118 - 21 Ağustos 2002 Çarşamba

Selam ve Selam hoşbuluşanlara! Hoşbuluşturana hamdolsun, hoşnut olsun.


“Nahl Suresi - Mukatta Harfler” Yukarı

Bir kadın dünyaya bedeldir. Jean d'Arc da sıradan bir gençkızdı. İngilizleri denize dökecek kadar SIRADAN! Meryem "Ana" yegane kadın peygamberdir. Arının kraliçesi "Erkek arı" imal edebilecek yegane vahye sahiptir. Arıda xx'den xy (erkek cinsi) ortaya çıkmaktadır. Yani bir erkek dişileşebilir ama bir dişi ERKEK olamaz, erkekleşemez, genital yapısı erkeğe dönüşemez! Oysa kraliçe arı (xx) bunu yapmaktadır. Ayet diyor ki: "Arı'ya da VAHY ettik". Nahl Suresi... İşte bu mucize VAHY ile olmaktadır yani PARANORMALDİR. Bunu farkeden kaç tane evrimci ya da zoolog var ki? Ayette "Arıya içgüdü, motivasyon verdik" DEMİYOR! Direkt olarak, "VAHYETTİK" yani onu AYRICALIKLI yaptık diyor! Arının kraliçesinde YY cinsi de var. Başka bir açıklaması yok!

Nahl 68: Rabb’in, balarısına şöyle vahyetti: "Dağlardan evler edin, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan da..."

Nahl 69: "Sonra, meyvaların her türünden ye de boyun bükerek Rabb’inin yollarına koyul." Onun karıncıklarından, renkleri çeşit çeşit bir içecek çıkar ki, insanlar için onda şifa vardır. Derin derin düşünen bir topluluk için, bunda kesin bir mucize var.

Şimdi dikkat edelim: Ankebut demek DİŞİ örümcek demektir. Harfitarifi DİŞİ olarak kullanılmıştır. Zaten yuvayı sadece dişi örümcekler yapar. Ve ayette de "ilen nahli" yapı olarak DİŞİDİR. Bunu bildikten sonra şunu da anımsayalım. Bir kovanda tek dişi KRALİÇE ARI'dır. İşçi arılar (katır örneği) kısır dişidir. Dişilerin egemen olduğu KOVANDA dişilerden ERKEK ARI (arıbeyi) çıkmaktadır.

Bunda bir ibret yok mu? İnce ince düşünürseniz, şaşacaksınız buna. Şöyle de düşünebilirsiniz. Yeryüzünde iki kadın kalsa asla üreme olmayacaktı. Ama öyle bir şey olmuş ki: Dişilerden (xx) biri ERKEK OLMUŞ (xy) bunda bir İBRET var mı yok mu? Yani hiç kimsenin başaramadığı bir şey başarılmış (y) içermeyen “xx”den “xy” nasıl çıkar? Bunda bir ibret var mı yok mu?

MERYEM de VAHY aldı... "Meryeme de VAHY ettik... " diye ayet yazılı biliyorsunuz. “Kraliçe Arı'ya vahyettik”, “Meryeme Vahyettik”. Özdeşlik size bir şey çağrıştırıyor mu? Bir ipucu: Meryem'in kraliçe arı gibi ERKEĞE ihtiyacı yok! Pekiyi “xx”ler nasıl “xy” içerir? Yine bir ipucu: YY. İşte o ÜÇÜNCÜ cins. Bir ÇAMURDAN üç tip cins çıktı. Koza (yy) ve içinden insan (xx) ve (xy) (Adem-Havva)... (yy) işlevini kuşaklar boyu sürdürdü/sürdürecek. Dancing Queen de bir (yy). Tarihteki Sebe Melikesi gibi, Dancing Queen Missisipi Deltası’nın kraliçesidir.

Ayette, “Zalike” kelimesi geçiyor. “DÜŞÜNEN bir kavim için onda DELİLLER vardır”. “Zalikel Kitabe” ne demek? (Bakara başı).

Ve aynı zamanda diğer anlamları:

Loading, Yüklenmiş (Hemail gibi) Yazılım, Programming. Çünkü KİTABE diyor. Yani gökten kitap inmedi. VAHY denen yazılım indi. Mürekkepsiz, selülozsuz. Gökten kodlar mı indi? “Zalikel Kitabe”, ödünç verilmiş kitap. O kitap, O kitabın içeriğinde, muhtevasında/onda Başına kitabın “KE”sini getirirseniz “KEZALİK” olur ve “Ha keza” anlamına da gelir. Keza Türkçede de kullanılıyor biliyorsunuz. Başına ÖNEK alabilen bir edattır. Kimi zaman zarftır. Kezalik anlamı da var... Ve daha yazılacak çok anlamı var ama Bakara başındaki harfler bize bunun şifresini vermektedir. “ELİF” (Allah'tan), yani vericiden, “Mim” (Muhammed'e), yani alıcıya, arada “Lam” var, “La” okun yönüdür. Yani yukarıdan aşağıya olduğunu gösterir. “El” olsaydı, Resulullah'tan Allah'a KİTAP gitmiş gibi olacaktı. “Elif” ve “Lam” birlikte, “1” oluyor. “Lam” doğrudan “0”, çünkü “Lam” kapalı bir harftir, “M” ile biter. “M” ile bitince de ona sadece “MİM” eklenebilir. “Mim” de “M” ile bitince bu kez “M“ ile başlayan hiç bir harf olmadığı için ona CİFİRDE kapalı harf deriz.

“EL” (1) den “laM”ın “M” sine “MİM” harfiyle KAPALI olduğunu gösteriyor. Bunun için OKUN YÖNÜ dedim. Yani Resulullah ve elçiler Allah'a VAHYEDEMEZ. “NUN” da kapalıdır ve boyutsuzdur onun için “NUN” hem nokta hem de nokta ile yazılan SIFIR demektir. CİFİR ilkeleri ve yöntemi zor bir KUR'AN bilim dalıdır.

29 surede var... Aslında bazıları AYNI, “Elif lam mim Ra” gibi, bir kaç sure başında birden geçmektedir. Bu harflerin birer Ebced dönüşümü vardır. Ondan RAKİM çıkar. Rakimden de SIRRI BİZDE >>> KEHF denen hologram çıkar.

“fi zalike le ayatel li kavmiy yetefekkerun“. İLK harfi mukatta, sadece nokta idi (NUN KALEM). Nun-Kalem suresi başı. Onun örneklerini vermiştim. Hani bir kalemi gözünüzle 90 derece açı yapacak biçimde tutarsanız onu NOKTA olarak görürsünüz. Bir kalem aynı zamanda bir kitabın (Levhi Mahfuz'in) kesitidir. O kitap da aslında bir KÜRSİ'nin üstüdür demiştim. Bir NUN harfi bunları HABER VERECEK güçte. Harfi mukattalar bunun için yazmakla bitmez.

1. NUN (noktasal tekillik) Kalem (yazılım, program)
2. CİNLENMİŞ değilsin

Ayetin özü bu... Cin >>> NAR'dan (enerjiden) yaratıldığı için, mecnun Cinlerin hükmedemeyeceği birisin diyor ayet.

1. Nun velkalemi ve ma yesturune.
2. Ma ente bini'meti rabbike bimecnunin.

Mecnun >>> Gördüğünüz gibi NUN ile bitiyor. İlk sure de böyle yapmıştı. İkre (Oku) diye başlamış ve sonra ikinci kez İKRE demişti. Yani aç parantez-kapa parantez denen bir TÜMCE olayıdır bu.

1. Ikre' bismi rabbikelleziy halak
2. Halekal'insane min 'alak
3. Ikre' ve rabbükel'ekrem

İşte burada iki tane ikre var. Birinci ayetin başı aç parantez ve üçüncü ayetin başı kapa parantez anlamında iki kez İKRE kullanılmış. Böylece küme (set, cümle) kavramından bildiğimiz BOŞ CÜMLE mantık matematiği kurulmuş. Kalem de NUN diye başlıyor (Aç parantez) Mec+NUN diye parantezi kapıyor. NUN ve NUN arası da bir boş cümle (tümce, set)dir... Ve Alak (ikre=Oku) suresinde BOŞ bir harf vardır ve onunla başlar. Bu yazılmamış harf nedir bilen var mı?

İpucu: Allah'ın 114 ismi ve sıfatlarla toplam 137 isimin hiç biri o HARFLE başlamaz. Yani o harfle başlayan Allah adı yoktur. Lam var... El Latif, Allah'ın adıdır. Allah'ın “Ğ“ (Ğayın, ğayn) ile başlayan sıfatı var. Ama “Y” ile başlayan hiçbir ismi yok. “Ğafur” mesela... Fakat esmaül hüsnaya bakınız “Y” harfi ile başlayan HİÇBİR İSMİ yoktur.

Pekiyi “Y” ile harfi mukatta var mı? VAR: “Ya-Sin”. Tabii beraberinde 14 anlamı da var. “Ya” neden Allah'ın değil de kullarınındır? DİLEYEN isteyen ve “Ya Rabbi”, “Ya Allah”, “Ya Rahman”, “Ya Rahim” diyen biz miyiz, ALLAH'ımız mı?

Size bir ipucu daha. Melekler, cinler ve tüm bitki ile hayvanların yapamadığı bir şey yapıyoruz biz. Birincisi bilim, ikincisi teknoloji ve üçüncüsü SİN? SN'den sonra bir de hamzelif var, San'... gibi. Artık bir harf hariç hepsini saydım... Evet, “San'at”. “Sin elif nun-hemze” ve “at” eki. Allah bizlere EY SAN'ATÇI diyor. Sadece insanlar yapabilmektedir. Melekler, cinler dahi SAN'ATÇI değildir. Bilim adamı vb. değildir. Teknolojileri yoktur: Basit bir kay kay bile yapamazlar, tablo çizemezler, “Dancing Queen” ve “Delta Queen” şarkılarını besteleyemezler.

Süleyman sanatçıydı. Çizerdi heykelleri vazoları vb. İfritler onu "Pres kalıbı" gibi ya da enjeksiyon makinesi gibi kalıplarlardı. Sanatçı Süleyman nebi idi. Ötekiler takım tezgah makinesi gibi çalışan yaratıklardı, İfritler yani... Şeytanlardan sanatçı çıkar mı? Çıksaydı, o güzelim Cennet'ten hiç kovulmak ister miydi İblis? Cennet onun için TOPRAK ve SU idi, onun Cennet’i olsa olsa yanardağ dipleri olurdu. Toprak ve SU'ya düşman bir ATEŞ idi İblis. Adem'e düşman! Maddeye düşmandı. Eğer secde etseydi Adem'e, kendisi de CİSİMLENENECEK yani Enerji >>> madde halinde BEDENLENECEKTİ. E=mc2 uyarınca BEDENİ olacaktı. NÖTRİNO beden beden değildir, HİÇBİR ŞEYDİR, adı üzerinde ŞEY'dir. ŞEY'den yapılma anlamında, onlara Şeytan diyoruz. Şey demek tanımsız demek, kendisinde bir beden yok ki, bedensiz bir ŞEY işte... Onun için verdiği vereceği kendi gibi bedensiz bir YEL >>> VESVESE'dir.

Halifelik savaşı bu... İktidar kavgası, halef-selef meselesi. SİCCİN diye bir yer, ona özel bir Cehennem katmanı (Şeytan Allah'a iman etmektedir, Allah'ın adaleti gereği en kötü yerde değildir). En kötü yer İNKARCI ALİMLERİN Sekarı'nı saymaz isek, Münafıkların bulunduğu çukurlar (Ğayya, Veyl, Hutame vortexleri). Siccinde sadece Şeytan sınıfı olan İblis mültikopyaları ve sadece KÖTÜLERİN kayıtları bulunur. Çünkü Cehennem ateştir. Cinlere göre Cennet olması gerekirdi ama öyle olmaması için, yüksüz nötrinolardan oluşan şeytan sınıfı cinler, ŞIHAB ile eziyet görürler. Çünkü iblisleri yakan tek şey kozmik primerlerdir.

Siccin'in bir başka özelliği de, Şeytan’ın zamanı artık bir ileri bir geri gitmiyor, düz olarak ileriye akıyor, tıpkı Sabıkun ehli gibi. Oysa Cennet ve Cehennem ehlinin zamanları bir ileri-bir geri biçimde SONSUZ EBEDİLEŞİYOR. Fakat İlliyyin katında bulunan SABIKUN ve bunun tam tersinde aşağıların aşağısında bulunan SİCCİN'de zaman SÜREKLİ ÖNE AKMAKTADIR.

Geri Dön     Yukarı