Zülkarneyn – Hızır Musa Yuşa – Nedensellik – Polarizasyon – Zaman türleri – Zülkarneynlerin kiriş zamanı – Affetme mekanizmaları

İşte kötü YUŞA öldürülmeseydi BU HAYIRLI MÜKEMMEL YUŞA doğmamış olacaktı. (Parçacık Yuşa yerine dalgacık Yuşa gibi.) Yani POLARİZE bir YUŞA doğdu.

POLARİZE, bunu unutmayınız çünkü bu ZÜLKARNEYN’in de öyküsüdür Polarizlenerek DİPOLE olmak:

=İKİ

POLE=KUTUP veya KARN+EYN.

Zaman da İKİLEŞİR ve (DEHR=TEK, TEĞET) ama KARN=KİRİŞ zaman. Yani bir küreye bir tek noktada değen HIZIR’ın DEHR zamanı değil! Bir küreyi KİRİŞ olarak  İ K İ  noktada amma illa ki İKİ noktada, olmazsa olmaz bir şart olarak sadece İKİ noktada kesen zaman demektir KARNEYN.

<> Pek anlayamadım

İki tane ışık konisini darboğazından (Berzah) birleştiriyoruz ve ortaya çıkan bu şekle (Kum saatine) de KARNEYN deniyor.

Karn=Işık Konisi (Koni=Cony=Hûni)

TEHİR ediyor (Tehir=Sonuç=Resultance)

Yani Hızır gibi EBEDİ olarak düzeltmiyor T E H İ R  ediyor ve erteliyor.

O ALLAH vaadi’dir çünkü…

Allah da vaadinden dönmeyeceğinden ve VAAD=Va’de tanımak olduğundan TEHİR ile yani kiriş veya şiş diyelim bir triko yumağına saplanıyor “İKİ NOKTADAN“. ÖNCE bir uçtan (Geçmişten) giriyor Sonra da öteki uçtan çıkıyor. (Gelecekten)

<> Yüce Allah geçmiş günahlarımızı affederken ya da sevaba tebdil ederken de böyle mi oluyor?

Aynen böyle günahlar affoluyor:

1. Settar=Var olan günahı ÖRTÜYOR, başkalarına açıklatmıyor, kamufle ediyor.

2. Afivv=Bu günahlar affa uğruyor. (Kırgın bir babanın, eninde sonunda çocuğunu affetmesi gibi.)

3. Ğafur=Sen İSTİĞFAR edersen, sen günahlarını kendin içtenlikli olarak ve kimseye söylemeden ALLAH’ın ile şahdamarının içinden monolog gibi konuşursan ya da bir kez ALLAH dersen Ğafur ismi operatör oluyor… İşbaşına geçiyor…

4. Tevvab=Tevbeleri kabul edici… Bu isim BÜYÜK günahları da SİLİYOR. Kul hakkı dışında ANADAN DOĞMA olarak sıfırlanıyorsunuz.

5. Rahman.

6. Rahim.

7. İlahinnas.

İşte tevbe mekanizması bunlardan ibaret.

<> Teşekkür ederim

<> 18-Kehf/85: O da bir sebebi izledi.

<> 18-Kehf/86: Nihayet, Güneş’in battığı yere varınca onu kara balçıklı bir gözede batar buldu. Onun yanında bir de kavim buldu. Dedik ki: “Ey Zülkarneyn, ya bunlara azap edersin ya da haklarında güzel bir tavrı esas alırsın.”

<> 18-Kehf/87: Dedi: “Zulmedene azap edeceğiz; sonra Rabbine döndürülecek; O da onu görülmedik bir azaba çeker.”

Ama henüz 82deyiz. Bunlar beklesin.

<> Peki hocam 🙂

Ve geminin bulunduğu liman köyüne gittiler. Su istedi Hızır… Yabancı fobisi ve üstelik de bedava suyu satmaya kalktılar.

(Musa’nın cebindeki sikkeler zamanda geri gidince YOK olmuştu. Musa bu yüzden parasızdı.)

Hızır ise yaptığı hiç bir işe bir karşılık almaz… (Sebe melikesinin tahtını getirir ama bir ekmek parasından başka alacağı şey yoktur.)

-devam edecek-

Hans von Aiberg, 30/12/2001 (039/05)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki bölümü oku | 039 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku

039-05-zulkarneyn-zaman-kiris

Yorumlar