Kuranın farklı okunuşu – Cinlerin Kuranı dinlemesi – Cinlerden gelen hastalıklar

Bana itirazlar getirmeniz gerekir. Bir şeyler söyleyiniz. Mesela “Kanatlı attaki melek nedir?” gibi. “Cebrail olduğunu nereden çıkardınız?” gibi. Haydi kımıldayın biraz.

<nb> Bu yöntem pek sağlıklı değil gibi geliyor bana, dayanağı ne?

<> Arapça kelimeleri görmüyor musun [nb]?

Allah ile dalga mı geçiyorsun? Bu ayet yüzünden bütün cinlerin çoğu müslüman oldu.

<> Neyi harap etti Cebrail, cinleri mi?

O zaman olayı anlatalım:

Gökleri dinlemek cinlere yasaklanmıştı. Melei Ala’daki güvenli (nötr) bölgelere gittiklerinde onları kovalayan şıhab denen mermilerle ölüyorlardı. Bu ani değişiklik yüzünden cinlerin dört ileri gelenleri devriyeler çıkardılar.

Devriyeler tüm dünyayı gezerken (Işık hızına yakın bir hızda dünya bir çırpıda gezilebilir.) cinlerden bir devriye, Mina dağında şıhaba tutuldular. (Taşlandılar) O zaman TEK EMİN YER OLARAK ARAFAT’a sığındılar.

O sırada Resulullah Fatiha’yı okuyordu. Cinler, kendilerini kovalayan şıhablardan korunmak için hızlarını düşürmeye başladılar. Yani Resulullah’ın hemen yöresindeki bir HALKA’ya, en emin yere yöneldiler. O korunma küresine yönelirken hız düşürdüler.

(Yani serbest elektron gibi katod, beta ışınları gibi gideceklerine, bir elektronun çekirdek etrafına bağlanması olayını yaşadılar.)

Onlar yukarıdan aşağıya indiklerinde okunan Fatiha “İlham ettik…..” biçiminde iken, Tam elektron zarfı oluşturduklarında fatiha değişti yani insanların anladığı gibi anladılar: “Hamdolsun Alemlerin Rabbine, din gününün sahibine…” diye.

Buna çok şaşırdılar. Nasıl oluyor da bu okunan şey, yukarıdan aşağıya (lineer) ayrı, ve elektron olasılık bulutu olarak membran olduklarında ayrı bir anlam veriyordu.

Bir elektron bulutu gibi üstüste bastırıldılar. Bunlara Hadislerde “Züd Ricali”, ya da “Keçe gibi sıkışmışlardı” deniyor. Hatırlayan var mı? Züd ricali?

Yani yörüngelere oturmuş elektron orbitleri. Züd???? Anımsayanınız var mı? Hadis programından da tarayabilirsiniz???

<> Hadis programının ismi ne?

Ben de bilmiyorum. İnternette olması gerekiyor bunların. Züd ricali diye yazıp arayalım arama motoruna bakalım var mı?

<> İyilik diye geçiyor?

Zühd değil  Z Ü D . Cinler konusunda olmalıdır.

[] 72-Cin/19: Allah’ın kulu (Hz. Peygamber) kalkmış O’na dua ederken, neredeyse (cinler) onun etrafında keçe gibi birbirlerine geçeceklerdi.

Her neyse Züd ricalini sizlere bırakayım, araştırma konusu yaparsınız.

Züd şudur:

Bilimden örnek vereyim:

Bir cin normal olarak ışıkhızına en yakın hızda seyreder. (Beta ışını)

Ama bir insana (protona) bağlanması gerektiğinde, hızını hiç düşürmeden elektron yörüngesi (Beta=Elektron demek zaten) olarak o kişinin çevresine (Nefs kabuğuna) yerleşir ve bir tür SENKRONİZE yani eş anlı olur.

Bu konu Dr [M]’yi de ilgilendirecektir.

<m> dinliyorum

Halusinasyon sandığımız çok şey aslında “Perilenme”dir. Cinlenme, mecnun olma vb. hatta cinlerle evlenenler gibi olaylar çok az da olsa, aslında bir ZÜD olayıdır.

Cinler, hızlandırılmış (enerji) insanlar olduğu için, insanlara aşık olabilirler. Dişisi insan erkeğine ya da tersine “Sanal” evlilikler yapabilirler. Beyindeki seks merkezine doğrudan elektrik akımı vererek, (Pion elektriğini tersyüz ederek, akma yönünü tersindirerek) sanki bir gerçek evlilik yaşıyorlarmış gibi cima ilişkisi kurabilirler. Bunu mutlaka duyanınız vardır.

<m> evet

Eğer bir insana göz koymazlarsa ama büyü vb. gibi bir işe amade olmuşlarsa arkamızdan hızla gelen ve bizi hızla geçen bir araba gibi zamanda geriden-ilerimize doğru yol alırlar. Bir hizaya geldiğimizde “Bir an, direksiyonda oturan iki sürücü” birbirini görmüş olur.

Burada sanki biz bisikletliyiz, o da Porsche gibi… Bizi geçince onun rüzgarından etkileniriz. (Nörolojik bir çok hastalık halk arasında YEL yani araba rüzgarı gibi adlandırılır.)

Gerçekten de Rhumatizma, Siyatik, Gut gibi sinir sistemi hastalıkları ve kısmen felçler içeren (apopleks) durumlarda CİN etkisi vardır.

Gelecekte, bunlar (enerji insanlar) kanıtlanınca, Allah Dr’lara yardım etsin.

<> Neden?

Çünkü tıbda parapsikoloji alıp yürüyecektir.

-devam edecek-

Hans von Aiberg, 07/10/2001 (006/03)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki bölümü oku | 006 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku

006-03-cinler-kece

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar