Bektaşilik – Gerçek tasavvuf – Mezhep illeti – Afganistan öngörüsü – Arzdan Arşa

DEVLET YEZİDİDİR. ORDU İSE BEKTAŞİDİR.

1. Bektaşi nedir?

<> Khwace? Koca Ahmed? Yesewi?

Hacı Bayram Veli, Yunus Emre (Hocası Taptuk), Mevlana Hocası Şems, bunların hocaları (HaVeCa) Yesevidir. Yesevi’nin de hocası “Boy boylayan, soy soylayan”,

<> Hızır

<> Dede Korkut

<> Hz. Hızır’ın öğrencisi hoca Ahmet Yesevi’nin öğrencileri

İslamın geniş coğrafyasında dört ekol vardı:

a) En batıda Muhyiddin’i Arabi ve İbni Haldun tasavvufu

b) Merkezde Eba Müslim tasavvufu (Merkezidir)

c) Hint tasavvufu. (Hintlileri müslüman yapmak için Nirvana=Fena filah vb., Aynel, ilmel, Hakkel yakinlik vb. hint kökenlidir. Verilen tavizler daha sonra başımıza hint-islam tasavvufu olarak bela olmuştur.)

Ama kuzeyde (Buhara ipekyolu yahudisi Buhari hariç) bunların dışında bir tasavvuf vardı.

d) Yesevi Ahmet ekolü. Onun öğrencilerinin hiçbiri bize tanıtıldığı gibi değildir.

 

Hacı Bektaş Veli ağzına bir damla içki koymamıştır ve Sünni-Alevi diye bir mezhebi yoktur. “Ben Resulullah’ın mezhebindenim” demiştir.

Hacı Bayram Veli, “Mezheb yoktur, Ahilik=Kardeşlik vardır.”

Hacı Bayram Veli, “Mezheb yoktur, Ahilik=Kardeşlik vardır.” demiştir.

Mevlana bir kez olsun kalkıp da dansetmemiş, sema ayini yapmamıştır. Ama Şemsi Tebrizi Yesevi ekolündendir.

Taptuk ve öğrencisi Yunus, mezhebsizdirler.

O yüzden Edebali, onlara “Harici, mezhebsiz” demiştir. Mevlanaya ise “Zenne/Köçek=Homoseksüel” demiştir.

Hacı Bayram Veli’nin Ahilik esnaf devletini fethederken, inanılmaz zulüm yapılmıştır. Hiç bir Ahi teslim alınmamış, orada öldürülmüştür. Edebali neden böyledir acaba, bilen var mı?

<> Ede Balı için kaynak ne? sırf meraktan.

Nasıl ki, Osmanlı hanedanı içinde bir tek “Ehlibeyt” ismi yok derken size kaynak gösterdim mi? Kaynak sizin okuduğunuz tarihti. Ve ben sadece o kaynak içinden sizin gözlerinizden kaçanı gösterdim. Edebali için de aynı şeyi söylüyorum, kaynak oto-referanstır.

Bilmem anlatabildim mi?

Yani kaynak mevcutlardır. Ben sadece “PÜF NOKTASINI” sunuyorum. Çünkü ben stratejist ve analistim.

Analist olmak çok önemli. Bunu her tarihçiye öneririm.

Mesela 1987 yılında yazılmış bir kitabımda “Afganistan”ın geleceği, hatta bugünkü savaşı yazılıydı. Hatırlayanınız var mı?

Mirac Ciltlerinden birindeydi. Hatırlayanınız var mı? Yani okuyanlardan hatırlayanlar? Yok mu?

<> Hatırlıyorum

“Ruslar yakında sizi bırakıp çekilecekler. Ey Afganlılar, onları yeneceksiniz ama, birbirinizi yiyeceksiniz. Peştulu, Tacik, Dari, Hazari, Türkmen, Özbek, Sünni-Şii, Belucu, yiyin birbirinizi, bitirin birbirinizi, birbirinizle cihad yapın, için birbirinizin kanını.”

Bu cümleleri hatırlayan var mı? 1987’de yazıldı bunlar. Yerini hatırlayan varsa bu cümleleri yarın Mir’ac kitabından bulup yayınlayabilir.

