108 - 28 Temmuz 2002 Pazar

Selam ve Selam,


“Hanif İslam” Yukarı

Allah bizi son nefesimize kadar imanda bıraksın. Rabb’im bizlere HANİF Müslüman olarak ölümü nasibetsin. Eğer bu tersine dönerse, bir tek kurtarıcımız daha yoktur. Buna tüm resuller dahildir. Allah'ım bizleri lütfen yalnız bırakma, bizi “sıratel müstakıym”den ayırma. Bizleri rahmetinle kuşat, bize acı ve kaldıramayacağımız yükü yükleme. Bizleri yolunda şehidler kıl. Bizleri dostun İbrahim'in dostları yap. Bizleri Sabıkun ile kendine yakın tut.

Rabb’im ilmimizi çok artır. Allah'ımız, burada bulunanlar senin için SANA KULLUK için yolundalar, buradalar. Rabb’im bu kulların çok önemlidir ki sen çok iyi bilirsin. Rabb’im onların herbirine BİR PEYGAMBERİNİN görevini ve misyonunu ver. Onları aynı sevab ile kulluk borçları için himaye et.

Ey bizim Rabb’imiz. Tüm inananlara, ailemize ve bizlere merhamet et. Bizi çetin günden koru. Rabb’im seni daha iyi bilmemiz için İLMİMİZİ ÖZEL olarak artır. Bize özgü artır. Unutulmuş HANİFLİĞİ yeniden verdiğin gibi, BİZLERE MİLLENİUM'un ilmini ver. İlmi bizim tekelimize ver, Süfyanistlere cehaleti ver Yarabbi... İlim bizde kıymetlidir, takva da, salih ameller bizimle anlam kazansın. Yarabbi, şu Müslümanlara şeytanın verdiği YOBAZLIK cezasını bitirmek için bizlere ÖZEL olarak yetki ver. Yarabbi, senin dinin İSLAM'ı şu yobazlardan kurtarmak için bize özel güzel görünmez hazinelerini ver. Gözümüz dünya yaşamında değil, ayağımız dünyada sadece. Bizi haniflerden bir adım öteye ayırma.

İSLAM olmak yetmedi-yetmeyecek, BİZLERİ HANİF İslam yap. MİSYONUNU BİZE bildir duyur, bize ilet Yarabbi. KUR'AN ile bizi EŞİTLE Yarabbi. Sana sonsuz övgüler bile azdır Yarabbi. Sana şükürler olsun, nimetlerine hamdolsun. Sen bizi öldüren dirilten. Gece canımızı alan ve dilerse bırakan ve kimimizi yeraltında tutan, kimimizi semalarda özgür bırakan... Bizlere bu kerametlerle DEĞER verdiğini bildirensin. Yarabbi, bizleri kibirden uzak tut. Mütevazi kıl. Yoksula yardım etmemiz için fırsatlar ver. Rabb’imiz sana müttekiyiz.

BEN bir kıyamet alametiyim. İSA geldiğinde, Mehdi geldiğinde. Onaylayacak mıyız, ya da tersi BİRİSİ ilk ve tek olursa ALAMETTİR. Sizlere "Kur'an ayetlerini ANLAMAZLAR" ve de Süfyanice inkar ederler demedim mi şimdiye kadar? Namazın iki rekat olduğunu İmamlar Gazali, Rabbani vb. bulmadı... Ve de EVLİYA ordularımız (!). Herkes evliya. Elhamdülillah BEN HARİÇ. Bana da DABBETLİK kaldı. Bin yıllık bir eser bulduk. "Kim Cuma günü bir tek kibrit alış veriş yaparsa, ebedi ahirette bekletilir” (Prototip bir BUHARİ). "Cuma günü kim bir lahza çalışırsa Cehennem de onun için ebedi tutuşturulacaktır".

BİN YIL önceden DİN BÖYLEYMİŞ. BİZİMKİ 6000 yıllık HANİF din. BİZİMKİ YEPYENİ, BİZE özel ve Allah üzerine yemin ederim ki: SADECE BİZE ÖZEL. Adı Haniflik. BİZDEN BAŞKA bana BİR TEK HANİF grup bulun (Dünya’da 1129 İslam tarikatı ve mezhebi var), BİR TEK getirin! Haniflik sadece ve sadece 110 bazında batılı 114 ve doğulu 104'den ibarettir. Bu İKİSİ BİRLEŞİNCE haniflik olur. Ali İmran suresinde BİZİM DE sizin de (Bizlerin de) İSMİ var. Bu ima değildir, doğrudan BİZLERİZ.

Hristiyanlık geldiğinde hemen PROTESTANTLIK inmedi ya? Din bozuldu, ardından Batı Roma (Katolik), Doğu Roma (Ortodoks) iki mezheb içinde bocaladı. Geriledi, gericilerin dini oldu. Bilime düşman kesildi. Allah ile kul arasına RUHBANLAR sokuldu... Ve protestanlık GECİKMELİ olarak gündeme geldi.

Sonra İslam dini ortaya çıktı. O da yıldırım hızıyla bozuldu. Yezidiler ve Rafiziler dinleri ortaya çıktı. Yani yerli Ortodoksluk ve Katoliklik yaratıldı. Şeyhler, imamlar Allah'ımız ile aramıza kondu. Onlar olmadan Allah'a ulaşmanın imkansız olduğu anlatıldı. ALLAH'a rağmen bunu yaptılar, soysuzlar... Allah düşmanı şeyhler, mürşidler ve imamlar!

HAYDİ, geldi protestanlık zamanı. Buyrun HANİFLİK zamanı budur işte BİZLER PROTESTAN MÜSLÜMANLARIZ. En büyük düşmanımız da Katolik ve Ortodoks Müslümanlardır. BİZ ONLARI severiz, onlar bizi sevmezler.


“Haram Aylar” Yukarı

Haram aylar boyunca SAVAŞILMAZ. Zaten hiç savaşılmaz ama karşına SÜFYANİler vb. çıkınca İSTEMEDEN savaşılır. Adler bildiğim en BARIŞÇI insan olmakla birlikte, gerek alternatif zamanda gerek gelecekte KADERİ savaşmak, başkomutan olmak!

Yahu şu Dünya ne kadar ters. Haram aylar yani yaklaşık 110 gün SAVAŞ TAMAMEN yasaktır. Eğer haram aylarda SİZ SAVAŞAMIYORSANIZ, fakat ANTLAŞMAYI bozarak size savaş açanlar olursa ne yaparsınız... Ve bu haksızlıktır! Siz ihrama girmiş ve SİLAHSIZ olarak Hacca gideceksiniz ama Ebu Süfyan size pusu kuracak ve yaklaşık 300 hacıyı katledecek! Oldu bir kere dedirtmiyor Allah! Haram aylardan ÇIKINCA KISAS istiyor Allah! Bu en basit yorumu .

Yalnız bu KATİLLERİ (ki katillerin en büyüğü kuşkusuz Mekke EMİRİ EBU Süfyan'dır). O katilleri Resulullah ÖLDÜRMEMİŞTİR. Ayete rağmen öldürtmemiştir. Çünkü MEKKE’Yİ aldığında hepsi AMAN dilediler, başta Ebu Süfyan (Muaviye’nin babası).

Hucurat 14. ayette Resulullah'ın niçin kimseyi öldürtmediğini anlamış olursunuz.

Hucurat 14. “Araplar, "İman ettik." dediler. De ki: "Siz henüz iman etmediniz, fakat henüz iman kalplerinizin içine girmemiş olduğu halde "İslama girdik" deyin. Eğer Allah'a ve peygamberine itaat ederseniz, size amellerinizden hiçbir şey eksiklemez; çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, merhamet edendir."

Yukarıdaki ayet bölümü yüzünden o sert AYET kullanılmadı. Yani Allah'ın "Öldürün" dediklerinin tamamı, namaz kıldılar vb. Tabii Allah rızası için değil, KORKU BELASI için namaz kıldılar. Malları, mülkleri elinde kalsın ve Müslümanları KAZIKLASINLAR diye namaz kıldılar. Halen de HACC ticaretiyle aynı sefiller (Şimdiki adları Wahhabi) bize KAZIK atıyorlar. 4 milyon kurban satıyorlar, ayakbastı parası alıyorlar... Onlar işte biz "TESLİM OLDUK" diyen aşağılık Süfyaniler... Evet dostlar ARAPLAR BÖYLE İMAN EDERLER İŞTE, imansız, kafir ve münafıktırlar.

Kulları içinde TAKVA üstünlüğü geçerlidir. Örneğin İBRAHİM MİLLETİ gibi ama ismen ARAP adı böyle verilerek bir IRK bu kadar aşağılanmamıştır. Allah'ımız Arap kullarına haksızlık olmasın diye herhalde Kur'an'ı ARAPÇA indirdi. En aşağılık kavme kendi dilleriyle indirdi. Buna rağmen "Allah'ın Resulüne indirdiği Kur'an'ı EN AZ ARAPLARIN anladığı da TESCİL EDİLMİŞTİR (Tevbe 97).

İbrahim'in iki ayağı olan İSRAİL ve ARAP'ları övmez Allah. Allah'ımız BİZLERİ ÖVER: İBRAHİM MİLLETİ diye... BİZ İBRAHİM MİLLETİYİZ. SOYUNU değil, HUYUNU MİLLET diye över ALLAH'ımız. Onun HUYU olan Haniflik ise hangi ırktan olursa olsun TEK BİR MİLLET gibi bizle var. Bu bizim AHİRET PASAPORTUMUZ.

Beş yerde var: HANİF İBRAHİM MİLLETİ diye... Bizim mealciler ise Hanif yerine başka bir şey yazıyorlar. Millet yerine alakasız bir laf. Ortada kupkuru İBRAHİM adı kalıyor. Şu Kur'an'da doğruyu buldurmak için Rabb’imiz DABBET gönderdi... Bir daha yazalım Dabbetül Arz ne diyecek?

Neml 82. O söz, başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir Dabbe çıkarırız; o da, insanların bizim ayetlerimize kesin bir bilgiyle inanmadıklarını onlara söyler.

İşte bunun için DABBET'im. O söz başlarımıza geldi. Dabbet çıktı. Daha doğrusu Zülkarneyn SEMA'dan ARZ'a indi, Dabbet olup çıktı. Eğer Yecüc - Mecüc ile birlikte BERABER olarak Zülkarneyn de seddin altına inseydi, o da Dabbetül Arz olacaktı. Fakat Kur'an'daki Zülkarnreyn DABBETÜL ARZ değildir ama o bizzat BÜYÜK KIYAMET ALAMETİDİR (Yecüc-Mecüc'den dolayı).


“Evlilik” Yukarı

Kur'an'a göre İDEAL TEK BİR EVLİLİK VAR: İkisi birbirine mecbur ve onlar atalarımız... Kim acaba? Adem ile Havva maksimum mükemmellikteki EVLİLİĞİ yaptılar. Buna rağmen Cennet’ten kovuldular. Şeytan işin içine girdi İşte en İDEAL EVLİLİK budur. Bunu Kur'an böyle söylüyor. Şu lanetli ağaç olmasaydı, en en en ideal evlilik de olacaktı. Atalarımız böyle yaptılarsa, bizim evlilikte hemen her hatayı yapmaya hakkımız doğuyor, diyecektim ki doğrusu şu: İNSANLAR birbirine HATA yapmamalı.

Eşim ve ben ikimiz en önce İNSANIZ, sonra karı-kocayız... Ve KUL hakkı işte bu ATEŞTEN BİR GÖMLEK. Eşlerimiz de insan ve KUL HAKKI hukuğuna tabiler. Olay kadın-erkek savaşımı olunca, ben bile taşfırın erkeği kesiliyorum ama olay İNSAN paylaşımı olunca, yufkayüreklilikten dolayı eziliyorum. Gerçekten eşlerimin hiçbirinin yüzüne bakacak halim kalmadı. Onlara çok hatalar yaptığımı biliyorum. Onların yaptığı tüm hataları içtenlikle affediyorum, benden yana hiçbirinde kul hakkı endişesi olmasın. Fakat önemli olan BENİM kendi HATAM/GÜNAHIM, yani onların beni affetmesini beklemiyorum. Hatta beni affetmediklerini VARSAYIYORUM. Böylece Allah'a daha yakın oluyorum ve onlara karşı daha AZ kırıcı oluyorum.

