diş takılmayışı...

 

<> Beynimizi tek besin kaynağı olan bilgiyle besleyelim her günü, yoksa bizi de kıtır kıtır yerler zilli süfyaniler. Ruhumuzu yerler cehennemlik ederler.

 

Evet BİLGİ'DE KALİTE ve HEYECAN (Allah korkusu kendini heyecanla ve huşu ile belli eder) olduğu sürece ilahi bir tiryakiliktir.

Hızır'dan bir söz: "Şu huri kızları" diyor, "Bilimden de mi Güzel ey mewlam?" ve yanıtlıyor: "Ya Rabbi beni affet, Huri kızlarını bilim gibi bir şampiyon ile bir tutmaya kalktım!"

 

<> Haniflik bir yarış değil, İMECEDİR.

 

Evet bir imecedir. Bilgi ile paylaşılır, ben yoksulum ve benim zekatım sadece bilimi paylaşmaktır. İstesem çalgım elimde en lüks gazinolarda en iyi parayı kazanırım. Ama yapmıyorum işte...

 

<> Ne iyi bir yoksulluk

 

TV'ye bile ayaklarım geri geri gidiyor. Popüler-popülist olmayı sevmiyorum, gerçek bir melamiyim.

 

<> Sizin sözleriniz yazılmamış bir tarihi yazıyor hocam bundan emin olun ve bu sözleri tarihe altın harflerle yazacak hanifler var arkanızda bundan da emin olun.

 

Emin olurum, çünkü İLHAM hep Kur'an denen Kelamullah'tandır.

Bunlar beylik ve riyakar konuşmalar değil... Bunlar hissedilir. Sevgiyle dokunur. "Kalem ve yazdıklarına andolsun" diye de... kitaplarıma yansır. Sevgiyi koklarsın orada... Ve bilimin aydınlığıyla bu Hans Aiberg'in dünyasına girersin...

Her şey ap-açıktır, herşeye yanıt vardır o eserlerde...

Ama Hans Aiberg açık olmayabilir... Çünkü ben zorunlu bir HA/VET'im. Bu kişisel yanımdır ve kişisel de değildir... Çağlara yayılmıştır. İnsanlığın malıdır benim kişiselliğim. Bana ben bile fazlayımdır. Çünkü ben herkesinim.

 

<> Allah razı olsun. Nasıl olsa [Adler] sizi gelecekte tasdik edecek.

 

Ha/vet edecek/etti. 52 yılı kurtardık. (Artık yıllarıyla 57 oluyor) Bilime özellikle biyoloji ve matematiğe de 14 yeni dal ekleyeceğim inşaallah. İnşaallah bu 14 bilim dalı ile bir 57 yıl daha katederiz.

 

<> inş

 

Adel (Adler). Onun hakkı yendi, MIB kurbanı oldu. ADİL idi Annesinin de adı Adaleid (Adalet) idi.. (Adela=Adile idi.)

Şimdi zaman boşluğunda bir yerdeler. Sanal alemde kaybolmuş data'larımız uçmuş bilgilerimiz gibi. İDRİS'in kanalında, yüce bir makama açılan bir zaman boşluğunda...

Oysa Amerika'yı ele geçirmişti. Koskoca kıtayı anglo-sakson ve İspanyol olarak ikiye bölmüş iki devlet yapmıştı. Orta-Asya'yı Bering denizine kadar Turan'a vermiş, Türk'ü Alaska'dan Amerika'ya komşu yapmıştı. Ural dağlarına kadar tüm Sibirya'yı da Fin-Macarlara vermişti.

Arapların tümü bir devlet ve Afrika'nın kuzeyi de onlarındı... Arap böyle Arap olmamıştı... Fas'tan Basra körfezine kadar koca bir konfederasyon. Afrika'nın altında kalan ise tek bir devlet.

Ne güzeldi o "Yaşanmış ama yaşanmamış olmuş" MEHDİ dünyası. Yazık 309 yılını yediler insanlığın.

Adler gibi biri daha gelecek üç asır sonra...

 

<> Gelecekte tekrar böyle mi olacak hocam

 

Gelecek kontrol altında. Ama İŞ ÇOOOK UZAMIŞ oldu.

 

<> HANİF MİB'ler nerede peki?

 

Hanif öldürmez ki... Hanif "BİLİMİ" sunar ve böylece ÖLDÜRÜR. Sen yaşarsın o cinayet şebekesi de ÖLÜR.

MİB'i öldürmek çok kolaydır. Tarihi OLUMLU değiştirirsen, MİB Hızır'ın öldürdüğü çocuk gibi YOK olur. Adler de HİÇ YAŞANMAMIŞ gibi HA/VET gibi hem var hem yok, yaşadı/yaşamadı. Schrödinger'in ünlü kedisi bu işte... Bileniniz bilir bu kediyi...

Alias Olaf Adler gitti, Alois Hiedler (Hitler'in babası) geldi...

 

<> "Alias"larla "Alois"lerin savaşı.

 

Evet Tüm K. M. Allein (Carlos Muhammed [Miguel] Allende)'lerin adlarının başında ALİAS vardır. Şimdi "Carlos Allende" diye yazsanız bulursunuz tamamının Alias olduğunu.

Alois ise iğrenç olan karşı park/pakt (Öteki bahçe).

 

<> 6 dk doldu mu? :=)) Zaman mı esnedi? Hayırlı bayramlar

 

Bunları da konuşmalıydık belki de...

İsimsiz kahramanlarla dolu aslında Tarih... TESLA mesela.. TV'yi bulan tek kişi... Ama onun adı yok başka bir yığın ad-isim var onun yerine...

Ampul=Edison. Haydi canım sen de... Katot tüpü, TV tüpü, Likid kristal, Remote control, Bobinler alternatörler, Transformatörler (Elektrik santralleri), Alternatif akım, TV cihazının ta kendisi...

 

<> Tesla'nın çalışmaları neden tekrarlanamıyor?

 

Sana bu soruya karşı kendimden yanıt vereyim:

Ben Magnetronu buldum. Çabuk yemek pişiriyor. 2 ile 10 dakikada... Ama ben iki saniyede biftek pişiren teknolojiyi de bir fuarda sundum. Teslanın çalışmaları neden tekrarlanamıyor? Böyle bir şey işte... O cihazı benden başka kimse çalıştıramıyor.

Bir gitardan 200 değişik ses gelir mi? Var elimde ve benden başkası da çalamıyor, imal edemiyor...

Hepimiz birer minik Tesla'yız aslında. Herkes bir diğerinden bir konuda üstündür, bir konuda da gizemlidir. Her nefs/insan bir başka kitaptır. Bu iş böyledir işte...

Biz KÜLLİ bir nefsin ve RUH'un yüzmilyarlarca insan ve canlıya bölünmüş ŞUBELERİYİZ dostlar.

Adlarımız ise ben, sen, o. Ama aldanmayın. Asıl adımız BİZ. İyi de biz, siz, onlar da var... Mesela melekler falan. Onları da içine alan sistemin adı şu:

B İ Z L E R

Allah ne diyor İnna=Biz+LER.

"Zikri BİZ+LER indirdik, onu korumak da BİZLERİN işidir."

Şu BİZ değil de BİZLERİN sırrı nedir ki?

Kaç Allah var? diye düşünmemek gerekir.

1 ve 0 ikisi BİZDİR. Yaratan ve yaratılan (Halik ile Mahluk, Hallak ile Halk) BİZLER'dir.

"Enel Hak=Ben Allah'ım" dememek için "İnne Fil Hakika" dememiz gerekir.

Ben yoğum, biz varız'dan öte BİZLER varız...

Bencillik yok HANİF'in işi SENCİLLİKTİR. Alıcı değil VERİCİ'dir Hanif.

Bir kez değil İKİ KEZ SELAM (Barış) dileği verir. Selam ve Selam der Sabikun'da... Bir aşağıdaki Usameler de "Selamün aleyküm" derler.

Bu böyle ayırt edilmiş. Ayırdeden de KUR'AN.

Hanif Selam vesselam der... Nurün ala nur der.

İslam tek selam, Haniflik ise KATMERLİ zıdni selam'dır: "Selam ve Selam!"

İKİ KEZ BARIŞ

İKİ KEZ İSLAM

İKİ KEZ İMAN (Ey iman edenler iman ediniz)

Böylece duble yaşamalıdır Hanif...

Ve slm & slm Hanifcanlar. Hayırlı bayramlar.

 

<> Hayırlı Bayramlar, hayırlı geceler

<> Selam & selam & selam SCE'lere Meleklere, Resullere

 

Selam BİZLERE.

 

<> Hayırlı bayramlar, hayırlı geceler, teşekkürler...

 

Ben teşekkür ederim.

Kur'an'ı böyle sevmeniz çok hoşuna gidiyor yaratanımın ve bizlerin. Kur'an size DİREKT geliyor. Aracısız, katıksız İNDİĞİ gibi... Siz bu Kur'an'ı yıllardır özlüyordunuz... Kur'an BUYDU işte... İ/O'su bile vardı.

Kur'an'ı izleyin. Bizim kanalda (Hanif bizlerin kanalında) kalın.

 

<> Allah sizi başımızdan eksik etmesin efendim.

<> Allah emeğinizden razı olsun hocam... Allah'a emanet olun

 

Allah bizleri Ahıret ve güzel mekanlarında komşu etsin ki ebediyen söyleşelim.

 

<> amin

<> inş

 

Orada da Kur'an'ı bitiremeyeceğiz... Denizler mürekkep olsa.... EBEDİYEN KUR'AN BİTMEZ...

Zaten Levhi Mahfuz EBEDİ bir KUR'AN'IN ADIDIR... Orada dirildikten sonraki diyelim ki yüz kentrilyon yıl sonraki "Cennette" yediğin meyvenin TANIMI var.

Kur'an bitmez. O Levhi Mahfuz'dan indirilmiş şanı yüce sayfalardadır. Levhi Mahfuz'un ömrü ise SONSUZ'dur...

Kur'an SONSUZDUR... ALLAH'IN KELAMIDIR ve o asla susmaz... Çünkü ALLAH HAYYÜL KAYYUM DİRİDİR. Kelamı da vardır... Ebedi Mütekellimdir ve Kur'an bitmez...

Onu size diyanet denen ihanetin tercüme ettiğine bakmayın. Kur'an ÇOK BAMBAŞKA bir kitaptır ve ebedi dosttur. O kabrimizdeki YEGANE arkadaşımızdır, en sevdiğiniz kişinin hologramında o sizinle birlikte olacaktır.

Kur'an'ı çok sevin. O arkadaştır ve CANLIDIR. Çünkü O RUH'tur. Melekler ve RUH derken işte bu RUH Kur'an'dır.

Kur'an sizin arkadaşınızdır. Onu size başucu kitabı olarak emanet ediyorum...

Sarıp sarmalayıp yukarılara kaldırmayın sarılın ve yatın. Gece ola ki/umulur ki KALKIP okuyasınız gelir. Kendinizi bu güzellikten menetmeyin... Onu muska gibi sarıp sarmalamayın, bohça-poğaça yapmayın.

Kur'an  A Ç I K  bir kitaptır, hatta AP-AÇIKTIR. O halde onu açık tutun... Ki OKU'yasınız... 7 kat muşambadan çıkarıp okuyamazsınız üşenirsiniz...

Gusül abdestiniz varsa Kur'an size en iyi arkadaştır. Gerçek ve tüzel bir KİŞİDİR. Konuşur, vefalıdır, Şifacıdır. Kötü kulundan davacı olur, Allah'a şikayet eder ve "Yarabbi bu ümmet beni yalnız bıraktı" der...

Bu demektir ki Kur'an siz ve Hans kadar "ARKADAŞ"tır. Kağıt-defter matbu falan değildir.

Kur'an'ı Bülent Ersoy gibi okumayın, ya da ona benzeyen hafızlarımız gibi. Kur'an'ı KUR'AN DİYE Okuyun. Çünkü ilahi buyruk diyor ki:

"OKU'yun

OKU'yun...

Yanüstü sırtüstü, yüzüstü, yerde halının üzerine koyup okuyun.

Ben böyle yapıyorum... Rahle'de değil... Yoruldukça uzanıyor ve okuyorum...

Onun hepimizin kalbinde ve kabrinde aydınlık olmasını diliyorum. CANIM ARKADAŞIM SEVGİLİ KUR'AN arkadaşımız....

Hoşkalın, Pazara kadar...

 

<> selam selam

 

Selam vesselam.

 

<> hbhg

<> Hayırlı sabahlar

<> güle güle

 

:=)

 

<> İyi bayramlar sevgiler

<> :=)

 

;=)

 

<> geronimos are on parachute again

 

Vamos Amigos

 

<> vamos sinyor sce

 

Adios muchos gracias a senor