<> Evet hatırlıyorum

[] Arz’dan Arş’a Evrenin Sırları, Sınırları 1 REFERANS – 8 BAĞDAT YOLU: Afganistan’da mücahid grupları anlaşamadıklarından son darbeyi indiremediler : çünkü iç mezhep hakim, “Gelecekteki Hükümet” için herkes kendi mezhep (Şii, Sünni, Harici) ve kendi milliyetini (Fars, Tacik, Dari, Hazeri, Büluci, Türk, Pathan vb.) başa koymaya çalışıyor. Bunun için onlar hükümet bile kuramayacak, böyle bölündükçe işbitirici darbeyi de gerçekleştiremeyecek, denizi geçip, derede boğulacaklar. Bu kez hükümete Amerikan yardımı kendilerini ezmeye gelecek. Çünkü eloğlu “İslam şeriatı” kurulmasını istemez. Mücahitlerle sadece Sovyet Çar ordularını kovana dek silah ticaretlerine aynı yardımı yapmaya başladı. Bir araya savaş şurası olarak toplandığınızda “HİÇBİR ANLAŞMAYA VARAMADINIZ” Çünkü mezhepleriniz başkaydı. Sen İran’la birleşmek istiyordun, sen bağımsız Sünni bir Afganistan, sen de Pakistan ile ortak bir Caferi-İsmailiye birleşmesi… Sizi savaş birleştirdi fakat mezhepler ayırdı. Daha önce Filistinli için de bugüne kadar birleşmediniz ve onların katline gözyumdunuz! Allah aşkına ey mü’minler siz hiç birleşmez misiniz? Sizi Casus Lawrence’lardan çok ayrılığınız mı böyle paramparça edecek? Siz hep 72 ayrı, biz ise tek fırka mı olacağız böyle?…

Ruslar kaç yıl sonra çekildiler hatırladınız mı?

<> 10 yıl sonra

Aslında amacım ANALİST olmayı anlatmaktı, kendimi methetmek değildi. O gün bunları yazdığımda bana deli diyorlardı. Sovyetlerin çökeceğini ama Türk birliğinin kurulamayacağını söylediğimde ise “ZIRDELİ” dediler. Yayıncı Ali Eser, “Ben bunları yazdırtmam ve yayınlatmam, rezil oluruz” dedi.

Okuduklarınız ÇOK ÇOK süzülmüş şeklidir. Korkup yayınlatılmamış yığınla yazım var. Bir kısmını [candaş] Mirac-4 ham maddesinde görmüş ve okumuştur. Ben göstermedim, kendisi merak ile gidip bulmuştur.

<> Kopilerinin aşırmıştık.

<> Miraç 4ü okumuştum

O kitap yayıncının korkup da basamadığı şeyler.

<> Beğenmedikleri yerleri çizmişlerdi müsveddelerde.

Öyle bir kitap yok. O kitap, şimdiye kadar yayınlananlar içinden, yayıncının “Sakıncalı” dedikleri.

<> Ben Mirac 4ü sora sora artık kitapçılardan nerdeyse azar işitiyordum 🙂

<> ama artık bizlerin beyinlerine her gün yeni kitaplar yazıyorsunuz hocam

:-)) Yazana değil YAZDIRAN’A BAKIN, Elh.

Hanif’im dedim, Hanefi diye yazdı. (İF ve Fİ’yi anlatacaktım, yani determinizm ile indeterminizmin farkını, ama yayıncı, “Bu millet ot, ne anlar bunlardan?” deyince, onlar da yayınlanmamıştı. Hümanist bir temenni.)

<> Genel bir talep var: Ne kadarı size ait bilmiyorum ama hemen istekler geldi bu kopiler için.

Onları burada düzeltir yayınlarım merak etmeyin. Çünkü adamlar kafalarına göre çizmiş değiştirmişler. Hanif’im diyorum, “Hanif neymiş, biz Hanefi yazdık” diyorlar. Ne yaparsınız böylelerine?… Onu baştan toplayıp yazmak gerekiyor.

<> Evet ilk okuduğumda ben de öyle hissettim

<> Neden yayınlamıyorsunuz?

Onu baştan toplayıp yazmak gerekiyor.

-devam edecek-

Hans von Aiberg, 05/10/2001 (005/06)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki bölümü oku | 005 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku

005-06-bektasi

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar