101 - 12 Haziran 2002 Çarşamba

Selam ve Selam, hoşbuluştuk Hanifcandaşlar,


“Dabbet” Yukarı

Zülkarneynlerin tamamı Dabbet'tir ve de Kıyamet alametidir. Kıyamet alameti bizzat siz olursanız, bu nasıl bir duygu acaba?

Neml 82: O söz tepelerine indiğinde, yeryüzünden onlar için bir dâbbe çıkarırız da o onlara, insanların bizim ayetlerimize gereğince inanmadıklarını söyler.

Dabbet’in, dinozorun yeniden elde edilmesi, hybrid, YY cinsiyeti vb. bir çok anlamı yanında sibernetik anlamı da var. Bunlardan biri bildiğiniz ordinatör yani bilgisayar. Bunlar giderek yapay-organizmalar biçiminde mükemmelleşecekler. Kendileri karar verecek. Dabbet aynı zamanda budur. Dabbet, Hybrid'dir, gelecekte elde edilmiş garip dişi yaratıklar, daha doğrusu kısır dişi (Katır) gibi.

Dabbet bir de DİŞİDEN doğmaktır. Yani erkek olmaksızın... Adem gibi, İsa gibi. Dikkat ederseniz size önemli bir ayetten söz edeceğim: "Arıya da vahyettik" (Nahl 68). Cebrail Arı'ya vahyetmiştir. Bunun en uç anlamı arı da bir Resulullah'dır. Bilirsiniz ki, doğa sistemlerinde sadece dişi ve erkekten ZÜRRİYET türer. Yani Adem'den Havva türer gibi... Fakat NAHL denen yaratık ailesinin tuhaf bir özelliği vardır... Arı'nın ayrıcalığı nedir?

İşçileri kısır dişidir. Arı beyi, yani ERKEK diye bir şey var ve yok HA/VET yani. Çünkü Adem Havva olayının tersine DİŞİ arılardan biri ÖZEL olarak ERKEK olduruluyor. Dişiden ERKEK türüyor, doğa sistemlerine AYKIRI! Şöyle diyeyim: Önce Havva yaratılıyor, bundan Adem ayrışıyor. Arılarda, sadece arılarda olmak üzere DİŞİ'den erkek yaratılıyor. Ve başka bir şey daha: "Bal nehirleri var Cennet’te... Dünya’da sentetiği yapılamayan tek bir şey var: BAL. Onu sadace arı yapar. Biz glikoz, sakkaroz, sakkarin gibi üretemeyiz, ASLA. Kıyamet’e kadar da BALIN SENTETİĞİ asla yapılamayacak. Açık senet veriyorum. İşte bu kadar bilgi (ki binde biri değil anlattıklarım) sadece "Arı'ya da vahyettik" ayeti içinde...

Arı bir Dabbettir (Dabbet >>> Kovan'da demek >>> Koza demek >>> Kehf, mağara, Rahim vs. demek). İpekböceği/kelebek misali koza (Dabbet) çok önemlidir. Resulullah'a da bir ara DABBETLİK verildi. Müddesir Suresi’dir bu. Halbuki Tesettür (SeTeRe) D ile yazılmaz. Müddesir başka Müttesir başka. Resulullah nasıl bir KOZA'da örtünmüştür sizce? Ya da örülmüştür? İkra/Alak suresi HİRA'da (Hira >>> Kehf). Nun/Kalem suresi? Üçüncü sure Müzemmil? Müzemmil, ÖRTÜSÜNE bürünen demek... (Yine KEHF). Ve dördüncü sure MÜDDESİR, gizlenen demek. İniş sırasına göre beşinci sure, Hamdele ve kozadan çıkış...

İşte onun için ELHAMDülillahi diyoruz. Resulullah efendim KELEBEK olup kanatlanmıştır. Koza süreci bitmiştir. Ve bu tür KOZA(Kehf)ların içindekine ne denir biliyor musunuz? DABBET! Koza içinde debelenenler, örülenler, kanatlananlar.

Arının altıgen petekleri de bir MÜDDESİR'dir. Arı orada örtünüp bürünmüştür ve larva halindeyken kanatları yoktur üstelik. Kanatlanır çıkar oradan! Dabbet >>> Kovan demektir aynı zamanda. Adem de böyle bir kovandan/kozadan çıktı. Adem'in KOZASINI daha önce yazmıştım. Yani toprak olayı "Bir KOZA" ya da ARZ denebilir... Ve içinde debelenen/örtülü biri var. DABBET. İnsan budur işte! Dünya’da iki cinstir. Yaratıldığı gezegende ÜÇ cinstir. DABBET+İNSAN... DABBET insanın bıraktığı kozanın adıdır (YY). İçinden DOĞAN ise XY (Erkek) XX (Kadın). Kozanın kendisi YY. Yani, danseden kral ve danseden kraliçeler, Huri...

Dabbet Cennet'te ZATEN VARDIR. Ama ayetin bildirdiği DABBET, Cennet'te değil, ARZ'da. Adem ve Havva dışındaki üçüncü cins otomatikman DABBET'tir. Havva Rahminden bir ikiz ve Kaburga-omurga boşluğundan ise öteki ikizi yani HURİYİ üretti... Ve ÇAPRAZ evlilik emri geldi. Rahimden doğan (normal cinsiyet) ile kaburga-omurgadan doğan ve çocukları olmayan "Huri/huriye" ile evlendirilmeleri gerekiyordu. Kabil'in kaburga kardeşi Labuda (Vilade) HURİ idi (YYx). İkisinin evlendirilmeleri yasaktı, çapraz evleneceklerdi. Yani Labuda (Arapçası Vildan) ile Habil evlenecekti ama öyle olmadı. İlk cinayet bu yüzden işlendi.

İdris ve daha sonra Nuh da DABBET'ler. Üçüncü cinstenler. Beni İsrail'de 12 kardeşten sadece biri (Yusuf) Dabbet'tir (İki yıl hapishanede unutulduğunu anımsayınız). Hapishane/zindan da bir DABBET'tir, kozadır (Unutmayınız ki her ayetin 7 anlamı var).

Yusuf 42: Yûsuf o iki kişiden, kurtulacağını düşündüğüne şöyle dedi: "Rab edindiğin kişi yanında beni an." Ama şeytan o adama, rab edindiği kişiye hatırlatmayı unutturdu. Böylece Yûsuf yıllarca zindanda kaldı.

"Bunu bana şeytan unutturdu" ayetini Kehf'ten de biliyoruz. Zindanda TERSİNE geçen zaman yüzünden Yusuf ADLER gibi boşlukta kaldı. Zindan bir tür DABBET mağarasıydı. Bir de UZLET odasındaki SÜLEYMAN (Yine HURİ) de Dabbet'tendir. Süleyman'ın ölümüyle ilgili ayetleri yazalım...

Sebe 14. Sonunda, Süleyman için ölüm hükmünü verdiğimizde, onun ölümünü, değneğini yiyen dâbbetül arzdan/ağaç kurtçuğundan başkası onlara göstermedi. Süleyman yere yığılınca, açıkça anlaşıldı ki, eğer cinler gaybı bilmiş olsalardı, o alçaltıcı azap içinde bekleyip durmazlardı.

Süleyman as. Allah ilhamı aldığı ünlü uzlet odasında ölümüyle birlikte iki yıl asasına dayalı kaldı. Ta ki bir kurt o asayı çürütene kadar... Ve yere yıkıldığında, onu canlı sanan ifritler ve cinler açıkçası DALGA geçilecek bir duruma düştüler.

Uzlet odası bir DABBET idi. Tabii dabbet hayvanlar, bitkiler de var: İnekler, ağaç kurdu, başaklar vb. Bunlar rüyada da konuşabilirler. Çünkü rüya alanı ya da uzayı hologramiktir. Yani herhangi bir koordinat noktası bir BİG-BANG gibi açılır ve üç boyutlu (7 boyut aslında) imajiner mekanda (uzayda) rüya gerçekleşir. Ashabı Kehf de DABBET'tirler.

Gelelim Kur'an inişinden sonraki Dabbet’lere... Yine Dancing Queen'lerden ve hurilerden biri olan Meryem'in rahminden daha doğrusu kaburga/göğüsünden doğan İsa da bir Müddesir (Kehf) içindedir... Ve kapsadığı zaman Kur'an'dan hem önce hem de sonradır. (Sonraki adı Messiah, önceki adı İSA). Yecüc Mecüc de İZDÜŞÜM uzayındadır ve orası Dabbet'tir (Bu Arz'da olmakla birlikte, Zülkarneyn'in kendisi karanokta imal ederek, olay ufkunu yani KOZASINI oluşturmuştur. Bu da Dabbet vakasıdır). Sonra gelen Zülkarneyn’ler de vardır. Kur'an'da çoğul olarak bahsedilmemesinin nedeni, bunların KUR'AN indiktan sonra yani ayetler bittikten sonra inmeleridir. Tarık bile bir Dabbet'tir. Hele hele GRİ HİÇLİK, mezarımız, ana rahmi, kaburga-omurga, hep birer KOZA/Dabbet’tir. Bir canlı içlerinde DEBELENMEKTEDİR. Adler ve Meryem gibi doğuştan RAHMİ olmayan fakat KABURGA'dan doğuran Dancing Queen de bir Dabbet’tir.

Nuh'un gemisi DABBET'tir, o bir mağaradır adeta. Yunus as. denizaltısı olan balina da... Ve üç karanlık... Yani ana rahminden Sur Borusu içi (Berzah alemi) ne kadar giden yol da bir Dabbet üçlemesidir. Araplar bir çiğnemlik et derler ama, aslında ALAK adı üzerinde, muALLAK'ta olan demektir. Nitekim aşılanmış yumurta yerçekimine doğru başaşağı gideceğine ASILIP tutunarak başyukarı (Nefhi Sur'a doğru, Ruhlar alemine doğru) gider. Nasıl ki data alıp verirken şu kadar kbps verip şu kadar da alıyorsak, sperm verir erkekler, onlar son hızla Nefhi Sur'a doğru koşarlar, verdiklerinin karşılığını RUH olarak almak için.

Rahim ağzı ise tam anlamıyla bir BERZAH alemidir. Yani yeryüzünde olan şeyler aslında RUH almak için Alemi Ervah'a doğru bir gidiştir. İşte bu üç etaba üç karanlık deniyor. Transfer üç ayda tamamlanıyor. Ruh üfleniyor: Hoşgeldin bebek! Güle güle dede...

Pekiyi Hans von Aiberg nasıl bir Dabbet’tir, bunu düşündünüz mü? Dabbetül Arz ayetini bir daha yazıp, size açıklayacağım.

Neml 82: O söz tepelerine indiğinde, yeryüzünden onlar için bir dâbbe çıkarırız da o onlara, insanların bizim ayetlerimize gereğince inanmadıklarını söyler.

Şimdi ayet kelimelerini veriyorum... ZAMANDA YOLCULUK GERÇEKLEŞTİĞİNDE, ONLARA ARZ'DAN (Tüm kozalardan) çıkarttığımız kimseleri çıkarırız. Buraya kadar herhangi bir zaman yolcusu DABBET olabilirdi. Hans ise AYETTE ayrıntılı, dikkat:

“insanların bizim ayetlerimize gereğince inanmadıklarını söyler”... Bu HANS... Yani 1400 yıldır AYNI KUR'AN elimizde ama yeryüzü tarihinde, insanlık tarihinde ilk kez YUKARIDAN AŞAĞIYA KUR'AN OKUDUNUZ! DİGİTAL BİNARY İKİLİ SİSTEM OLDUĞUNU GÖRDÜNÜZ. ARŞ'A DÖRT DİREK DİKİP NELER YAPTIK NELER! Yeryüzü tarihinde ilk kez 7, 14, 49 MEAL/YORUM BİRDEN BULDUNUZ! Defalarca okuduğunuz Kur'an'da mesela, Musa-Hızır ve Yuşa üçlüsünün ne olduğunu kökten ve detaylandırarak anlatan bir DABBET ile buluştunuz. İlk okuduğunuza hiç benziyor muydu? Ben bunu yapmadım mı?

Kur'an'ın kendisini (Ayetleri, delilleri) size bir DABBET anlattı. O benim... İnsanlık tarihinde ilk kez, "İlham ettik atlı melekle Hira kozasında...”, diyen ya da “La ilahe illallah ve El evvela”nın matematiğini veren bir kişi daha var mıydı? Asal sayılardan tüm yaşam forumlarını, DNA'yı ve neden döndüğünü anlatan biri daha var mıydı?

Yusuf KUYU içinde... DABBET >>> KUYU. Bebek Musa bir kapalı sandık içinde >>> DABBET=SANDIK. İşte size "ARZ DEBELENENLERİ". Biri de ben!

Geri Dön     Yukarı