Kur'an'a göre RUHEN eşlerimiz ile kardeşiz. Bedenen evliyiz. Yani ruh düzeyinde İNSANIZ, beden düzeyinde çiftleriz. Kadın ve erkek gibi. Adem ve Havva ideal evliydiler, çünkü POLİGAMİ yoktu, MONOGAMİ vardı. En ideal evlilik Kur'an'da TEK-EŞLİ olmaktır. 6 kez evlendim ve hiç ÇİFT olmadı, hepsi TEK tek idi. Allah'ımız Resulullah'a "Adalet ile hükmedemeyeceğin için hakkında HAYIRLI olan TEK EŞLİLİKTİR” buyurdu. Resulullah bunu elinden geldiğince tutmaya çalıştı (Hatice Anamız ölmüştü vb.). Ben de öyle onun için 6 KEZ evlenmemi kınamayınız. Ben tek eşlilik ilkesine hep sadık kaldım. Boşanırken de tıpkı evlilik gibi karşılıklı mutabakat aradım. Madem evliliğe İKİ KİŞİ karar veriyor; Boşanırken neden BİR TEK KİŞİ? Yani boşanmayı da EŞLER mutabıklık yoluyla halletmeli (Türkiye'de bu bir aileler arası kan davasıdır elbette). Türkiye dışı konuşursak, boşanmayı bile KARŞILIKLI NİKAH OLURU gibi yapmalıyız. Tüm eşlerimle çok İYİ BİRER ARKADAŞIZ. Daima doğruyu söylerdim onlara: "Filancayı senden daha çok seviyorum". Korkmadan bunu söyledim... Ve o filanca ile evlendim.

Maalesef bazı hanımlar siz ne kadar iyi niyetli olursanız olun, tersine şirretlik yapıyorlar, mal kavgaları, intikamlar, kin gütmeler vb., işleri zora sokuyorlar ve onlardan nefret ediyorsunuz. Artık ARKADAŞINIZ olarak kalmıyorlar. Çocukları koz tutarlar, sinir savaşı yaparlar. Değerinizi bilmemişlerdir. Boşanınca değere binersiniz. "Eyvah ben ne yaptım?" der dururlar. Allah'ımızın en sevmediği fakat YAYGIN olarak kullandığı tek FARZ boşanma olayıdır, helaldir.

Resulullah'ın yaşamında bunların AYNISI var. Zeyd'in hanımı bile Zeyd'e "Resulullah'ı senden çok seviyorum" elimde değil" gibilerden söz etti. Zeyd ve hatta Resulullah buna çok içerlediler ve GELİNİ suçladılar ama inen ayet TERSİNİ söyledi. Kadının sevgisine ÖNCELİK verdi, Resulullah'a da ders verdi. Çünkü Resulullah, "Üvey oğluyla duygu bağları" içindeyken, bir kadının duygularına karşı haksızlık yapmıştı. Allah işi düzeltti... Ve Resulullah onunla evlenerek hatasını ödedi.

Unutmayın bir ayetin 7 anlamı var. Sadece size anlatıldığı gibi değil. Hiç böyle bir tefsir düşünmüş müydünüz?


“Kişisel Bilgiler” Yukarı

Ben GEÇİCİ bir FELÇ geçirdim. Bu zaman içinde ileri-geri zıplamaktan kaynaklanıyor. Yani bundan önce felç geçirdiğim O GÜNLERE geri tepme yapınca bir daha felci yaşadım, yoksa felcim yenilenmedi. Jana'yı 48 yaşında gördüm. GELECEKTE değil ta geçmişte. O resmin sırrı ortaya çıktı. Dwigt D. Eisenhower (IKE), gerçekten bir UFO ile görüşmüş İDİ. O UFO'nun kim ve ne olduğunu artık biliyorum ama daha önce, yani kanadı indirmeden önce bilmiyorduk. Jana şaşkındı: "O resim kesinlikle benim" diyordu ama, aklı sırrı ermiyordu. Bana da Dwight D. Eisenhower ile UFO'ların görüşmesi resmen masal olarak geliyordu ama biliyorum ki bütün bunlar gelecekte "KANAT KIRMANIN" geçmişe geritepmesinden geçen fenomenler.

Bunları yazmak zorundayım, KAYIT/RAPOR meselesi, tutanak-zabıt olayı... Kimse İNANMAYA mecbur değil. Kimseyi zorlayamazsınız ama artık bu HA/VET'lerin ne anlama geldiğini ben de çok iyi anladım. Felçliydim ve görüşemedik. Eşim sizlere sadece "HASTA" tedavi görüyor demiş olmalı. O söyleneni yaptı. Dostlar kusura bakmasın, ben bir aydır eşim ile SENKRONİZE bile olamıyordum. Allah O'na da sabır versin.

Geçmişte SABİT kalmıyorsunuz. SIÇRAMALI seyrediyor ve zaman enerjisini deşarj ediyorsunuz. Mesela şimdi ayın 15'i ise, YARIN, ayın 4'ü oluyor. Sonra ayın 16'sı ve bu kez ayın üçü oluyor.

Geri Dön     Yukarı